Kaynağında İnsan Sevgisi Olan Bir Bilim: Noor Technologies!
Klişelerin dışına çıkarak kaynağında insan sağlığına verilen değer ve insana duyulan sevgi olan bu kurumun iç dünyasını daha da yakından tanımak üzere İnsan Kaynakları Müdürü Türkay Jafarlı’ya mikrofonu uzatıyoruz.
Noor Technologies, kurulduğu günden bugüne kadar temelinde insan sağlığına verdiği değer ve dolayısıyla kaynağında insan sevgisi barındıran bir kurum kültürüne sahip. Sahip olduğu bu anlayış ile sağlığa zararlı mikroorganizmaların insan yaşamının her alanından uzaklaştırılması üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Her gün bir yenisini eklediği Ar-Ge çalışmalarını uzman kadrosunun yanı sıra uluslararası üniversitelerle birlikte yürüten ve biliminin her aşamasını Türkiye, İtalya ve Fransa’da sertifikalandırmaya devam eden Noor Technologies, özellikle pandemi süresinde büyük bir yükselişe geçti. İnsan sağlığına zararlı mikroorganizmaların havadan yüzeylere, araçlardan giysilere kadar her türlü ortamdan patentini aldığı “Fotokataliz Yöntemi” ile uzaklaştırılmasına yönelik ürünler geliştiren Noor Technologies, üretim faaliyetlerinin yanı sıra topluma ve akademik hayatını bu bilime adamış gençlere de kucak açıyor. Sonuç olarak Noor Technologies, üretici kimliğinin yanı sıra ülkemizde bilimsel çalışmalar yürüten önemli markalardan biri olma özelliği ile de karşımıza çıkıyor.
Klişelerin dışına çıkarak kaynağında insan sağlığına verilen değer ve insana duyulan sevgi olan bu kurumun iç dünyasını daha da yakından tanımak üzere İnsan Kaynakları Müdürü Türkay Jafarlı’ya mikrofonu uzatıyoruz.
Türkay Hanım, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Aslen Azerbaycan kökenliyim. Ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi Bakü’de tamamladım. Halkla ilişkiler bölümü mezunuyum. Şu anda İstanbul’da ikamet ediyorum, aynı zamanda Türk vatandaşıyım. Evliyim ve bir çocuğum var. Kişisel gelişimime artı katmak amacıyla üniversite eğitimimin üzerine birçok eğitim aldım. Yeditepe Üniversitesi, Rumeli Üniversitesi, Boğaziçi Enstitüsü ve Gedik Üniversitesi’nden farklı uzman alanlarında birbirinden kıymetli eğitimler aldım. Yaşam boyu öğrenmeye inanıyorum bu sebeple sürekli kendimi geliştiriyorum.
Noor Technologies uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bir şirket. Kurumun sahip olduğu bu global kimlik, insan kaynakları süreçlerini de alışılagelmişin dışında farklılaştırıyor mu?
Özellikle daha eski dönemlerde “İnsan Kaynakları” yalnızca bir kurumsal pozisyon olarak görülüyordu. Maalesef hala bu anlayışın sürdüğü birçok kurum mevcut. Fakat aslında insan kaynakları da bir uzmanlık alanı, psikoloji biliminin bir parçası. Çünkü işimiz yalnızca personel almak ya da özlük dosyaları, bordrolardan ibaret değil. Bir kurumda var olan üretimin, satışın ya da herhangi bir faaliyetin düzenli ve verimli ilerlemesi için en doğru ekipleri kurmaya, bu ekiplerin motivasyonlarını korumaya çalışıyoruz. Konuya böyle baktığımızda, insan kaynaklarının da bilimsel bir süreç olduğunu anlayabiliriz. Bilimin zaten kültür veya milliyet ayırt etmeksizin nesnel doğruların peşinde olduğunu biliyoruz. İnsan kaynakları biriminin amacı doğru personeli doğru motivasyonla doğru verimliliğe ulaştırmak ve bunu sürdürülebilir ekipler haline getirmek. Belki bakış açımız bu yönde olduğu için global kimliğimiz bizleri hoşgörü, özen ve iletişim açısından geleneksel şirketlerden ayırıyor olabilir.
