Sosyal Medya

Otomobil

Alfa Romeo ve DTM Dünya Şampiyonu Nicola Larini, 1000 Miglia 2024’te Yeniden Bir Arada

1993 DTM şampiyonu, Alfa Romeo ile yarış pistlerine geri dönüyor: Nicola Larini, 1900 Sport Spider(1954) ile;  ralli co-pilotu Giacomo Ciucci eşliğinde ‘dünyanı en güzel yarışı 1000 Miglia’ya  katılıyor.

Alfa Romeo ve DTM Dünya Şampiyonu Nicola Larini, 1000 Miglia 2024’te Yeniden Bir Arada

 

1993 DTM şampiyonu, Alfa Romeo ile yarış pistlerine geri dönüyor: Nicola Larini, 1900 Sport Spider(1954) ile;  ralli co-pilotu Giacomo Ciucci eşliğinde ‘dünyanı en güzel yarışı 1000 Miglia’ya  katılıyor.

Halen Alfa Romeo hayranlarının (Alfisti) ve motor sporları tutkunlarının kalplerindeki yerini koruyan Nicola Larini, 1987’den 2003’e kadar resmi bir Alfa Romeo pilotuydu. 1990 yıllarda ise Touring yarışlarında üstün bir hakimiyet elde etmişti.

Brescia ‘klasiği’nin başlangıç gridinde ayrıca gazeteci Andrea Farina ve motor sporlarına tutkuyla bağlı oluşuyla tanınan co-pilot Davide Cironi  de 1900 Super Sprint (1956) ile yer alıyor.

Bu iki eşine az rastanır klasik otomobile Alfa Romeo’nun yeni kompakt spor otomobili Junior ve markanın 1928 1000 Miglia’da 6C 1500 Super Sport ile kazandığı ilk zafere saygı duruşunda bulunan  Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport serileri de eşlik edecek.

Enzo Ferrari’nin “dünyanın en güzel yarışı” olarak tanımladığı “1000 Miglia”, bu yıl 11-15 Haziran tarihleri arasında, 42’inci kez düzenlenecek. Her yıl olduğu gibi yarış ve macerayı birleştiren 1000 Miglia’ya; 50’den fazlası Alfa Romeo olmak üzere; 400’ün üzerinde otomobil katılacak ve böylece yarış İtalyan motor sporlarının tartışmasız simgesi olmaya devam edecek.  Yarışa katılacak otomobillerden ikisi ise Arese’deki Alfa Romeo Müzesi’nde sergilenen klasik koleksiyondaki, 1900 Super Sport (1954) ve 1900 Super Sprint (1956) olacak.

1900 Super Sport (1954), Alfa Romeo 155 V6 TI ile 1993 DTM şampiyonu Nicola Larini ve Giacomo Ciucci’ye emanet edilecek. Larini’nin Alfa Romeo ile yarış dünyasına  geri dönüşü, tüm motor sporları tutkunları ve özellikle de 1990’ların Touring şampiyonalarındaki başarıları hatırlayan Alfisti’lere güçlü duygular yaşatacak.  1900 Super Sprint (1956) de aynı coşkuyla karşılanacak. Bir gazeteci ve klasik otomobil uzmanı olan Andrea Farina ile motor tutkunu bir influencer ve YouTuber olan Davide Cironi’nin co-pilotluğunda en iyi sonuç için yarışılacak.Bu iki özel otomobile, Alfa Romeo’nun 1928 yılında 6C 1500 Super Sport ile 1000 Miglia’da kazandığı ilk zaferine ithafen sınırlı sayıda ürettiği,  özel  seriler yeni Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport da eşlik edecek. Bununla birlikte Alfa Romeo’nun Avrupa’nın en büyük segmentine dönüşünü simgeleyen “Junior“ da ilk kez sürüş halinde görülebilecek.

İki prestijli Alfa Romeo yarışta

Efsanevi 1000 Miglia’da, Stellantis’in İtalyan markalarının tarihi mirasını korumaya ve tanıtmaya odaklanan departmanının bir parçası olan Heritage (miras) koleksiyonuna ait, hareket halindeki iki gerçek sanat eseri yer alacak. Özellikle, sadece 2 adet üretilen 1900 Sport Spider (1954) çok nadir bulunan bir Spider yarış aracı olarak dikkat çekiyor 4 silindirli çift kamlı bir motorla donatılan 1900 Spider,  138 HP güç üreten kompresörlü motoru, 880 kg’lık ağırlığı ve son derece verimli aerodinamiği sayesinde 220 km/s hıza ulaşabiliyordu. Franco Scaglione’nin Bertone atölyesi için yaptığı yenilikçi tasarıma sahip olan 1900 Sport Spider’da, 5 ileri şanzıman ve De Dion arka aks kullanılmıştı. Performansı ve sürüş kabiliyetiyle, üstün yol tutuş özelliklerine sahip olanbu olağanüstü otomobil “289” kapı numarasıyla  yarışacak. Yarışta “392” kapı numarası ile yarışacak olan diğer nadide otomobil ise; 20. yüzyılın “gran turismo” sınıfını temsil eden zarif bir coupe ve 1950’lerin “yarış kazanan aile otomobili” unvanına sahip olan 1900 Super Sprint (1956) olacak. 1900 sedanın kısa şasisi üzerine geliştirilen otomobil, markanın karakteristik çift eksantrik miline sahip 2.0 litrelik 4 silindirli bir motorla donatılmıştı ve 5500 d/dak’da 115 HP güç üretiyordu. 1950’lerde, büyük İtalyan tasarımcıların Alfa Romeo’dan mekanik bir şasi satın alması ve bunu şirket içinde tasarlanan ve üretilen karoser ile tamamlaması alışılmış bir durumdu. Milano’daki Touring şirketi de bunu yaptı ve 1954 ile 1955 yılları arasında Alfa Romeo 1900 Super Sprint’i temel alan yaklaşık 300 model üretti.

