Mart 10, 2025

Kripto Paralarda Geçen Hafta Neler Oldu?

Kripto paralar gelişmeler dolu bir haftayı geride bıraktı

 

Geride bıraktığımız hafta kripto piyasası için oldukça hareketliydi. Düzenleyici gelişmelerden piyasa dalgalanmalarına, yeni teknolojik yeniliklerden önemli ortaklıklara kadar birçok dikkat çekici konu gündemi belirledi. Bybit TR tarafından hazırlanan “Geçen Hafta Neler Oldu?” başlıklı bültende geçen haftaya yön veren gelişmeler ve detaylar yer alıyor.

 

Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki haftalık gelişmeleri değerlendirdi

 

“Geride bıraktığımız hafta kripto piyasası hem makroekonomik gelişmeler hem de sektör içi dinamiklerle şekillendi. ABD’de kripto rezervinin onaylanması ve yeni altcoin’lerin eklenebileceği haberleri, piyasanın geneli için olumlu bir beklenti oluştursa da stablecoin ve tokenize varlıkların geleceğine dair belirsizlikler sürüyor. Kurumsal tarafta, Blockstream’in Bitcoin destekli üc yeni fon duyurusu dikkat çekti. Bu hamle, büyük yatırımcıların Bitcoin’e olan güvenini bir kez daha gösteriyor. Aynı zamanda Injective ve Libre’nin BlackRock fonlarını blok zincirine taşıması, geleneksel finans ile kripto ekosistemi arasındaki entegrasyonun derinleştiğini gösteriyor. Ethereum ekosisteminde, Pectra güncellemesinin Sepolia Testnet’inde başarıyla tamamlanması, ağ üzerinde gelecek dönüm noktalarına işaret ediyor. Aynı zamanda zkSync’in tokenize RWA (gerçek dünya varlıkları) alanında ikinci sıraya yükselmesi, zincir üzerinde varlık tokenizasyonunun benimsenmesinin artış gösterdiğini ortaya koyuyor. ETF cephesinde ise Bitwise’ın Dogecoin ETF’sinin SEC tarafından incelemeye alınması, geleneksel yatırımcıların alternatif varlıklara ilgisini gösteriyor. Aptos ve Axelar ETF başvuruları da, daha genç ve potansiyeli yüksek projelere kurumsal ilginin arttığını kanıtlar nitelikte. Düzenleyici tarafta, ABD Kongresi’nde Kripto Çalışma Grubu’nun kurulması, regülasyon cephesinde aktif bir yaklaşımın benimsendiğini gösteriyor. ABD Başkanı Trump’ın Stratejik Bitcoin Rezervi kurulmasına ilişkin kararnameyi imzalaması ve Texas Senatosu’nun Bitcoin Rezerv Yasası’nı onaylaması, Bitcoin’in makroekonomik düzeydeki rolünü daha da pekistirebilir. Ancak Rusya’nın Ulusal Varlık Fonu’na Bitcoin eklemeyi reddetmesi, farklı ülkelerin kriptoya yaklaşımları arasındaki belirgin farkı ortaya koyuyor. NFT alanında ise işlem hacimlerindeki düşüş dikkat çekiyor. Aralık ayından bu yana devam eden bu gerileme, piyasa dinamikleri ve koleksiyonluk varlıklara olan talep dalgalanmalarının bir göstergesi olabilir. Son olarak, Tether’in Afrika’da yeşil enerji devrimini başlatması, blok zinciri teknolojisinin sürdürülebilirlik alanındaki potansiyelini gösterirken, Onyx’in bankalara özel Layer1 blok zinciri Goliath’ı tanıtması, geleneksel finans kurumlarının blok zinciri teknolojisini benimseme yönünde atılan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.”

 

 

Genel piyasa görünümü ve öne çıkan gelişmeler

 

  • ABD kripto rezervine yeni altcoin’ler eklenebilir 
  • Tether, Afrika’da yeşil enerji devrimi başlatıyor
  • Onyx, bankalara özel Layer1 blok zinciri Goliath’ı tanıttı
  • Blockstream’den milyarlarca dolarlık yatırım: Bitcoin destekli üç yeni fon geliyor
  • Chainlink, Hyperlane ve Velodrome’dan ortak hamle
  • Linea, yerel USDC’ye geçiş yapacak
  • Ethereum’un Pectra güncellemesi Sepolia Testnet’inde başarıyla tamamlandı
  • Sui Network, World Liberty Financial ile ortaklık kurdu
  • NFT işlem hacmi aralık ayından bu yana düşüş gösterdi
  • zkSync, tokenize RWA alanında ikinci sıraya yükseldi

 

ETF gelişmeleri 

 

  • Bitwise’ın Dogecoin ETF’si SEC incelemesine alındı
  • Bitwise Aptos ETF başvurusu yaptı
  • Canary Capital, Axelar (AXL) için ETF başvurusu yaptı

 

Regülasyon ve politika

 

  • ABD Kongresi’nde Kripto Çalışma Grubu kuruldu
  • Vietnam kripto için yasal çerçeve belirleyecek
  • Avustralya Hükümeti, stratejik kripto rezervi kurmayı planlamıyor
  • El Salvador IMF anlaşmasına rağmen BTC alımını sürdürüyor
  • ⁠ABD Senatosu, DeFi’yi hedef alan IRS kuralını iptal etti
  • Bitcoin yasa tasarısı New Hampshire’da büyük bir destekle onaylandı
  • Rusya, Ulusal Varlık Fonu’na Bitcoin eklemeyi reddetti
  • ABD Başkanı Trump, Stratejik Bitcoin Rezervi kurulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı
  • Texas Senatosu Bitcoin Rezerv Yasasını onayladı

 

Kurumsal gelişmeler

 

  • Injective ve Libre, BlackRock fonlarını blok zincirine taşıyor

 

Kripto piyasası yeni haftaya değer kaybederek başladı 

 

Geride bıraktığımız hafta negatif bir seyir izleyen kripto piyasası, yeni haftaya da değer kaybıyla başladı. Küresel kripto para piyasasının değeri, son 24 saatte yüzde 6 oranında azalarak 2 trilyon 798 milyar dolara kadar geriledi. Altcoin piyasa değeri ise 1 trilyon doların altına düşerek 979 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.

Hafta kapanışını 90 bin dolardan yapan lider kripto para birimi Bitcoin (BTC), son 24 saatlik verilere göre yüzde 4,2 değer kaybederek 82 bin 253 dolar seviyesinden işlem görüyor. Ethereum (ETH) yüzde 5,3 düşüşle 2 bin 63 dolara, XRP yüzde 5,8 düşüşle 2,19 dolara, Solana (SOL) ise yüzde 7,7’lik düşüşle 127,70 dolara geriledi.

 

ABD kripto rezervine yeni altcoin’ler eklenebilir

 

ABD Başkanı Donald Trump’ın ulusal kripto rezervi oluşturma planını açıklamasının ardından, yatırımcıların gözü ABD merkezli altcoin projelerine çevrildi. Halihazırda Ethereum (ETH), XRP (XRP), Solana (SOL) ve Cardano (ADA) gibi güçlü projelerin yer aldığı rezervin, yeni altcoin’lerle genişleyebileceği öngörülüyor. Öne çıkan adaylar arasında Chainlink (LINK), Ondo (ONDO) ve Litecoin (LTC) bulunuyor.

