Türk Mahkemesi’nin Dijital Mirasa İlişkin Kararı
Dijital Miras kavramı pek çok hukuk sisteminde olduğu gibi Türk Hukuku bakımından da yeni bir kavramdır. Bugüne kadar, dijital miras için yasal bir tanım veya ayrı bir yasal düzenleme öngörülmemiştir. Bununla birlikte, Türkiye’de özellikle bazı dijital varlıkların artık diğer mülk türleriyle birçok benzerlik taşıdığı ve devredilebilecek bir değere sahip olmalarından dolayı dijital mirasın vasiyetler ve mülklerle ilgili kanunlara tabi olması gerektiğine dair bir dizi argüman mevcuttur.
Yeni Karar Beraberinde Neler Getirdi?
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2020 tarihli (Karar No: 2020/1149- 2020/905) kararı ile mirasçılar (merhumun eşi ve çocuğu) tarafından bir dizi dijital varlığın merhumun mirasının bir parçası olduğunun tespiti için açılan davaya ilişkin hüküm kurulmuştur. İddiaya konu olan dijital varlıklar bir e-posta ve iCloud hesabını kapsamaktadır.
İlk derece mahkemesi kararında, mirasçıların ölen kişinin telefonundaki fotoğraf ve video gibi bilgilere başka yollarla erişebildiğini ve e-posta ve iCloud hesabının mirasın bir parçası olarak belirlenmesine izin verilmesinin özel hayatın gizliliğinin ihlali teşkil edeceğini dayanak göstermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi, bu tür dijital varlıkların aslında merhumun mirasının bir parçası olup olmadığının tespit edilmesinin gerekli olduğunu ve mahkemenin özel yaşamı koruma gerekçesiyle karar vermekte hata yaptığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının aksi yönünde karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi, talep edilen hesapların merhuma ait olup olmadığını ve mirasçılara hesaplardaki bilgilere erişim sağlamanın yasal olup olmayacağını belirlemek için teknik ve hukuki bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtirken, gerekçesinde dijital varlıkların mirasa dahil edilmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.
Gerekçe bölümünde, iddianın temelini oluşturan e-posta ve iCloud hesabının ötesine geçerek, ölen bir kişinin mirası belirlenirken sosyal medya hesabı ve dijital cüzdanlar gibi dijital varlıkların hepsinin dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun miras konusuna uyguladığı 599. maddesinin dijital varlıklar için de geçerli olması gerektiğine hükmetmiştir.
Yeni Kararın Olası Etkisi
Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesinde belirtildiği gibi, dijital varlıklar, büyük finansal ve / veya duygusal değere sahip olma potansiyeline sahip olduklarından modern yaşamın hayati bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle ya mevcut ilkelerin yorumlanması yoluyla ya da ayrı bir mevzuat çıkarılması yoluyla dijital miras konusunun ele alınması gerektiği açıktır.
Bu son karar ile dijital varlıkların mirasın belirlenmesine dahil edilmesinin kapısı açılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerini uygulayarak, miras ve miras için geçerli olan ilkelerin dijital varlıklar alanına nispeten genişletilmesi için gerekli zemini sağlamıştır.
Bu karar, pratik ve nostaljik nedenlerle elektronik platformlara ve hesaplara erişmek isteyen mirasçılar için güzel bir gelişme olsa da, “influencer”ları temsil eden ajanslar gibi dijital varlık ekosistemindeki diğer üçüncü tarafların bu tür dijital varlıklardan değer elde ettiği durumlarda bu yaklaşımın uygulanmasının nasıl şekilleneceğini görmek ilginç olacaktır.
Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin özel hayatın gizliliğine dayanarak davayı reddederek hata yaptığını gerekçelendirmesine rağmen, mirasçılara doğrudan şifrelere erişim sağlamanın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, bu tür dijital varlıklar mülkün bir parçası olarak belirlenirken, varlıklara erişim mahkemelerin değerlendirmesine bağlı olarak birtakım sorunlar yaratabilir.
Yazarlar: Av. Bentley James Yaffe & Av. Altuğ Özgün