Geleneksel Fren Disksiz Elektrikli Otomobillere Hazır mısınız?
Geleneksel Fren Diskleri Olmayan ilk Elektrikli Konsept Otomobil tanıtıldı. FormulaE’nin günlük kullanıma fayda sağlamaya başladığını gösteren en önemli adımlardan birisi daha. Rejeneratif frenlemeye dayanan ilk konsept Elektrikli Otomobil. İşte detaylar…
Elektrikli ve otonom araçların gelişimine baktığımızda bugüne kadar, arabaların daha fazla aerodinamik ve minimalist hale geldiğini görebiliyoruz. Öyle ki Otonom yetenekleri artırılmış arabalar yapma çabasında, direksiyonu veya pedalı olmayan araçların artık bir çok ülkede onaylandığını gördük. Ancak şimdi, otomobil üreticileri geleneksel fren diskleri olmayan yeni bir araba tasarladı ve bu, karbon emisyonlarını azaltmak için daha büyük bir çabanın parçası olarak değerlendirilebilir.
Citroen’in lüks kolu Fransız otomobil üreticisi DS Automobiles, hafta sonu sadece elektrikli Rejeneratif Fren kullanan DS E-TENSE‘nin bir prototipini piyasaya sürdü.
Bu Yeni Rejeneratif frenleme nasıl çalışıyor?
Geleneksel frenlemede, bir aracın fren pedalına basmak, disklerin ve fren balatalarının kinetik enerji oluşturmasına neden olur. Oluşan bu kinetik enerji geleneksel araçlarda havaya salınır. Ancak EV’lerde bu durum farklı, fren pedalına dokunmadığınızda otomobilin tamamen durmasını sağlayan gazı azaltabiliyorsunuz. Yukarıdaki görselde de görebileceğiniz gibi, bu işlem sırasında aküden motora giden elektrik akışı durur. Bununla birlikte, rotor hala tekerleklerle birlikte dönmeye devam ediyor. Bu, motorun bir jeneratör görevi görmesini ve aracın aküsünü şarj etmek için elektrik üretmesini de sağlıyor. (Bir taşla iki kuş gibi, hem frenliyorsunuz hem de araç için gerekli elektrik üretiyorsunuz.)
Şu anda, tüm hibrit ve elektrikli otomobil fren sistemleri, yedek sürtünmeli disk frenlerle birlikte geliyor. Acil durdurma sırasında olduğu gibi, rejeneratif frenler aracı durdurmak için yeterli gücü sağlamadığında çalışmaya her zaman hazır durumdalar…
Elektrikli araçların geleceği disk frensiz arabalar mı?
DS E-TENSE PERFORMANCE, disk frenler olmadan üretilmiş ilk konsept otomobil olarak karşımıza çıkıyor Bu Konsept model 600kW’a kadar rejeneratif frenleme yoluyla aracı tamamen yavaşlatmak için iki yerleşik elektrik motoru kullanıyor.
Bu başarılı olursa, diğer otomobil üreticilerinin de bu sistemi kullanmasının önü açılabilir. Bu hareketin, DS Automobiles’in “tek başına rejeneratif frenlemenin nihayetinde arabaları yavaşlatmanın, bu süreçte aküyü daha iyi şarj etmeye yardımcı olmanın ve geleneksel fren disklerini ve balatalarını ortadan kaldırmanın tek yöntemi olup olmayacağı” konusundaki araştırmasının bir parçası olarakta görülebilir.
Peki sadece rejeneratif frenlemeli bir arabanın faydaları nelerdir?
İlk önce kombine biçiminde bile, rejeneratif frenleme, otomobil her fren yaptığında enerji üreterek otomobili daha verimli hale getiriyor.
Ancak arka sürtünme tabanlı frenleri olmayan bir araba, genel tüketiciler için hava kirliliğini azaltmaya yönelik çevresel çabalar için büyük bir nimet olacak türden.
Araştırmacılara göre, yol kenarındaki trafik kirliliğinin %55’e kadarı egzoz dışı parçacıklardan geliyor. Bunun yaklaşık %20’si fren tozundan kaynaklanıyor. Çoğu insan kirliliğe neden olan arabaları düşündüklerinde egzoz emisyonlarını düşürülmesi daha önemli hale geliyor.
Fren tozu demir parçacıklarından oluşuyor. Bir araç yavaşladığında, demir fren rotorunun fren balatalarını aşındırması arasındaki sürtünmeden kaynaklanıyor. Bu fren tozu daha sonra aşınıyor ve havaya karışıyor. Bu, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yaşayanlar için fren tozuna yoğun şekilde maruz kalmalarına ve solunum yolları hastalıklarına davetiye çıkarıyor.
Elektrikli olanlar da dahil olmak üzere birçok araç debriyaj, motor ve frenlerde zararlı benzer metal bileşenler içeriyor. Ancak araç üreticilerinin odaklandığı tek şey rejeneratif frenleme değil. Bu yılın başlarında, Fortescue Future Industries ve Williams Advanced Engineering (WAE), ağır yükleri taşımak için dünyada bir ilk olan sıfır emisyonlu “Infinyity Train”nin geliştirildiğini duyurdu.
Infinity Train, pil-elektrik sistemlerini tamamen şarj etmek için yerçekimi enerjisini kullanacak yeni bir sistem. Bu, dönüş yolculuğunun yeniden yüklenmesi için şarj gerekmediği anlamına gelebilir.
Başka bir deyişle, tren, taşıdığı son derece ağır demir cevherinden yerçekimini kullanarak pili yeniden şarj edecek. Ardından, manuel olarak yeniden şarj etmeye gerek kalmadan eve yani geri dönebilecek.
Her neyse, işte burada, rejeneratif frenlemenin geleceği için beklenmedik görünen iki kaynak göze çarpıyor.
Yarış arabaları FormulaE ve ağır yük trenleri. Bunlar başarılı olursa taşımacılığın sürdürülebilirlik hedeflerini daha fazla ileriye taşıyabilir ki bu hepimizin hayatını olumlu yönde değiştirebilir.