 

Chainlink’in rezervde yer alma ihtimali, hem kurumsal yatırımcıların ilgisi hem de Trump ailesiyle dolaylı bağlantıları nedeniyle güçlü görünüyor. Coinbase 50 Endeksi’nde yer alması, Grayscale’in yatırım fonunda bulunması ve Trump’a yakın finans kuruluşlarından World Liberty Finance ile ilişkili olması LINK’i öne çıkaran faktörler arasında.

 

Ondo’nun ulusal rezervde yer alma ihtimalini artıran en büyük etkenlerden biri ise World Liberty Financial’ın ONDO token’larını elinde bulundurması. Ayrıca, Donald Trump Jr.’ın bu finans kuruluşunun kurucu ortaklarından biri olması, projeye yönelik beklentileri artırıyor.

 

Kripto dünyasındaki tanınmış isimlerden JRNY Crypto, Litecoin’in de rezervde kendine yer bulabileceğini öne sürüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise LTC’nin spot ETF için güçlü bir aday olarak görülmesi. Bloomberg analistlerinin değerlendirmelerine göre, Litecoin ETF’sinin onaylanma ihtimali yüzde 90 seviyesinde.

 

ABD’nin kripto rezervi stratejisinin nasıl şekilleneceği merakla beklenirken, yatırımcılar bu süreçte yer alabilecek altcoin’leri yakından takip ediyor.

 

Tether, Afrika’da yeşil enerji devrimi başlatıyor

 

Tether CEO’su Paolo Ardoino, şirketin Afrika’da enerjiye erişim sorununa çözüm üretmek amacıyla güneş enerjisiyle çalışan kiosklar kuracağını duyurdu.

 

Bu kiosklar, abonelik modeliyle çalışacak ve kullanıcıların bataryalarını şarj etmelerine olanak tanıyacak. Ödemeler ise Bitcoin, USDT veya yerel para birimiyle gerçekleştirilebilecek.

 

Ardoino, kıtadaki enerji krizine dikkat çekerek Sahra Altı Afrika’da her beş kişiden yalnızca birinin elektriğe erişimi olduğunu ve kıtanın toplam enerji üretiminin İspanya’dan bile düşük seviyede kaldığını vurguladı. Bu bağlamda, Tether’in geliştirdiği kiosk modeli, temiz enerji kullanımını teşvik ederken, elektrik ihtiyacını da karşılamayı amaçlıyor.

 

Bitwise’ın Dogecoin ETF’si SEC incelemesine alındı

 

NYSE Arca, Bitwise tarafından sunulan Dogecoin (DOGE) borsa yatırım fonunun (ETF) listeleme ve ticaretini yapmak için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) 19b-4 başvurusunda bulundu. Başvuruya göre, Bank of New York Mellon (BNY Mellon), nakit varlık yönetimi, idari işler ve kayıt tutma süreçlerinden sorumlu olacak. Bitwise, Dogecoin ETF’si için yaklaşık bir ay önce SEC’e S-1 belgesi sunmuştu. Bu yeni başvuru, sürecin ilerlemesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor.

 

Yeni ETF, Dogecoin’i ana varlık olarak tutacak ve Net Varlık Değeri’ni (NAV) CF Dogecoin-Dollar Settlement Price adlı fiyatlandırma ölçütüne göre günlük olarak belirleyecek. Bu sayede ETF’nin değeri, Dogecoin’in piyasa fiyatına doğrudan bağlı olacak. Bitwise dışında Grayscale ve Rex Shares de DOGE ETF için başvuruda bulunan şirketler arasında yer alıyor. Özellikle Grayscale’in ETF başvurusu sürecin daha ileri aşamalarında bulunuyor ve SEC tarafından resmi olarak kabul edilmiş durumda.

Kripto piyasasında, 2025 yılında bir Dogecoin ETF’inin onaylanacağına yönelik beklentiler giderek artıyor. Tahmin platformu Polymarket’e göre, ETF’nin onay alma ihtimali bir gün önce yüzde 55 seviyesindeyken şu anda yüzde 67’ye yükselmiş durumda.

 

Bu iyimser hava, Bloomberg analistlerinin Dogecoin ETF’sinin bu yıl onaylanma ihtimalini yüzde 75 olarak değerlendirmesiyle daha da güçlendi. Kesin bir onay garantisi olmasa da artan beklentiler, yatırımcıların düzenlenmiş bir Dogecoin ETF’sine sıcak baktığını gösteriyor.

 

ABD Kongresi’nde Kripto Çalışma Grubu kuruldu

 

Temsilciler Meclisi Çoğunluk lideri Tom Emmer ve Kongre Üyesi Ritchie Torres, ABD’nin dijital varlık politikalarını belirlemek amacıyla iki partili bir girişim olan Kongre Kripto Çalışma Grubu’nun kurulduğunu duyurdu. Bu yeni grup, Kongre’de kripto düzenlemelerine yönelik net ve inovasyonu teşvik eden politikalar için harekete geçerek bir oylama bloğu gibi çalışacak.

 

Daha önce kurulan Kongre Blok Zinciri Çalışma Grubu daha çok eğitim amaçlı bir oluşumken, yeni kurulan bu grup doğrudan kripto yasalarını desteklemeyi ve şekillendirmeyi amaçlıyor. Tom Emmer, kripto dostu politikaların güçlü bir seçmen desteği gördüğünü vurgulayarak, mevcut Kongre’nin tarihteki en kripto yanlısı Kongre olduğunu belirtti.

 

Kripto Çalışma Grubu, sektördeki düzenleyici belirsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Özellikle stablecoin piyasa yapısı reformları ve finansal gizlilik gibi konulara odaklanarak, ABD’de dijital varlık ekosistemi için daha net kurallar oluşturulmasını amaçlıyor. Bu hamle, ABD’nin küresel kripto düzenlemeleri karşısında daha belirgin bir duruş sergilemesini sağlayabilir. Çalışma grubunun kurulması, ABD’nin merkez bankası dijital para birimi (CBDC) konusunda aldığı kararla da örtüşüyor. Başkan Donald Trump’ın yayımladığı CBDC yasağı getiren başkanlık kararnamesi, ABD’yi Avrupa Birliği gibi dijital para girişimlerini sürdüren ülkelerden ayırıyor.

 

Önümüzdeki süreçte Kongre’de kripto düzenlemeleriyle ilgili kritik gelişmeler bekleniyor. Temsilciler Meclisi’nde şu anda iki farklı stablecoin tasarısı değerlendirilirken, Senato Bankacılık Komitesi GENIUS Yasası için hazırlık yapıyor. Senatör Tim Scott, nisan ayına kadar önemli kripto piyasa yapısı yasalarını geçirmeyi hedeflediklerini açıklasa da iki parti arasındaki fikir birliğinin sağlanıp sağlanamayacağı henüz net değil.

 

Vietnam kripto için yasal çerçeve belirleyecek

 

Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, kripto paralarla ilgili yasal çerçevenin oluşturulmasına yönelik önerilerin bu ay içinde sunulmasını talep etti. Bu doğrultuda, Maliye Bakanlığı (MOF) ve Vietnam Merkez Bankası’nın (SBV) ortak çalışmasıyla dijital varlıklar ve dijital paraların yönetimi için bir yasal çerçeve hazırlanarak mart ayı içinde tamamlanması gerekiyor.

