“Şeffaflık ve güvenirliğin önemi bir kez daha anlaşıldı”
Binance ve FTX’in baş rolünde olduğu FTX’in iflas açıklamasına kadar giden olaylar bir kez daha gösterdi ki şeffaflık ve güvenirlik, bunun yanı sıra kripto varlık hizmet sağlayıcı firmalara yönelik regülasyonların, sektördeki risklerin yönetilmesi ve sektörün kullanıcılar açısından önünün açılması için son derece önem arz ediyor. Bitay Uyum ve ve Hukuk Bölüm Müdürü Evren Güler, son gelişmeleri değerlendirerek sonrasında yapılması gerekenleri anlattı.
Hafta boyunca gündemin üst sırasında yer alan dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance’in, sahip oldukları 2,1 milyar dolarlık FTT tokeni satacağını açıklamasıyla başlayan FTX krizi iflasla sonuçlandı. Şirket, iflas başvurusunda bulunduğunu ve Sam-Bankman Fried (SBF)’nin CEO’luk görevinden istifa ettiğini duyurdu. Haberin ardından Bitcoin’de 16.400$ seviyelerine kadar geri çekilme görüldü.
Öğleden sonra gelen iflas haberinden önce sabah saatlerinde de FTX’in ana merkezinin bulunduğu ve vergi cenneti olarak bilinen Bahamalar’da yetkililer, likidite sorunu yaşadığı ortaya çıkan ve çekim işlemlerini durduran FTX platformunun varlıklarını dondurduğunu açıklamıştı.
Kripto paralarda dalgalanmalara sebep olan ve yatırımcıları tedirgin eden gelişmeler üzerine açıklamalarda bulunan Bitay Uyum ve Hukuk Müdürü Evren Güler, regülasyonlara dikkat çekerek, şeffaflığa ve güvenirliğin öneminin altını çizdi.
Kısa vadede iflas nasıl bir etki yaratır?
Bu olay sonrasında kısa vadede kripto para sektöründe işlem hacimlerinin azalacağını ve yatırımcıların önceliğinin biraz beklemek ve görmek olacağını tahmin edilebilir. Benzer hizmetleri veren diğer kripto para şirketleri de şu anda zorlu testlerden geçiyor. Ancak yaşanan bu olayın bir kripto para krizi değil, bir borsa krizi olduğu da unutulmamalı. Bu anlamda herkesin sürekli söylediği ancak üzerinde çok fazla durulmayan bir konu olan şeffaflık ve güvenilirlik ilkelerinin ne kadar kritik ve önemli olduğunun bir kez daha acı şekilde anlaşıldığını düşünüyorum.
Bundan sonra ne olmalı?
Yaşanan olaylar, kripto varlık hizmet sağlayıcı firmalara yönelik regülasyonların, sektördeki risklerin yönetilmesi ve sektörün kullanıcılar açısından önünün açılmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Başta bu alanda hizmet veren şirketlere ilişkin lisanslama süreci olmak üzere MASAK mevzuatı kapsamında beklenen düzenlemeler, vergi düzenlemeleri, insider trading, sermaye yeterliliği ve müşterinin korunması, siber güvenlik gibi birçok başlık altında regülatif düzenlemelerin hızlıca hayata geçmesi sektörün geleceği açısından kritik önemde. Bu noktada hayata geçirilecek uygulamalarda, kullanıcıların haklarının gözetilerek piyasaya yönelik güven tesis edilmesinin yanında söz konusu düzenlemelerin ayrıca tüm paydaşları gözeten ve sektörün önünü açacak kapsayıcılıkta olması da dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor.
Türkiye, kripto varlıklara ilişkin gerek müşteri sayısı gerekse de işlem hacmi anlamında ciddi bir potansiyel taşımaktadır. Nitekim, geçtiğimiz günlerde ChainAnalysis firması tarafından yayımlanan yıllık Global Kripto Adaptasyon raporunda, Türkiye’nin dünyada 12. sırada olduğu belirtilmiştir. Böylesi bir işlem hacmi ve müşteri potansiyeli taşıyan sektörde, müşterilerin güvenle işlem yapabilecekleri ortamın oluşturulması ancak mevcut risklerin doğru şekilde yönetilmesini sağlayacak düzenlemeler ile mümkün olabilecektir. Son yaşanan gelişmeler ayrıca müşterilerin istediği anda mevcut fonlarına erişebilmesi, sunulan hizmetler kapsamında müşteri hizmetlerine erişilerek müşterinin karşısında bir muhatap bulmasının da ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından önemliydi.
Öte yandan, kripto varlıklara ilişkin düzenlemelerin hayata geçmesi gerekli olmakla birlikte tek başına yeterli görülmemelidir. Bu kapsamda sektörde faaliyet gösteren firmaların mevzuatta kendilerine yüklenen ödevlerin ötesine geçerek, odağına kullanıcıları alarak, şeffaflık, hesap verilebilirlik, iç kontrol ve risk yönetimi faaliyetleri, etik ilkeler konularında mevzuatın gerektirdiğinin ötesinde yaklaşımlar geliştirmeleri de mutlak bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Sektör açısından müşterilere karşı yükümlülüklerin yasal zorunluluğun ötesinde sosyal bir sorumluluk olarak benimsenmesi ve bu bilinçle hareket edilmesi ülkemizde kripto varlık sektörünün gelişimi açısından oldukça önemlidir.