Nicola Larini’nin Alfa Romeo’nun ile Touring şampiyonlarındaki efsanevi zaferleri

Alfa Romeo, 1992’den 2007’ye kadar, önce 155 ve sonra 156 ile Touring kategorisindeki yarışlarda üstün bir hakimiyet elde etti. İtalya, Almanya, Birleşik Krallık ve İspanya’da düzinelerce şampiyonluk kazanarak motor sporları tarihinde unutulmaz anlara imza attı. İlk başarılar, 1992 yılında Nicola Larini’nin 155 GTA ile İtalya Superturismo Şampiyonası’nda kazandığı zaferle geldi. Bir yıl sonra 155 V6 TI ile o zamanlar binek otomobiller için en prestijli şampiyona olarak kabul edilen Almanya Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) tüm rekorları kırdı. 1990’lı yılların başında DTM gridi sadece Alman markalardan oluşuyordu. Bu durum, Alfa Romeo’nun Alessandro Nannini ve Nicola Larini’nin kullandığı 155 V6 Ti ile resmi olarak katılmaya karar verdiği ve diğer araçların yarı resmi takımların elinde olduğu 1993 yılına kadar devam etti. Alfa Romeo burada sansasyonel bir çıkış yaptı. Belçika, Zolder’deki şampiyonanın ilk ayağında ayakta 155 V6 Ti her iki yarışı da kazandı. Larini sezon sonunda 20 yarışın 10’unu kazanmıştı. Nannini’nin iki zaferine ek olarak her iki İtalyan sürücünün elde ettiği tüm podyum ve dereceler Alfa Romeo’ya Markalar Şampiyonluğu’nu kazandırırken, Pilotlar Şampiyonluğunu da Larini kazandı. Bu durum, 1993 DTM şampiyonluğunun bu üst düzey seriye ilk kez katılan bir İtalyan markası tarafından alınmasını kabullenmek zorunda kalan Alman yarışmacılar için gerçek bir şok oldu. Ardından 1994 yılında İngiliz Binek Otomonil Şampiyonası’ndaki zaferler ve dünyanın her yerinde kazanılan diğer zaferler bu başarıyı izledi. 155’in başarılarından sonra, 1998’de galibiyete giden yolda devam etme sırası 156’ya geldi ve 10 yıllık bir süreçte Markalar ve Pilotlar Şampiyonası’nda 13 şampiyonluk kazandı. Hatta 156’nın ı 2007’deki son yarışında da zafere ulaşıldı.

Alfa Romeo Junior ile sportiflik kompakt hale geliyor

Alfa Romeo Junior, özünde sportifliği, boyutlarında kompaktlığı yansıtıyor ve ilk bakışta kendini belli eden İtalyan tarzını yansıtıyor. Junior, etkileyici tasarımı, konforu, bağlanabilirlik özelliklerini ve sürüş dinamiklerini en ileri teknolojiyle birleştiren benzersiz bir model olarak öne çıkıyor. Ayrıca Premium rakipleri arasındaki en büyük bagaj hacmini (400 litre) sunarak konfordan da ödün vermiyor

Junior, tasarım ve donanımsal ayrım olmaksızın hibrit ve tam elektrikli motor seçenekleriyle sunuluyor. Böylece her versiyonda yüzde 100 Alfa Romeo sürüş heyecanı garanti ediliyor. Alfa Romeo Junior, 4 metreden biraz daha uzun kompakt bir otomobilde üstün sürüş keyfi sunarak Avrupa’nın en büyük segmentinde sportiflik kavramını kökten değiştirmeyi hedefliyor. Bu yeni otomobil özetle, kendini duyusal yetilerin en üst seviyede tatminine adamış İtalyan markası için bir nevi ‘el kitabı’ özelliği taşıyor ve tutku ile deneyimlenecek heyecan verici bir ürün olarak da fark yaratıyor.

Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport: 1928 Mille Miglia’yı kazanan 6C 1500 SS’ye saygı duruşu

42’inci “1000 Miglia”da, 1928 Mille Miglia’yı kazanan Campari ve Ramponi’nin kullandığı efsanevi 6C 1500 Super Sport’un başarısını kutlayan yeni sınırlı özel seri (dünya çapında 450 adet üretilecek) Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport modelleri de yer alacak. Quadrifoglio’nun  cesur bir yeniden yorumu olan Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport özel serisi, gerçek bir Alfa Romeo gibi benzersiz, direkt ve ilgi çekici bir sürüş deneyimi sunuyor. Özel seriler, yol tutuşu ve güç/ağırlık oranı açısından kendi segmentlerinin zirvesine yerleştiren özgün sportifliği ve üst düzey teknolojiyi temsil ediyor. Her iki model de güçlü 520 HP’lik 2.9 litre V6 motor ve mekanik sınırlı kaydırmalı diferansiyel ile donatıldı. Giulia ve Stelvio Quadrifoglio Super Sport’un sürüş dinamikleriyle de farkını gösteriyor. Her iki modelde de motor için alüminyum malzemeye yer verildi. Ayrıca şanzıman mili, kaput, spoyler ve yan etekler için karbon fiber gibi hafif malzemelerin kullanılmasıyla elde edilen hafiflikleri sayesinde sürüşleriyle kendi sınıflarında lider modeller olarak da öne çıkıyorlar.