 

Tuoi Tre gazetesine göre, Başbakan Chinh, Vietnam’ın ekonomik büyümesini 2025’te en az yüzde 8’e çıkarmayı amaçlayan 05 No’lu Direktif kapsamında bu adımı attı. Başbakan, “Parti yönlendirdi, hükümet onayladı, Ulusal Meclis destekledi, halk da bekliyor. Artık tartışma değil, harekete geçme zamanı” diyerek düzenlemelerin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.

 

Şu anda Vietnam’da kripto paralar dijital para birimi olarak kabul edilmiyor. Birçok işletme, faaliyetlerini Vietnam’da sürdürmek için Singapur veya ABD’de kayıt yaptırıyor. Bu durum, ülke için hem rekabet dezavantajı yaratıyor hem de vergi gelirlerinde kayıplara neden oluyor. Bu nedenle hükümet, Maliye Bakanlığı ve Vietnam Merkez Bankası’na kripto paralarla ilgili düzenlemeleri içeren bir yasal çerçevenin oluşturulması talimatını verdi.

 

Bu düzenleme, işletmelerin bankalardan daha kolay finansman sağlamasına yardımcı olurken, yatırım ve fonlama süreçlerini daha erişilebilir hale getirecek. Kullanıcılar açısından ise şeffaflık, işlemler sırasında ortaya çıkabilecek riskleri en aza indirebilir. Aynı zamanda, Vietnam’ın kripto para işlemlerini ve dijital varlıkları vergilendirme planlarına katkıda bulunabilir.

 

Vietnam hükümeti, 2025 yılında Ho Chi Minh City ve Da Nang’da Finans Merkezleri kurarak faaliyete geçirecek. Geçtiğimiz hafta Başbakan, Maliye Bakanlığı (MOF) ve Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’na (MOST) dijital varlıklarla ilgili politika ve deneme düzenlemeleri oluşturma talimatı verdi. Bu çalışmaların 2025’in ikinci çeyreğine kadar tamamlanması gerekiyor.

 

Onyx, bankalara özel Layer1 blok zinciri Goliath’ı tanıttı

 

Blok zinciri çözümleriyle finans dünyasına yeni bir boyut kazandıran Onyx, bankalar ve kurumsal finans kuruluşları için özel olarak geliştirdiği Layer1 projesi Goliath’ı duyurdu. Proje, geleneksel ödeme ağlarıyla kıyaslanabilecek hız ve güvenlik sunmayı hedefliyor.

 

Goliath, saniyede 24 bin işlem gerçekleştirebilme kapasitesine sahip olacak ve bu sayede Visa gibi dev ödeme sistemleriyle rekabet edebilecek seviyeye ulaşmayı amaçlıyor. Ancak bu iddiaların doğruluğu, 2026’da gerçekleşmesi planlanan mainnet lansmanıyla netlik kazanacak.

 

Yüksek işlem hızını sağlamak için Hisse Kanıtı (Proof-of-Stake – PoS) konsensüs mekanizmasını benimseyen Goliath, doğrulayıcıları ağda kilitledikleri varlık miktarına göre seçecek ve böylece enerji tüketimini minimuma indirecek. Onyx ekosisteminde halihazırda Layer3 çözümü olarak kullanılan XCN Ledger üzerine inşa edilen proje, bağımsız bir Layer1 ağ olarak konumlanacak ve mevcut finansal altyapılarla uyumlu çalışacak.

 

Onyx, Goliath’ın yol haritasını da paylaştı. Bu kapsamda, 2025’in üçüncü çeyreğinde testnet aşamasına geçilecek, 2026’nın başında ise ana ağ (mainnet) kullanıma sunulacak.

 

Avustralya Hükümeti, stratejik kripto rezervi kurmayı planlamıyor

 

ABD Başkanı Donald Trump’ın duyurduğu stratejik kripto rezervi hamlesi dünya genelinde tartışma yaratırken, Avustralya hükümeti benzer bir adım atma niyetinde olmadığını açıkladı.

 

Trump, 2 Mart’ta yaptığı açıklamada XRP, Solana, Cardano, Bitcoin ve Ethereum’un yer aldığı ulusal bir kripto rezervi oluşturulması için Dijital Varlıklar Çalışma Grubu’na talimat verdiğini duyurmuştu. Bunun ardından bazı ABD eyaletleri de kripto varlıklarını resmi bilançolarına eklemeyi değerlendirmeye başladı. Ancak Avustralya’da şu an için böyle bir plan gündemde değil.

 

Konuya ilişkin açıklama yapan Yardımcı Hazine Bakanı ve Finansal Hizmetler Bakanı Stephen Jones’un sözcüsü, hükümetin önceliğinin düzenleyici çerçevenin oluşturulması olduğunu belirtti. Yetkili, “Albanese hükümeti, dijital varlık ekosistemi için sağlam bir regülasyon çerçevesi oluşturmak amacıyla sektör temsilcileriyle yakın iş birliği yapıyor. Blok zinciri ve dijital varlıkların ekonomimiz için sunduğu fırsatların farkındayız, ancak önceliğimiz düzenleme” ifadelerini kullandı.

 

Avustralya’da siyasi dengeler değişebilir. En geç 17 Mayıs 2025’e kadar yapılması gereken federal seçimler öncesinde son anketler, merkez sağ koalisyonun merkez sol İşçi Partisi’nin önünde olduğunu gösteriyor. Ancak muhalefet henüz ulusal kripto rezervi fikriyle ilgili bir değerlendirme yapmış değil.

 

El Salvador IMF anlaşmasına rağmen BTC alımını sürdürüyor

 

El Salvador, geçtiğimiz hafta beş Bitcoin daha satın aldı. Devlet Başkanı Nayib Bukele, ülkenin Bitcoin alımlarını gelecekte de durdurmayacağını açıkladı. Ancak El Salvador hükümeti, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı anlaşma kapsamında, kamu sektörünün gönüllü olarak Bitcoin satın almasını yasaklayan bir taahhütte bulunmuş durumda.

 

Bazı sektör temsilcileri, bu anlaşmanın kamuoyuna açıklanmayan bir geçiş süreci içerdiğini öne sürüyor. Aksi takdirde, bu anlaşma ve buna bağlı olarak sağlanacak 1,4 milyar dolarlık kredi riske girebilir.

2021’de Bitcoin’i yasal para birimi ilan eden El Salvador, o tarihten bu yana önemli miktarda Bitcoin biriktirdi. Ancak ülke, yıllardır uluslararası finans kurumlarıyla zorlu bir ilişki içinde. Bu süreçte IMF, geçen yıl ekim ayında Bitcoin’e karşı tutumunu yumuşatma sinyalleri vermişti.

 

Bu kapsamda El Salvador, bazı yasal düzenlemeleri değiştirmeyi kabul etti. Ancak bu değişikliklere rağmen ülke, Bitcoin alımlarına ara vermedi. IMF’nin teknik mutabakat metninde, kamu sektörünün gönüllü Bitcoin alımlarını yasaklayan net bir madde yer alıyor.

 

Ayrıca, kamu sektörünün Bitcoin’e endeksli veya Bitcoin cinsinden borçlanma araçları ya da token’lar ihraç etmesi de bu anlaşmayla yasaklandı.

