“10 Yıl Sonra Toplam Otomobil Satışlarının Yüzde 40-50’si Elektrikli Olacak”
Elektrikli araçları bireyselden çok kurumsal firmalar tercih ediyor! Yüksek vergi maliyetlerine rağmen beklentiler yüzde 1 olan pazar payının 10 yıl içerisinde yüzde 10’lara ulaşacağını gösteriyor…
Dünya’da ve Türkiye’de elektrikli otomobillere ilgi artarken altyapı çalışmaları da büyük bir hızla devam ediyor. Elektrikli otomobiller için satış, satış sonrası hizmetleri ve şarj istasyonları kurulumu konusunda 2019 yılından bu yana 360 derece hizmet vererek Türkiye’deki ilk ve tek marka olan E-Garaj, bir startup olarak girdiği otomotiv dünyasında referans marka konumuna ulaştı.
Elektrikli otomobillere olan ilgileri ve sektörün ihtiyaçları nedeniyle bir araya gelen farklı mesleklere sahip Avukat Ahmet Faruk Usta, Uzay Mühendisi Kutay Yamacı ve İşletme mezunu Emir Tunçyürek tarafından kurulan E-Garaj, aynı zamanda eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yazılıma kadar sektöre know-how desteği de veriyor. E-Garaj, İstanbul Maslak’ta bulunan 1.200 metrekarelik showroom ve servis alanında konularında uzman 30 personel ile hizmet veriyor.
“Elektrikli araçlara ilgi artıyor “
E-Garaj tanıtım toplantısında konuşma yapan E-Garaj kurucu ortağı Ahmet Faruk Usta, şu an itibariyle Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının toplam satış içerisinde yüzde 1 pay aldığını dile getirerek;
“Avrupa’da son 5 yıl içerisinde elektrikli araç satışlarının toplam satışlarda önemli bir pay almaya başladığını görüyoruz. Örneğin Norveç’te bu oran yüzde 70’e ulaşmış durumda. Ülkemizde de son yıllarda bu eğilimin arttığına şahit oluyoruz. Türkiye’de elektrikli otomobil pazarı geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre yüzde 600 büyüdü. 2021 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 1.200 elektrikli otomobil satıldı. E-Garaj olarak bizim bu satışlarda pazar payımız yüzde 10. Ülkemizde toplam yaklaşık 5 bin elektrikli otomobil var ve E-Garaj olarak bu kullanıcıların yaklaşık yüzde 90’ına hizmet verdik. Gelecek 10 yılda elektrikli araçların Türkiye toplam pazarında yüzde 40-50 bandına yaklaşmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Ahmet Faruk Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz elektrikli otomobil almak isteyen potansiyel kullanıcıların kendilerine uygun aracı bulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Baktığımızda elektrikli araçlara karşı ilginin İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep ve Antalya’da yoğunlaştığını görüyoruz. En çok talep ve ilgi 35 yaş ve altı yaş grubundan geliyor. E-Garaj olarak tüm markaların elektrikli modellerinin satışıyla beraber servis hizmetlerini de veriyoruz. Bu yıl sonuna kadar yeni E-Garaj’lar konusunda İzmir, Ankara ve Antalya ile ilgili showroom, servis ve şarj istasyonları planlarımız var. Amacımız; distribütör olarak tüm Türkiye’ye yayılmak. E-Garaj konseptinin tüm dünyaya yayılacağını düşünüyoruz.”
Elektrikli otomobillerde en çok merak edilen batarya teknolojisi konusuna da değinen Usta “Batarya teknolojisi üzerinde çalışılan temel konu şarj süresi. Çalışmalar bir süre daha elektrikli otomobillerin standart bir menzilde mesafe kat edeceğini gösteriyor. Ülkemizde 7.500 şarj istasyonu bulunuyor. Sadece Ankara-İstanbul arasında 5 adet hızlı şarj istasyonu mevcut.” dedi.
“Elektrikli otomobiller bir yaşam tarzıdır”
E-Garaj kurucu ortağı Emir Tunçyürek ise elektrikli otomobillerin bir yaşam tarzı olduğunu belirterek;
“Elektrikli otomobiller, yakın zamanda otonom sürüş teknolojisinin de gelişmesiyle ofis ve eğlence imkanları sunan birer yaşam alanına dönüşecek. Ancak alıcıların yanı sıra marka temsilcileri ve filolar elektrikli otomobiller konusunda henüz yeterli bilgiye sahip değiller. Bu konuda eğitim almadıkları için haklı olarak çekinceler taşıyorlar.
Bizim bu işe girdiğimizde ilk yaptığımız şey, elektrikli otomobillerle ilgili her konuda dünyada alanında uzman markalardan eğitim almaktı. Şimdi bu bilgi ve birikimimizi paydaşlarımızla da paylaştıkça tereddütlerin azaldığını görüyoruz.
Bireysel ve kurumsal müşterilerimize E-Garaj olarak ‘elektrikli araçlarla ilgili çekinceniz olmasın’ mesajını veriyoruz. Her marka elektrikli aracı satıyoruz ve sattıktan sonra da her konuda garanti veriyoruz. 2. el elektrikli otomobil almak isteyenlere de ekspertiz hizmeti veriyoruz. Bu araçlarda en önemli konu; batarya potansiyeli. Bunun ölçümlerini yapıp, gerekli bilgilendirmeleri gerçekleştiriyoruz” dedi.
Tunçyürek sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde yapılan çeşitli kamuoyu araştırmaları sonucunda bundan sonraki aracının elektrikli olabileceğini söyleyenlerin oranı çok yüksek; ancak bir elektrikli araç sahibinin kafasında ‘Şarjım biter mi? Ne kadar sürede aracımı şarj ederim? Güzergahımda şarj istasyonu var mı?’ gibi sorular oluşuyor. Şarjınızın bitmesine gerek yok. Bir alışveriş merkezinde alışverişinizi yaparken, kahvenizi içerken aracınız şarj olabilir. Fosil yakıt gibi bitmesini beklemenize gerek yok. Aracınızın yüzde 98 şarjı varsa bile doldurabilirsiniz. ”
“Maliyetler 4’te 1’e iniyor”
E-Garaj kurucu ortağı Kutay Yamacı ise işletme maliyetleri açısından kurumsal firmaların filo araç taleplerinde elektrikli otomobillere yönelik yoğun bir tercih eğilimi oluştuğunu gözlemlediklerini kaydederek;
“Elektrikli filo araç tercih nedenleri arasında ekonomik olması ilk sırada yer alıyor. Elektrikli araçların yakıt tüketimi fosil araçlara göre çok daha düşük. Aynı zamanda bakım masrafları da yarı yarıya daha az. Vergilerde de fosil yakıtlı araçlara göre elektrikliler lehine yine 4’te 1’lik bir oran bulunuyor. Tercih edilme nedenleri arasında bir diğer konu ise kurumsal firmaların karbon ayak izinin azaltılması yönündeki çevresel duyarlılığı” diye konuştu.
Yamacı, ülkemizdeki mevcut markaların elektrikli modellerini getirmekte tereddütlü davrandıklarını söylerken “Biz aslında onlar için bir nevi saha araştırması yapıyoruz ve birçok markadan teşekkür alıyoruz. Elektrikli otomobillerin ilk alım maliyetleri yüksek gibi görünse de uzun vadede kendini amorti ediyor” şeklinde konuştu.