Dynabook doğru BT stratejileriyle çalışanların dijital yetkinliğini arttırıyor
- BT altyapısına yapılan yatırımlar, dijital dönüşümde kritik bir rol oynuyor. Dynabook Türkiye İş Birimi Yöneticisi Alexander Malienko, bu doğrultuda işletmelerin dijital yetkinliklerini geliştirebilmesi için önerilerini paylaştı.
- Araştırmalar, on yıl içinde teknolojik becerileri kullanmak için harcanan zamanın %50’ye kadar artacağını ortaya koyuyor.
Günümüzde birçok işletme, çalışan üretkenliğini artırmak adına yeni teknolojilere yönelmeye başladı. Bu durum da dijital yetkinliklere sahip çalışan ihtiyacını doğurdu. Ancak istenen nitelikteki çalışan sayısı halen yeterli miktarda değil. Bu da işletmelerin hızla değişen koşullara uyum sağlayacak teknolojilerden yararlanamamasına neden oluyor ve birtakım aksaklıkları beraberinde getiriyor.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Teknolojik ilerlemelerin hızı çalışanların dijital yetkinliklerini geliştirme hızından yüksekse, büyümenin önünde büyük bir engel var demektir. Teknoloji odaklı iş ortamında, güçlü dijital yetkinliklere sahip işgücü, başarının olmazsa olmazı diyebiliriz. Şirketlerin İK girişimlerini teknolojik destekle birleştirdiklerinde en iyi sonuçları alacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Dynabook Türkiye İş Birimi Yöneticisi Alexander Malienko, çalışanların dijital yetkinliklerini geliştirebilmeleri için etkili önerilerde bulunuyor.
Daha iyi BT altyapısı için yatırımlara odaklanın
Çalışanlar, BT yatırımları sayesinde ihtiyaç duydukları kaynaklara kolaylıkla ulaşabiliyor. Bu da, gelişen teknolojileri yakalayarak, mevcut düzende yenilik yapmalarına, varolan potansiyellerini kendi iş kollarında kullanmalarına ve performanslarını arttırmaya yardımcı oluyor. Bu açıdan BT yatırımları, dijital dönüşümde kritik bir bileşen. Bunun yanı sıra işletmeler, yatırımlar sayesinde en iyi yetenekleri işgücüne kazandırıyor. BT altyapı yatırımlarının ve yeni nesil teknolojiyi benimsemenin önemini vurgulayan Malienko, “Eski teknolojileri kullanmaya devam eden kuruluşlar en güncel dijital yetkinlikleri kazanamayacak. Bu da işgücü yetersizliğinin daha da artacağı anlamına geliyor” diyor.
Çalışanları doğru donanım cihazları ve yazılım işlevleriyle donatmak da büyük önem taşıyor. Malienko, “Hibrit çalışma modelinin kolay taşınabilir dizüstü bilgisayarlar ve iyi donanımlarla iyileştirilmesi gerekiyor. Rahat bir klavye, fare ve görüntülü arama çağrı seti gibi aksesuarlarla bile dijital yetkinliklere sahip eleman açığını azaltma, iş bağlılığı ve performansı arttırma yönünde önemli ölçüde yol katedilebilir” ifadelerini kullanıyor.
Teknolojik becerileri kullanmak için harcanan zaman %50’ye kadar artacak
Dijital yetkinliklere sahip eleman açığını kapatmanın bir diğer yolu da BT eğitim ve geliştirme programları. Çalışanlarına yeni gelişen teknolojileri öğrenme ve mevcut yetkinliklerini geliştirme fırsatı sunan şirketler dijital açıdan daha bilgili bir işgücü oluşturabiliyor. McKinsey’nin araştırması, önümüzdeki on yıl içinde ileri düzeyde teknolojik becerileri kullanmak için harcanan zamanın %50’ye kadar artacağını ortaya koyuyor. Bu istatistik, dijital ekonomide rekabet edebilmek için işletmelerin BT eğitim ve gelişim programlarına yatırım yapmalarının önemini gözler önüne seriyor.
Bu eğitimi sağlamak için izlenecek yaklaşımları anlatan Malienko, “Uygun maliyetli bir çözüm olarak, kuruluşlar özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere özelleştirilebilen kurum içi eğitim programları sunmalı. Diğer bir çözüm de kurum dışı eğitim sağlayıcılarla iş birliğine gitmek veya sektörel bilgi ve deneyim zenginliği getirebilecek daha yüksek maliyetli özel eğitimlerden faydalanmak. Eğitimleri bireysel yetkinliklerle ilgili içerikle uyarlamak hem işletmenin hem de çalışanın gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için önemli” diyor.
Mezun programları başlatın
Şirketler dijital yetkinlik eksikliğini gidermeye yardımcı olmak ve yeni çalışanları teknoloji sektörüne teşvik etmek için mezun işe alım programları uygulayabilir. Genç çalışanlar hayatlarının erken dönemlerinde dijital dünyayla tanıştıklarında, yeni teknolojilere daha çabuk uyum sağlayıp yetkinlik kazanabiliyor. Bununla birlikte, belirli süreçleri ve/veya ürünleri geliştirebilecek yeni bakış açıları kazandırıyor.
Hibrit çalışanların %85’i işverenine sadık kalıyor
Şirketlerin dijital yetkinliğe sahip eleman eksikliğini yönetmek için kullanabilecekleri bir diğer strateji de hibrit çalışma modelini benimsemek veya geliştirmek. Bu sayede şirketler, mevcut yetenek havuzunu da genişletebiliyor. Accenture’ın Future of Work araştırması, “her yerden” üretken olabileceklerine inanan çalışanların %85’inin işverenlerine sadık kalarak uzun vadede şirketten ayrılmayı planlamadıklarını ortaya koyuyor. Çalışanlarının çalışma tercihlerini dikkate alan işletmeler, yüksek sadakat düzeyleri ile ön plana çıkıyor. Dijital yetkinlik gelişimini destekleyen hibrit çalışma, işverenlerin çalışanlarının kişisel gelişimine yatırım yaptığına işaret ediyor.