 

Tüm bu yasaklara rağmen El Salvador hükümeti, uzun vadeli stratejisi doğrultusunda her gün 1 Bitcoin satın almaya devam ediyor. Bugün alınan beş Bitcoin, bu tavrın açık bir göstergesi oldu.

 

Kripto dünyasının etkili isimlerden Samson Mow, aralık ayında IMF ile imzalanan anlaşmayı yakından takip eden isimlerden biri. Bugün IMF, konuyla ilgili yeni bir açıklama yaparak El Salvador’un Bitcoin almasının ve madencilik yapmasının yasak olduğunu bir kez daha vurguladı.

 

Mow: “Bitcoin alımına devam etmek için bir açık kapı varsa, ben belgede bulamadım. Eğer plan, IMF’ye doğrudan meydan okumaksa, bu durum hem yeni krediler hem de El Salvador’un uluslararası imajı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir” dedi.

 

Bukele ise bu iddialara sert bir şekilde yanıt verdi: “Nisan’da biter, Haziran’da biter, aralık’ta biter! Hayır, bitmeyecek. Dünya bizi dışladığında ve sözde Bitcoin savunucuları bile bizi terk ettiğinde durmadık. Şimdi de durmayacağız, gelecekte de durmayacağız.”

 

El Salvador’un IMF’ye boyun eğmek istememesi için güçlü gerekçeleri var. Ülke, Bitcoin’i kullanarak önemli bir ekonomik dönüşüm başlattı. Yerel bir kripto ekosistemi oluşturdu ve sahip olduğu zengin jeotermal kaynakları dev madencilik operasyonları için kullanmaya başladı. Bu adımların geri alınması, El Salvador’un ekonomik bağımsızlığına ciddi bir darbe vurabilir. Ancak bu sert tutum, IMF ile yapılan anlaşmanın geleceğini belirsiz hale getiriyor. El Salvador, 1,4 milyar dolarlık krediye erişim için Bitcoin alımlarını durdurmayı kabul etmişti.

 

Blockstream’den milyarlarca dolarlık yatırım: Bitcoin destekli üç yeni fon geliyor

 

Bitcoin geliştiricisi Blockstream, Bitcoin teminatlı krediler ve kurumsal hedge fon stratejilerine odaklanan üç yeni fon başlatmak için milyarlarca dolarlık yatırım aldı.

 

Bloomberg’in haberine göre, şirket bu fonlarla birlikte 2022’de FTX’in çöküşüyle ağır darbe alan kripto kredi piyasasını yeniden canlandırmayı hedefliyor. Blockstream’in kurucularından Adam Back’in öncülüğünde yürütülen bu proje kapsamında fonların nisan ayında başlatılması, temmuz ayında ise dış yatırım kabulüne açılması planlanıyor.

 

Yeni yatırım fonları, farklı kurumsal yatırımcı gruplarına yönelik özel çözümler sunacak. İlk olarak, Bitcoin destekli kredi fonu ile yatırımcılar, ellerindeki Bitcoin’i teminat göstererek varlıklarını satmadan likiditeye erişebilecek. Bir diğer fon olan USD teminatlı kripto borçlanma fonu, yatırımcıların sahip oldukları dijital varlıkları teminat olarak kullanarak ABD doları cinsinden kredi almasını sağlayacak. Bu model, geleneksel varlık teminatlı kredilere benzese de, dijital varlık ekosistemi için özel olarak tasarlandı. Üçüncü fon olan hedge fon strateji fonu ise kurumsal düzeyde Bitcoin ticareti ve yatırım stratejilerine odaklanacak. Yapılandırılmış yatırım modelleri aracılığıyla, Bitcoin piyasalarına dolaylı yoldan erişim sağlayacak.

 

Şirket, aynı zamanda küresel genişleme planları doğrultusunda Japonya pazarına açılmaya hazırlanıyor. Bitcoin destekli finansal çözümleri bölgeye tanıtmak için Tokyo’da yeni bir ofis açan Blockstream, Japonya’nın önde gelen Bitcoin danışmanlık şirketlerinden Diamond Hands ve Bitcoin Layer 2 ile kendi kendine saklama çözümlerine odaklanan yatırım firması Fulgur Ventures ile iş birliği yapıyor. Ayrıca şirket, geleneksel finansal varlıkların Bitcoin ağı üzerinde tokenize edilmesi üzerine de çalışmalar yürütüyor. Bu girişim, gerçek dünya finansal ürünlerinin merkeziyetsiz bir şekilde alınıp satılmasını mümkün kılabilir.

 

Blockstream’in aldığı bu büyük yatırım, küresel Bitcoin ilgisinin yeniden zirve yaptığı bir döneme denk geliyor. ABD’de Donald Trump gibi siyasi figürlerin bile ülkenin stratejik bir kripto rezervi oluşturması gerektiğine dair sinyaller vermesi, bu ilginin ne kadar arttığını gösteriyor. Blockstream’in bu hamlesi, Bitcoin’in finans dünyasındaki yerini daha da güçlendirebilir.

 

Chainlink, Hyperlane ve Velodrome’dan ortak hamle

 

Chainlink, Hyperlane ve Velodrome Finance, Tether USDT’nin OP Superchain ekosisteminde çalışacak yeni ve birlikte çalışabilir versiyonu olan OpenUSDT’yi (oUSDT) tanıttı. Bu girişim, stablecoin ekosisteminde uzun süredir devam eden likidite parçalanması ve ölçeklenebilirlik sorunlarını çözmeyi hedefliyor.

 

Mevcut durumda, her blok zinciri kendi yerel USDT’sine sahip değilse, o zincirde yalıtılmış ve birbirinden kopuk USDT sürümleri bulunuyor. Bu durum likiditenin parçalanmasına neden oluyor. Öte yandan, 30’dan fazla zincirin aktif olduğu ve daha fazlasının geliştirildiği OP Superchain ekosisteminde, zincirler arası sorunsuz transferler için tek bir birlikte çalışabilir USDT versiyonuna ihtiyaç duyuluyor.

Chainlink İş Geliştirme Direktörü Johann Eid, konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “USDT, uzun yıllardır DeFi ekosisteminin can damarı oldu ve Chainlink olarak, OpenUSDT’nin birlikte çalışabilirliğini desteklemekten heyecan duyuyoruz. Bu sayede, USDT’yi herhangi bir Optimism zincirine sorunsuzca taşıma imkanı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

 

OpenUSDT’nin işleyişine dair detaylar da paylaşıldı. Buna göre, Celo ağı OpenUSDT’nin basım merkezi olarak görev yapacak çünkü şu anda OP Superchain üzerindeki ağlar arasında sadece Celo yerel olarak USDT basabiliyor. Hyperlane’in Warp Routes teknolojisi, Celo’yu diğer OP Superchain ağlarına bağlayarak OpenUSDT’nin zincirler arası transferine olanak tanıyacak. 250 bin dolar üzerindeki işlemler ise Chainlink’in Zincirler Arası Birlikte Çalışabilirlik Protokolü (CCIP) ile güvence altına alınacak.

