Başka hiç bir cihaz kategorisinde akıllı telefonlarda olduğu gibi acımasızca inovasyon ihtiyacı doğmamıştır.
Her yeni sürümde bir öncekinden oldukça yeni ve geliştirilmiş özellikler size sunuldu. Gerek yazılımdan gerekse donanımdan bahsediyorum.
Bunun tek istisnası var oda tahmin edebileceğiniz gibi batarya ömürleri !!!
Bunun en büyük nedeni olarak ise pil teknolojisinin gelişiminin diğer donanımlara oranla oldukça durgun bir gelişim seyretmesi. Bir çok ince tasarımın içerisinde bile olabildiğince küçük bataryalar yer alıyor fakat onlarda bir şekilde küçüldükçe süresinden kaybediyor.
Peki Neden Böyle? Neden Pil Ömürleri Kullanıcılara bu denli yetmiyor?
1. Çok fazla telefon kullanıyoruz.
Bunu söylemeden edemeyiz. Gelişen sosyal medya platformları yüzünden iletişimin şekli değişti ve Facebook’un 1.04 Milyar kullanıcısının %90’ı akıllı telefon üzerinden birbirleri ile iletişime geçiyor. Yani telefonu olduğundan çok daha fazla kullanıyoruz.
Mobil cihazlar güçlendikçe kullanıcılar masaüstü çözümlerden akıllı telefonlara yöneldi ve ironik bir biçimde dizüstünden daha fazla kullanır olduk hemde bizi sınırlayan sınırlı pil ömürlerine rağmen.
2. İnce telefonlara ne kadar ihtiyacımız var. Daha kalın neden kullanmıyoruz.
Akıllı telefonlarda pil ölçüleri büyüdükçe doğal olarak ömürleride o oranda biraz daha uzun sürüyor. Hal böyle olmasına rağmen büyüme ekranlarda olunca kullanıcılara daha hoş bataryada olunca neden bu kadar istenilmez oluyor.
Yapılan araştırmalara göre telefonlar büyüdükçe ilginin azaldığından bahsetmek zor. Zira telefon ölçüleri büyüdükçe satışlar artma eğilimi göstermiş durumda.
Buradan varacağımız sonuç aslında biraz estetik tutkumuz buna sebep oluyor diyebiliriz.
3. Aşırı ince telefonlar tasarım amacına ciddi zarar veriyor.
Bir tasarımcı olmasakta tasarımın temelde toplam verimliliği arttıracak düzeyde olması beklenir. Zira bir çok kullanıcı için en değerli verimlilik kaynağı zamandır. Aşırı ince tasarlanmış telefonlar bu yüzden insanların zamanlarını en azından sıkı sık şarj etmek ve şarjlarını yanında taşımak zorunda bırakmak suretiyle çalıyor.
Dolayısı ile tasarımlar bu stresi ortadan kaldıracak şekilde olmalı.
4. Hızlı şarj bu sorun için aslında çözüm değil.
Hızlı şarj oldukça güzel bir teknoloji fakat bu sorun için geçici bir çözüm olmaktan başka bir şey değil.
Hızlı şarj aslında cihazınızın sizinle şarj olması anlamına geliyor. Sürekli yada bulunduğunuz ortamlarda onu şarj edecek kablolu veya kablosuz şarj ortamının yaratılması zorunluluğu getiriyor. Hızlı şarj sonrası pil ömürlerinin bir kaç yıl sonra daha da kötü hallerde olduğunu göreceğimizden şüpheniz olmasın.
5. Batarya süreleri önemlidir en azından gün sonuna kadar.
Artık iyi batarya süreleri gün sonuna kadar yetmesi ile tarif edilmeye başlandı. Aslında daha fazlasını beklemek gerekir.
Çoğumuzun tüm gün boyunca cihazımızın yaklaşık %90’lık kısmını tüketiyoruz. Kalan %10 kısım ise gece yatarken bize şarja başlayacak zamanı veriyor.
Basitçe bir ifade ile telefonunuza bebek muamelesi yapıp yemeğini ve suyunu vermeden yatmıyorsunuz.
Peki Bu Konuda Ne Yapacağız?
Tüm akıllı telefon üreticilerini protesto edelim demiyoruz,hatta her güzel telefon ince olmalıdır da demiyoruz ama ince telefonlar için üreticilerin pil teknolojilerindeki bu kayıtsız tutumuna bir dur denilmeli.
Üreticiler alıcılar zorlamadığı sürece vasat pil ömürleri ile daha bir çok sene ürün satmaya devam edecekler.
Benzer şekilde Galaxy s6 çıktığında bile ortak geri dönüş negatif pil ömürleri olmuştu. Buna rağmen muhtemel Galaxy S7’de bir çok tasarım yeniliğine rağmen kayda değer bir pil ömrü artışı olmayacaktır.
Tüketiciler olmazsa olmaz alışkanlıklarını gözden geçirmeli satın alma eğilimlerinde üreticileri zorlayıcı seçeneklere yönelmeli diye düşünüyorum.