Kurum kültürünüz ekibinize yeni katılacak olan personellere karşı beklentilerinizi etkiliyor mu? Yetkinliğin yanı sıra dikkat ettiğiniz diğer özellikler neler?
Noor Technologies Girişimci Giuliano Regonesi’nin yenilikçi fikirleri, uzman biyolog ve mühendis ekibinin tutkusu ve COO Gabriele Regonesi’nin yönetim becerileri etrafında sürekli gelişen ve genişleyen bir ekip. İnsanların fiziksel anlamda giderek daha yakın temas içerisinde yaşadığı bir çağda, küçülen ve kalabalıklaşan alanların sağlığa zararlı virüs ve bakterilerden temizlenmesi için durmadan çalışıyoruz. Kurumsal amacımızın tam da bu noktasında aslında yoğun bir insan sevgisi barınıyor. Bildiğiniz üzere bilim iyilik temelli amaçlar doğrultusunda emek harcandığında harika sonuçlar verirken, tarih boyunca kötü insanların elinde kötülüğe de hizmet etmiştir. Bu sebeple ekibimize katılacak bir personelin aslında her gün ne için bu kadar çalıştığımızı çok iyi anlaması ve benimsemesi gerekiyor. Alanımız gereği elbette ilk kriterimiz yetkinlik oluyor. Çünkü son teknoloji laboratuvarlarda, uluslarlarası çalışmalar yürütüyoruz. Sürekli olarak yeni teknolojilerin araştırılması, geliştirilmesi ve global düzeyde yürütülmesi bilimsel anlamda temel bir eğitimi ve ardından biyoloji ve mühendislik yeteneklerini, yer yer yabancı dili gerektiriyor. Bu yetkinliklere ek olarak adaylarda gördüğümüz misyonumuza yakın yaklaşımlar, hiç tanımadığı bireylerin sağlığı ve huzuru için geliştirmeye ve üretmeye duyulan istek her zaman tercih sebebi haline geliyor.
Bu alanda çalışmak isteyen üniversite öğrencilerine ve yeni mezunlara tavsiyeleriniz var mı?
Elbette öncelikle uzmanlık alanları üzerine aldıkları lisans eğitimini çok verimli geçirmelerini tavsiye ederim. Bilim sürekli gelişen ve değişen bir olgu. Öğrenilen yazılı bilgilerin yanı sıra parçası olduğu uzmanlık alanı ile çok içli dışlı olmalarını, yenilikleri her zaman takip etmelerini, kendilerinden çok ya da kendilerinden başka konularda bilgisi olan kişiler ile her zaman iletişim halinde kalmalarını tavsiye ederim örneğin. Bir de globallik konusu var. Sadece yerli yayınları, yerli makaleleri, hatta yerli profesörleri takip etmek artık çok yetersiz kalıyor. Özellikle Noor Technologies gibi uluslararası firmalarda çalışmak hedefleniyorsa sektörü tüm Dünya bazında yakından takip etmek gerek. Bunun için de yabancı dillere teoride ve pratikte çok iyi hakim olmak gerek. Bunların yanı sıra yaratıcılık da artık neredeyse her sektörde aranan bir özellik. Biliyorsunuz yaratıcılığın doğuşu bir probleme eldeki imkanları farklı şekillerde kullanarak daha önce bilinmeyen bir çözüm bulmaya dayanır. Az evvel anlattığım emekleri harcadıktan, belli bir yetkinliğe geldikten sonra bu bilgi ve imkanları bir problemin çözümüne evirebiliyor mu? Bu artık günümüzün ve geleceğin en büyük kriteri bence.