Teknoloji ve Verimlilik: Dijital Çağda Kazanan Kim?
Teknoloji iş süreçlerine entegre edildikçe çalışanlar ve yöneticiler için her şey daha mı kolaylaşıyor, yoksa yeni bir karmaşıklık mı doğuyor? APY Tekmer’de gerçekleşen etkinlikte, yapay zekâ ve otomasyonun iş dünyasına etkileri, verimlilik-kârlılık dengesi ve AI’ın etik sınırları masaya yatırıldı. Dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğu bu çağda, iş dünyasının en kritik sorularına yanıt arandı.
Geçtiğimiz hafta APY Tekmer’de üçüncüsü gerçekleştirilen Gex Meetup serisinin bu oturumunda “Teknolojinin Şekillendirdiği İş Dünyasında Verimlilik” teması ele alındı. İş dünyasında dijital dönüşümün getirdiği fırsatlar ve zorlukların verimliliğe etkileri üzerine değerlendirmeler yapılırken, çok sayıda profesyonelin katılımı ile oldukça nitelikli çıktılar elde edildi.
Moderatörlüğünü Ebubekir Kaplan’ın üstlendiği oturumda, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Samur, Sahibinden.com Müşteri Deneyimi Direktörü Filiz Saran ve Inooster Kurucu CEO’su Murat Yılmaz değerli görüşlerini paylaştı. Şirketlerin teknoloji entegrasyonunda karşılaştığı zorluklar, yapay zekâ tabanlı sistemlerin çalışan verimliliği ve müşteri deneyimi üzerindeki etkileri, iş süreçlerinde öne çıkan yeni trendler ve eğitim ihtiyacının önemi gibi konular masaya yatırıldı.
Teknoloji, Verimlilik ve Karlılık Dengesi
Harvard Business Review’ın 2025 iş trendlerinden ilham alınarak belirlenen etkinlik gündeminde, teknolojinin iş süreçlerine entegrasyonunun verimliliği gerçekten artırıp artırmadığı sorgulandı. Gartner’ın yaptığı araştırmalara göre, çalışanların büyük bir kısmı yeni teknolojilerin işlerini kolaylaştırmak yerine daha karmaşık hale getirdiğini düşünüyor. Bu bağlamda, teknoloji yatırımlarının şirketlerin verimlilik ve kârlılık dengesi üzerindeki etkisi tartışıldı. Konuşmacılar, sürdürülebilir bir büyüme için şirketlerin yalnızca trendleri takip etmek yerine, çalışan alışkanlıklarını ve kurum kültürünü göz önünde bulundurarak teknoloji adaptasyonu yapmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Yapay Zekâ, Çalışan Deneyimi ve Eğitim İhtiyacı
Etkinlikte en çok konuşulan başlıklardan biri de yapay zekâ ve otomasyonun iş dünyasındaki rolü oldu. Filiz Saran, yapay zekânın müşteri deneyimini olumlu yönde etkileyebileceğini ve müşteri sadakatini artırabileceğini ancak hız ve samimiyet dengesinin iyi kurulması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Yavuz Samur, AI destekli eğitim sistemlerinin henüz yeterince verimli kullanılmadığını ve bireylerin bu süreçte “learn to learn” (öğrenmeyi öğrenme) yaklaşımını benimsemeleri gerektiğini vurguladı. Murat Yılmaz ise AI ve gamification birleştiğinde çalışan motivasyonunun ve iş verimliliğinin ciddi oranda arttığını ifade etti. Ancak genel kanı, yapay zekâya tamamen teslim olmanın doğru bir yaklaşım olmadığı yönündeydi; aksine, çalışan deneyimini güçlendirecek şekilde sınırların belirlenmesi gerektiği üzerinde duruldu.
AI Etik Sınırları ve Gelecekte İş Dünyası
Yapay zekânın karar mekanizmalarındaki rolü ve etik sınırları da tartışılan konular arasında yer aldı. AI’ın insandan bağımsız hale gelip gelemeyeceği, iş dünyasında hangi alanları tehdit ettiği ve gelecekte hangi yeni iş kollarının doğacağı gibi sorulara farklı açılardan yaklaşıldı. Konuşmacılar, AI kullanımında etik çerçevelerin net çizilmesi gerektiğini ve karar mekanizmalarında insan faktörünün tamamen devre dışı bırakılmasının riskler barındırdığını belirtti. Aynı zamanda, dönüşüm sürecinde çalışanları yeni iş modellerine hazırlamak için eğitim süreçlerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Etkinlik boyunca katılımcılar, yapay zekâ ve dijitalleşme konusunda karmaşık duygulara sahip olduklarını dile getirdi. Salondaki konuklardan yalnızca bir kişinin ChatGPT kullanmadığı anektodu ciddi yankı bulurken, bu da AI’ın günlük iş süreçlerine ne kadar entegre olduğunu da göstermiş oldu. Şirketlerin, AI entegrasyonu öncesinde kapsamlı eğitim süreçlerini tamamlamaları ve çalışanlarını bu dönüşüme hazırlamaları gerektiği ortaya kondu. Ayrıca, Türkiye’de yeni teknolojileri anlatacak uzmanların yetersiz olduğu görüşü paylaşıldı ve bu durumun önemli bir gelişim alanı olduğu belirtildi.
Özetle, iş dünyasının geleceği yapay zekâ ve dijitalleşme ile şekillenirken, dönüşüme ayak uydurmanın yanı sıra insan faktörünü, eğitim süreçlerini ve etik sınırları göz önünde bulundurmanın kritik olduğu bir kez daha ortaya çıktı.