 

OpenUSDT’nin öne çıkan özellikleri arasında tam birlikte çalışabilirlik, izin gerektirmeyen genişleme ve sorunsuz yükseltilebilirlik yer alıyor. OpenUSDT, OP Superchain ağlarında ilk günden itibaren çalışabilecek ve yeni bir ağ devreye girdiğinde üçüncü taraf onayına ihtiyaç duymadan doğrudan entegre edilebilecek. Ayrıca, Tether ile iş birliği içinde zincir başına yerel USDT basımına geçiş imkanı da sunulacak. Bununla birlikte, OpenUSDT’nin üçüncü taraf köprülere bağımlılığı ortadan kaldırması, uzun vadeli istikrarı garanti altına alacak.

 

Gelecek planları arasında, OpenUSDT’nin daha fazla OP Superchain ağına entegre edilmesi ve DeFi uygulamalarında yer alması bulunuyor. Bu sayede, stablecoin kullanıcıları için erişilebilirlik ve likidite önemli ölçüde artacak.

 

Injective ve Libre, BlackRock fonlarını blok zincirine taşıyor

 

Blok zinciri tabanlı finansal altyapı sağlayıcısı Libre, dijital varlık inovasyonunda önemli bir adım atarak Nomura’nın dijital varlık kolu Laser Digital ile iş birliğine gitti. Bu ortaklık kapsamında, BlackRock’un Para Piyasası Fonu da dahil olmak üzere çeşitli kurumsal fonlar tokenize edilerek yatırımcılara blok zinciri tabanlı erişim sağlanacak.

 

Bu entegrasyon sayesinde, kurumsal ve akredite yatırımcılar, Libre’nin Injective blok zinciri üzerindeki merkeziyetsiz platformu aracılığıyla düzenlenmiş yatırım fonlarına zincir üstünde yatırım yapabilecek. Bu adım, geleneksel finansal araçları blok zincirine taşıyarak piyasa likiditesini artırırken, aynı zamanda şeffaflık ve güvenlik avantajları sunmayı hedefliyor.

 

Tokenizasyon süreci kapsamında yatırımcılar, Nomura’nın Laser Digital tarafından geliştirilen ve piyasa nötr bir stratejiyle fonlama oranlarını ve staking getirilerini optimize eden Laser Carry Fund’a erişebilecek. Ayrıca, BlackRock’un tokenize edilmiş Para Piyasası Fonu, düşük riskli ve istikrarlı getiriler sunan geleneksel finansal ürünlere blok zinciri tabanlı bir formatta yatırım yapma imkanı tanıyacak. Bunun yanı sıra, özel kredi yatırım fonu Hamilton Lane SCOPE Senior Credit Fund da sabit gelirli yatırım araçlarına erişim sağlayarak yatırımcılara yeni alternatifler sunacak.

 

Bu fonlar yalnızca kurumsal ve akredite yatırımcılar tarafından kullanılabilecek ve ikincil piyasalarda alım satıma açık olmanın yanı sıra teminat olarak değerlendirilip portföy marjinlemesi için de kullanılabilecek. Libre’nin gerçek dünya varlıklarını (RWA) tokenize etme modeli, geleneksel finansal ürünleri akıllı kontratlar aracılığıyla dijital token’lara dönüştürerek işlem süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Bu model, yatırımcıların sahipliklerini fraksiyonel olarak paylaşmasına olanak tanırken, düzenlemelere tabi kuruluşlar aracılığıyla varlıkların güvenliğini ve yasal uyumluluğunu da garanti altına alıyor.

ABD Senatosu, DeFi’yi hedef alan IRS kuralını iptal etti

 

ABD Senatosu, İç Gelir Servisi’nin (IRS) merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına yönelik sıkı düzenlemeler getiren kuralını iptal ederek, kripto endüstrisi için önemli bir karar aldı. Senatör Ted Cruz’un sunduğu önerge, 4 Mart’ta Kongre İnceleme Yasası (CRA) kapsamında yapılan oylamada 70’e karşı 27 oyla kabul edildi.

 

IRS’nin önerdiği düzenleme, DeFi platformlarının ön yüz hizmetlerini “komisyoncu” olarak tanımlayarak, geleneksel finans kuruluşları gibi işlem raporlama ve müşteri kimlik doğrulama (KYC) yükümlülükleri getirmeyi hedefliyordu. Ancak sektör temsilcileri, bu yaklaşımın merkeziyetsiz yapıyı zayıflatacağını, platformları kapanmaya veya izinsiz modellere yönelmeye zorlayacağını savunarak tepki göstermişti. Aralık 2024’te son hali verilen ve 2027’de yürürlüğe girmesi planlanan kural, Blockchain Association, DeFi Education Fund ve Texas Blockchain Council gibi kuruluşlar tarafından hukuki mücadeleye taşındı. Blockchain Association CEO’su Kristin Smith, düzenlemenin DeFi ekosistemine anayasaya aykırı yükümlülükler dayattığını ve inovasyonu baltalayacağını belirtti.

 

Senato’nun aldığı bu karar, kripto dünyasında büyük bir zafer olarak görülüyor. Ancak süreç henüz tamamlanmış değil. Önergenin yürürlüğe girebilmesi için önce Temsilciler Meclisi’nde onaylanması ve ardından Başkan Donald Trump’ın imzasını alması gerekiyor. Eğer tüm aşamalar tamamlanırsa, bu yasa ABD’de DeFi’nin yasal çerçevesini netleştirerek sektördeki inovasyonun önünü açacak.

 

Linea, yerel USDC’ye geçiş yapacak

 

Circle Blog’un duyurusuna göre Linea, Circle tarafından köprülenmiş USDC Standardı’nın yerel USDC’ye yükseltileceği ilk blok zinciri olacak. Bu dönüşüm, Linea’nın yaklaşan mainnet lansmanının ardından sorunsuz bir şekilde gerçekleşecek.

 

Consensys tarafından Temmuz 2023’te başlatılan Linea, bugüne kadar 250 milyondan fazla işlem gerçekleştirdi ve 400’den fazla uygulama üzerinden 183 milyon doları aşkın varlığı güvence altına aldı. Ethereum ekosisteminin en büyük zkEVM blok zinciri olan Linea, giderek daha önemli bir konuma geliyor. Şimdi ise yerel USDC’ye geçişle birlikte kullanıcılar ve geliştiriciler için her şey daha basit hale gelecek. Mevcut köprülenmiş USDC otomatik olarak yerel USDC’ye dönüşecek, böylece ek bir işlem yapmaya gerek kalmayacak.

 

Linea, başlangıçta köprülenmiş USDC ile ekosistemini büyütmeyi başardı ve güçlü likidite sağlayarak faaliyetleri artırdı. Circle Blog, şu anda dolaşımdaki stablecoin’lerin yüzde 71’inden fazlasını oluşturan 19 milyon dolardan fazla köprülenmiş USDC’nin, Linea’nın büyümesinde kritik bir rol oynadığını vurguluyor. Şimdi ise bu dönüşüm, projeyi bir adım ileri taşıyor. Tamamen gerçek dolarlarla desteklenen yerel USDC, işletmelere Circle Mint aracılığıyla kolay para yatırma ve çekme imkanı sunarken, uygulamalarla da ekstra işlem gerektirmeden sorunsuz şekilde çalışacak. Bu sayede Linea, finans uygulamaları, NFT’ler, oyunlar ve ödemeler için güvenilir ve istikrarlı bir dijital dolar sunan öncü blok zincirlerden biri olacak.

