ABD’de açıklanan son enflasyon verileri kripto ve küresel finansal piyasalar için önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Yıllık enflasyonun %2,4 olarak gerçekleşmesi ve çekirdek enflasyonun beklenenden yüksek gelmesi belirsizlik yarattı, bu da FED’in kasım ayında faiz indirimi kararı için pas geçme veya 25 baz puan indirim yapma ihtimallerini doğurdu. Düşük faiz oranlarının, özellikle riskli varlıklara olan talebi artırarak Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paralardaki yukarı yönlü hareketleri destekleyebileceği ön görülüyor. ABD seçimlerinin hemen ardından FED’in kasım ayında vereceği faiz kararı küresel piyasalar üzerinde de büyük bir etki yaratabilir. Faiz indirimi, borçlanma maliyetlerini azaltarak hisse senetlerinde pozitif bir atmosfer oluşturabilirken, gelişmekte olan ülkelerde ekonomik büyümeyi teşvik edebilir. Ancak jeopolitik riskler ve enerji fiyatlarındaki belirsizlikler, yatırımcıların risk iştahını etkileyebilir. Kasım ayında FED’in alacağı kararlar hem kripto hem de küresel piyasalarda dalgalanmaya yol açabileceği için yatırımcıların temkinli olması ve piyasa verilerini dikkatle takip etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Fidelity Investments, 77.099 müşterisinin kişisel bilgilerinin sızdırıldığı bir veri ihlali gerçekleştiğini duyurdu. Maine Başsavcılığı’na yapılan bildirime göre 17-19 Ağustos tarihleri arasında iki müşteri hesabı kullanılarak isimler ve diğer kişisel bilgilere erişim sağlandı. Fidelity, 19 Ağustos’ta durumu tespit edip yetkisiz erişimi sonlandırdı ve süreci çözmek için dış güvenlik uzmanlarından destek aldı. Şirket, hiçbir müşteri hesabına erişim sağlanmadığını vurgularken, etkilenen müşterilere iki yıllık ücretsiz kredi izleme ve kimlik koruma hizmeti sundu. Bu olay Fidelity’nin son 12 ayda yaşadığı dördüncü veri ihlali oldu.

10T Holdings’in kurucusu Dan Tapiero, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada ABD başkanlık seçimlerinin sonucunun Bitcoin gibi kripto para birimlerinin yükselişini değiştirmeyeceğini ve Bitcoin’in hangi aday kazanırsa kazansın 100.000 dolara ulaşacağını belirtti. Tapiero, Salt Lake City, Utah’ta düzenlenen Permissionless konferansında yaptığı konuşmada Bitcoin’in kripto piyasasını temsil eden bir varlık olduğunu ve kısa süre içinde 100.000 dolara doğru bir yükseliş göstereceğini ifade etti. Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, ABD’yi “dünyanın kripto başkenti” yapma sözü verirken, Demokrat aday Kamala Harris, bu alanda daha sessiz bir duruş sergiledi. Mevcut SEC Başkanı Gary Gensler’ı görevden almayı vaat eden Trump, kripto sektörü için daha olumlu bir aday olarak görülürken, Harris blockchain teknolojisinin önemine vurgu yapmaya başladı. SEC, son yıllarda kripto şirketlerine yönelik sert bir tutum sergilediği için birçok kişi Demokratları kripto karşıtı olarak görüyor. Ancak Tapiero’ya göre, kripto piyasası bu seçimlerin ötesinde küresel bir boyutta hareket ediyor. Ayrıca, ZX Squared Capital’den CK Zheng, Nisan ayında gerçekleşecek Bitcoin yarılanma etkinliğinin de seçim sonuçlarından bağımsız olarak Bitcoin fiyatlarını artıracağını belirtti. Zheng, hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin ABD’nin artan borç ve açıkları konusunda yeterli adımları atmamasının, seçim sonrası Bitcoin için büyük bir avantaj sağlayacağını belirtti. Ayrıca, kripto para birimlerine olan kurumsal ilginin artmaya devam ettiği ve 2024’te Bitcoin ve Ethereum fonlarına milyarlarca dolar yatırım yapıldığı ifade edildi.

Ripple, bankalar ve fintech şirketlerinin dijital varlıkları güvenli bir şekilde saklamalarına yardımcı olmak amacıyla Ripple Custody hizmetine yeni özellikler ekledi. Bu yenilikler, gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenleştirilmesini ve dijital varlıkların güvenli bir şekilde transfer edilmesini sağlıyor. Ayrıca, XRP Ledger üzerinden tokenize edilmiş varlıkların düşük maliyetle ticaretine olanak tanıyan merkeziyetsiz borsa (DEX) erişimi de sunuluyor. Ripple Custody’nin kullanıcı arayüzü geliştirilmiş ve uyum entegrasyonları ile güvenlik önlemleri artırılmış durumda. Ripple’ın hedefi, dijital varlıkları güvenli bir şekilde saklama ve yönetme konusunda bankalar ve finansal kurumlar için sağlam bir altyapı sunmak. Yapılan bu güncellemeler, hızlı büyüyen kripto ve fintech şirketlerine güvenli ve ölçeklenebilir saklama çözümleri sağlamayı amaçlıyor. Raporda, 2030’a kadar saklama hizmeti sağlayıcıları tarafından tutulan kripto varlıkların 16 trilyon dolara ulaşmasının beklendiği ve dünya genelinde gayri safi yurtiçi hasılanın %10’unun tokenleştirileceği öngörülüyor.