 

Linea’nın yenilikleri yalnızca yerel USDC’ye geçişle sınırlı kalmayacak. Circle Blog’un aktardığına göre Linea, Avalanche, Base ve Ethereum’daki mainnet lansmanlarının ardından CCTP V2 desteğine sahip olacak ilk blok zinciri olma özelliğini de taşıyacak. CCTP V2, USDC’nin farklı blok zincirleri arasında daha hızlı ve güvenli bir şekilde taşınmasını sağlayan yeni bir sistem olarak öne çıkıyor. “Yak-ve-bas” (burn-and-mint) yöntemi sayesinde fonların bağlı kalmasına gerek kalmadan transferler neredeyse anında tamamlanacak. Bu yenilikler, farklı blok zincirleri arasında daha sorunsuz ve bağlantılı bir deneyim sunarak hem kullanıcılar hem de geliştiriciler için büyük kolaylık sağlayacak.

 

Ethereum’un Pectra güncellemesi Sepolia Testnet’inde başarıyla tamamlandı

 

Ethereum’un uzun zamandır beklenen Pectra güncellemesi, Sepolia testnet’inde başarıyla uygulandı. Staking ve cüzdan işlevselliğinde önemli iyileştirmeler sunan bu güncelleme, ana ağa (mainnet) bir adım daha yaklaştı. Sepolia testinin başarılı olmasına rağmen, geçtiğimiz hafta Holesky testnet’inde yaşanan başarısız deneme, Pectra’nın nihai sürümünün gecikebileceği endişesini doğurdu. Ethereum geliştiricileri, güncellemenin geleceğini ve atılacak adımları tartışmak üzere 6 Mart’ta bir araya gelecek.

 

Pectra, toplamda 11 Ethereum Geliştirme Teklifi’ni (EIP) içeriyor ve iki büyük değişiklik öne çıkıyor. Bunlardan biri olan EIP-7251, doğrulayıcıların (validator) stake limitini 32 ETH’den 2.048 ETH’ye çıkararak büyük yatırımcıların fonlarını bölmeden daha verimli yönetmesine olanak tanıyor. Diğer önemli değişiklik olan EIP-7702 ise cüzdanların geçici olarak akıllı sözleşmeler gibi çalışmasını sağlıyor. Bu adım, hesap soyutlama (account abstraction) konusunda büyük bir ilerleme olarak görülüyor. Güncelleme sayesinde kullanıcılar, işlem ücretlerini stablecoin’lerle ödeyebilecek, ödemelerini otomatik hale getirebilecek ve cüzdan kurtarma işlemlerini kolaylaştırabilecek.

 

Ethereum topluluğu, özellikle Solana gibi rakip ağların artan rekabeti karşısında güncellemeleri daha hızlı ve verimli şekilde hayata geçirme baskısını hissediyor. Ethereum’un son dönemdeki fiyat dalgalanmaları ve Ethereum Vakfı içindeki liderlik sorunları da Pectra’nın zamanında devreye alınmasını daha kritik hale getiriyor.

 

 

Bitcoin yasa tasarısı New Hampshire’da büyük bir destekle onaylandı

 

New Hampshire Temsilciler Meclisi’ne bağlı bir komite, eyaletin Bitcoin rezervi oluşturmasına yönelik yasa tasarısını 5 Mart’ta 16’ya 1 gibi ezici bir çoğunlukla onayladı. Böylece New Hampshire, Bitcoin ile ilgili bir yasa tasarısını Meclis genel kuruluna taşıyan en yeni ABD eyaleti oldu. Meclis Ticaret ve Tüketici İşleri Komitesi tarafından kabul edilen 302 numaralı yasa tasarısı, Bitcoin Laws verilerine göre şu anda ABD’de Temsilciler Meclisi’ne ulaşan yedi aktif eyalet tasarısından biri konumunda.

 

Tasarı yasalaşırsa, New Hampshire Hazinedarı, genel fon, gelir istikrar fonu veya eyalet yasama organı tarafından belirlenen diğer fonlardan yüzde 5’e kadar olan bir kısmını kendi takdirine bağlı olarak Bitcoin’e veya belirlenen diğer varlıklara yatırım yapabilecek.

 

Tasarıda Bitcoin (BTC) doğrudan ismen belirtilmese de yatırım için yalnızca son bir yıl içinde ortalama 500 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşan dijital varlıkların uygun olduğu ifade ediliyor. Bu kriteri karşılayan tek dijital varlık şu an için Bitcoin.

Satın alınan dijital varlıkların yetkili bir saklayıcı tarafından tutulması veya borsa yatırım ürünü (ETP) olarak muhafaza edilmesi şart koşuluyor. Ayrıca, tasarı New Hampshire Hazinedarı’na altın, gümüş ve platin gibi değerli metallere yatırım yapma yetkisi de veriyor.

 

Bitwise Aptos ETF başvurusu yaptı

 

Dünyanın önde gelen kripto fon yöneticilerinden Bitwise, Aptos ekosistemine odaklanan yeni bir borsa yatırım fonu (ETF) için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) resmi başvuruda bulundu. Bitwise’ın geçtiğimiz günlerde Delaware’de tescil ettirdiği “Bitwise Aptos ETF” isimli fon, Aptos blok zincirine ve genel olarak kripto piyasasına artan ilgiyi değerlendirmeyi hedefliyor.

 

Bitwise Aptos ETF, doğrudan Aptos’un yerel kripto varlığı olan APT’yi tutacak. Fonun fiyatlandırması ise CF Aptos-Dollar Settlement Price endeksine göre yapılacak. Yatırımcılara APT’ye dolaylı değil, doğrudan sahip olma imkanı sunacak bu ETF, APT’ye dayalı hisseler ihraç edecek. Bu hisseler, 10.000 adetlik bloklar halinde piyasaya sürülecek ve “Sepet” olarak adlandırılacak. Yetkili finansal kuruluşlar tarafından yönetilecek hisseler, yatırımcılar için aracılar üzerinden alınıp satılabilecek. Fonun yıllık yönetim ücreti henüz açıklanmasa da Bitwise hem operasyonel süreçleri hem de fon yönetimini doğrudan üstlenecek.

 

Bitwise, halihazırda hem tekil kripto varlıklarını hem de birden fazla token’ı içeren yedi farklı ETF’yi yönetiyor. Bu fonlar, riski dengelemek için çoğunlukla kripto varlıklarla birlikte geleneksel finansal araçları (örneğin Hazine tahvilleri) da içeriyor.

Aptos ETF’si ise bu fonlar arasında Bitwise’ın bugüne kadar sunduğu en yüksek riskli tek varlık fonu olacak. Bu nedenle, fon özellikle yeni nesil blok zinciri projelerine erken aşamada yatırım yapmak isteyenler için daha spekülatif bir yatırım seçeneği olarak öne çıkacak.

 

Bitwise, bu adımıyla yalnızca ABD’de değil, küresel ölçekte de Aptos’a olan ilgiyi değerlendirmeyi planlıyor. Şirket, geçtiğimiz dönemde İsviçre’de Aptos Staking ETF’leri sunarak Avrupa’daki yatırımcılara düzenlenmiş ve getiri odaklı bir APT yatırım aracı sunmuştu.

 

Canary Capital, Axelar (AXL) için ETF başvurusu yaptı

 

Varlık yönetim şirketi Canary Capital, Axelar Network’ün yerel token’ı AXL için bir borsa yatırım fonu (ETF) başlatmak üzere ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) başvuruda bulundu. Bu başvuru, AXL için yapılan ilk ETF başvurusu olma özelliği taşıyor ve token’ın kurumsal yatırımcılar arasında daha fazla benimsenmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

 

5 Mart tarihinde yapılan başvuruda, fonun net varlık değerinin (NAV) AXL fiyatına göre belirleneceği ifade edildi. Ancak, ETF’nin hangi borsada işlem göreceği, işlem sembolü ve saklama hizmetlerini sağlayacak kuruluş gibi detaylar henüz açıklanmadı. Bu ETF başvurusu, Canary Capital’in Axelar’ı kurumsal yatırımcılara sunma amacının bir parçası. Şirket, 19 Şubat’ta Canary AXL Trust’ı başlatarak bu alandaki ilk adımını atmıştı. Canary Capital CEO’su Steven McClurg, Axelar’ın blok zincirler arası birlikte çalışabilirlik çözümleri sunduğuna ve AXL token’ının kurumsal yatırımcılar için büyük bir fırsat yarattığına dikkat çekti.

 

Rusya, Ulusal Varlık Fonu’na Bitcoin eklemeyi reddetti

 

Rusya Maliye Bakan Yardımcısı Vladimir Kolychev, Rusya’nın Ulusal Varlık Fonu’na (UVF) Bitcoin veya başka bir kripto para eklemeyi planlamadıklarını duyurdu. Kolychev, dijital varlıkların fonun yatırım yapısına dahil edilmesinin düşünülmediğini belirterek, bu kararın arkasındaki gerekçeyi yüksek volatilite olarak açıkladı. Rusya, uluslararası ticarette kripto para birimlerini kullanmış olsa da bunları ulusal rezervlerinde bir araç olarak görmüyor ve uzun vadeli stratejik rollerine temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Kolychev, fonun mevcut yapısının altın ve yuan gibi yüksek likiditeye sahip varlıklarla sınırlı olduğunu vurguladı ve dijital varlıkların bu kriterlere uymadığını söyledi.

 

Maliye Bakan Yardımcısı, “Sovereign bütçe rezervi perspektifinden bakıldığında, fonun varlıklarının yüksek likiditeye sahip olması ve değer kaybı yaşamadan hızlı bir şekilde satılabilmesi çok önemlidir” dedi. Dijital varlıkların volatilitesi nedeniyle UVF’de yer almadığını ve gelecekte de bu tür bir yatırım planlamadıklarını belirtti.

 

Rusya, aynı zamanda kripto paraları düzenlemek için yasal adımlar atmayı sürdürüyor. 2024 yılının Kasım ayında, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerini varlık olarak kabul eden bir yasa geçirmişti ve bu yasa, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in onayını bekliyor.

 

ABD Başkanı Trump, Stratejik Bitcoin Rezervi kurulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı

 

ABD Başkanı Donald Trump, tarihi bir adım atarak Stratejik Bitcoin Rezervi ve ABD Dijital Varlık Stoku oluşturulmasına yönelik bir başkanlık kararnamesi imzaladı. Bu karar, Trump’ın ABD’yi “dünyanın kripto başkenti” yapma hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Stratejik Bitcoin Rezervi, suç veya sivil mal varlığı el koyma davaları sonucunda ABD hükümetine devredilen Bitcoin varlıklarıyla desteklenecek. ABD yönetimi, rezerve eklenen Bitcoin’i satmayacak ve bunu, altın rezervlerinde olduğu gibi uzun vadeli bir değer saklama aracı olarak tutacak. Ayrıca, diğer devlet kurumlarının da el konulan Bitcoin varlıklarını bu rezerve devredebilmesi için yetkilerini gözden geçirmesi planlanıyor. Hazine ve Ticaret Bakanları, vergi mükelleflerine ek mali yük getirmeden daha fazla Bitcoin edinmeyi sağlayacak bütçe tarafsız stratejiler geliştirecek.

 

Bunun yanı sıra ABD Dijital Varlık Stoku adı altında Bitcoin dışında Ethereum (ETH), Solana (SOL), XRP ve Cardano (ADA) gibi diğer dijital varlıklar da tutulacak. Ancak bu varlıklar da yalnızca hükümete devredilen varlıklardan oluşacak. Bitcoin’den farklı olarak, Hazine Bakanı gerekli gördüğünde Dijital Varlık Stoku’ndaki varlıkları satma yetkisine sahip olacak. Hükümet, bu el koymalar haricinde yeni dijital varlık satın almayacak.

 

Federal kurumların, mevcut dijital varlık varlıklarının tamamını denetleyerek kayıt altına alması zorunlu hale getirildi. Bu denetimlerin sonuçları, Hazine Bakanı ve Başkan’ın Dijital Varlık Piyasaları Çalışma Grubu’na sunulacak. Böylece hükümetin elindeki kripto varlıkların daha merkezi, güvenli ve verimli bir şekilde yönetilmesi hedefleniyor.

 

Kararname, politik çevrelerde tartışmalara neden oldu. Kripto karşıtı bazı politikacılar, hükümet kontrolünde bir rezerv oluşturmanın gerekliliğini sorgularken, bazı yatırımcılar da rezervin doğrudan Bitcoin alımları yerine yalnızca el konulan varlıklarla finanse edilmesinden hayal kırıklığı duyduklarını belirtti. Bu durum, piyasada beklenen alım baskısını azalttı. Eleştirmenler, özellikle XRP ve ADA gibi bazı varlıkların, Bitcoin ve Ethereum kadar güçlü bir geliştirici ekosistemine ve merkeziyetsizlik seviyesine sahip olmadığını savunurken, kripto para destekçileri bu adımı Bitcoin’in küresel ekonomideki rolünün resmi olarak tanınması olarak yorumladı.

 

Sui Network, World Liberty Financial ile ortaklık kurdu

 

Sui Network, Trump destekli merkeziyetsiz finans (DeFi) projesi World Liberty Financial (WLFI) ile ortaklık kurduğunu duyurdu.

 

Finansı daha açık ve şeffaf hale getirmeyi amaçlayan iki platform, yeni ürünler geliştirmek için iş birliği imkanlarını değerlendiriyor. WLFI ayrıca, büyük ve önemli projeleri desteklemek amacıyla oluşturduğu “Makro Strateji” rezervine Sui varlıklarını eklemeyi planlıyor.

 

Konu hakkında açıklama yapan WLFI Kurucu Ortağı Zak Folkman şu ifadeleri kullandı: “Sui’yi, Amerikan kökenli inovasyonu, ölçeklenebilirliği ve benimsenme oranı nedeniyle tercih ettik. Merkeziyetsiz finansı daha fazla Amerikalıya ulaştırma misyonumuzla doğal bir uyum içinde.” WLFI’nin Web3 Elçisi Eric Trump ise iş birliğinden duyduğu heyecanı dile getirerek, “Sui ile çalışmaktan ve bu ortaklığın sunduğu yenilikçi fırsatları keşfetmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

 

Genişleyen DeFi ve geliştirici topluluğuyla hızla büyüyen Sui, yalnızca bir yıl içinde önemli başarılara imza attı. Merkeziyetsiz borsalarda (DEX) 70 milyar doları aşan işlem hacmine ulaşarak en hızlı büyüyen Layer1 blok zincirlerinden biri oldu. Ayrıca, 67 milyondan fazla hesap ile kullanıcı ve geliştirici sayısını hızla artırdı.

 

Sui’yi geliştiren Mysten Labs’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Evan Cheng, WLFI ekibiyle iş birliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. “Sui’nin teknolojisi ile WLFI’nin hedeflerinin birleşmesi, dünyanın varlıkları depolama ve kullanma biçimini yeniden tanımlayabilir” dedi. Hem Sui hem de WLFI, insanların finansal özgürlüğünü, dijital varlıklarını ve çevrim içi kimliklerini kontrol edebildiği bir gelecek vizyonunu paylaşıyor. Cheng, bu ortaklığın süreci hızlandıracağını belirterek, “Birlikte yapacağımız çalışmalar, bu vizyonu daha hızlı gerçeğe dönüştürecek” ifadelerini kullandı.

 

Texas Senatosu Bitcoin Rezerv Yasasını onayladı

 

Texas Senatosu, Bitcoin Rezerv Yasası teklifini 30 senatörden 25’inin desteğiyle kabul etti. Yasanın yürürlüğe girmesi için Temsilciler Meclisi’nde de onaylanması ve ardından Valinin imzasını alması gerekiyor. Ancak şu ana kadar kaydedilen ilerleme oldukça umut verici.

 

Diğer bazı eyaletlerde benzer yasa teklifleri, Cumhuriyetçi Parti içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle başarısız oldu. Texas’ta ise durum farklı gelişti ve Demokrat senatörlerin çoğu tasarıya destek verdi. Bu yasa, eyalet yönetimine Bitcoin satın alma zorunluluğu getirmediği için, mali disiplin yanlısı Cumhuriyetçilerin sert muhalefetiyle karşılaşmadı.

 

ABD genelinde birçok eyalette kripto yanlısı milletvekilleri, küçük ölçekli Bitcoin rezervleri oluşturmak için çalışmalar yürütüyor. Ancak Texas, bu alandaki en dikkat çekici girişimlerden birine öncülük ediyor. Eyaletin Vali Yardımcısı, Bitcoin rezerv yasasını güçlü bir şekilde destekliyor.

 

Geçtiğimiz hafta Senato Komitesi’nden geçen Bitcoin Rezerv Yasası, bugün yapılan oylamada 25’e karşı 5 oyla kabul edildi.

 

Bir yasa izleme kuruluşu, sosyal medyada yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Texas Bitcoin Rezerv Yasası, bazı Demokratların desteğiyle Senato’dan geçti. (Oylama sonucu: 25 – 5. Texas Senatosu’nda 11 Demokrat senatör bulunuyor). Eğer Temsilciler Meclisi’nde de benzer bir destek sağlanırsa, tasarının yasalaşma ihtimali oldukça yüksek.”

 

Texas’ın Bitcoin rezerv yasasını kabul etmesi, kripto düzenlemeleri açısından büyük önem taşıyor. ABD’nin en büyük ikinci ekonomisine sahip eyaleti olan Texas, finans piyasaları üzerinde ciddi bir etkiye sahip.

 

NFT işlem hacmi aralık ayından bu yana düşüş gösterdi

 

2024’ün son aylarında toparlanma sinyalleri gösteren NFT piyasası, yılın başından itibaren hız kaybetti. Geçtiğimiz ay NFT işlem hacimleri, aralık ayına kıyasla yüzde 60’tan fazla düşüş gösterdi. Bu gerileme, genel kripto para piyasasındaki düşüşle aynı döneme denk geldi.

 

Aralık ayında NFT’lerin toplam işlem hacmi 1,36 milyar dolara ulaşırken, ocak ayında bu rakam aylık bazda yüzde 26 azaldı. Şubat ayında ise işlem hacimleri bir önceki aya göre yüzde 50 daha düşerek büyük bir gerileme yaşadı. DappRadar analisti Sara Gherghelas, 6 Mart tarihli sektörel raporunda bu verilere dikkat çekti.

 

“NFT’ler son aylarda toparlanma sinyalleri vermiş olsa da yılın başından itibaren bu momentum yavaşladı” diyen Gherghelas, NFT değerlerindeki düşüşü kripto fiyatlarıyla olan bağlantısına bağladı.

 

Şubat ayında merkeziyetsiz uygulama (dApp) aktivitesi de yavaşladı. Günlük benzersiz aktif cüzdan sayısının yüzde 8 oranında azalarak 24 milyona gerilediği tahmin ediliyor.

 

Ancak, NFT faaliyetleri bu trendin dışında kaldı. DappRadar’a göre şubat ayında NFT platformlarıyla etkileşime giren kullanıcı sayısı yüzde 6 arttı ve 3,5 milyona ulaştı. Özellikle yapay zeka destekli varlıklara olan ilginin arttığı gözlemlendi.

 

zkSync, tokenize RWA alanında ikinci sıraya yükseldi

 

zkSync, tokenize gerçek dünya varlıkları (RWA) alanında büyük bir sıçrama yaparak en büyük ikinci blok zinciri ağı konumuna geldi.

 

Yüzde 26’lık pazar payı ve 27 proje üzerinden 1,78 milyar doları aşan tokenize varlık ile Ethereum’un ardından sektördeki en büyük oyuncu haline gelen zkSync, RWA ekosisteminde önemli bir yer edinmiş durumda. Bu yükseliş, geleneksel finansal varlıkların dijitalleştirilmesine olan ilginin arttığını gösterirken, blok zinciri teknolojisinin sunduğu likidite ve küresel erişilebilirlik avantajlarını da gözler önüne seriyor.

 

Ethereum için bir Layer2 ölçeklendirme çözümü olarak geliştirilen zkSync Era, Sıfır Bilgi Toplamaları (ZK-Rollups) teknolojisini kullanarak işlem hızını artırırken maliyetleri düşürmeye ve güvenliği korumaya odaklanıyor. Blok zinciri üzerinde tokenize edilen gayrimenkul, tahvil ve hisse senedi gibi varlıklar, parçalı sahiplik ve daha geniş kitlelere erişim gibi avantajlar sunduğu için giderek daha fazla yatırımcı ve kurum tarafından tercih ediliyor. zkSync Era, sunduğu Elastic Chains altyapısı ile ölçeklenebilirlik sağlarken, Sıfır Bilgi İspatları (Zero-Knowledge Proofs) ile güvenliği artırıyor ve Ethereum Sanal Makinesi (EVM) uyumluluğu sayesinde geliştiriciler için esnek bir yapı sunuyor.

 

Son dönemde platformun toplam kilitli varlık (TVL) değeri yüzde 15 artarak en hızlı büyüyen Layer2 ağlarından biri haline geldi. Günlük aktif kullanıcı sayısı ve işlem hacmi açısından Arbitrum ve Optimism gibi rakiplerini geride bırakan zkSync Era, sektördeki güçlü konumunu pekiştiriyor. İşlem ücretleri bazı rakiplerine kıyasla bir miktar yüksek olmasına rağmen, sağlam altyapısı ve sunduğu yenilikçi çözümler sayesinde RWA projeleri tarafından tercih edilmeye devam ediyor.

#Bybit / #TheCryptoArk