Apple Trendleri Belirlemekten Ziyade Onları Takip Etmekten Memnun
Apple Trendleri Belirleme Rölünü Rakiplerine Kaptırmış Görünüyor. En son hangi iPhone özelliğinde “Wowww” Dedik…
Apple iPhone 11, iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max cihazlarının yanında bir dizi kendi ekosisteminde yer alan cihazlarını harika bir etkinlikle duyurdu. Tanıtımda en dikkat çeken özelliklerin başında hesaplamalı fotoğrafçılık tekniğiyle yeni kamera sisteminin ortaya koyduğu sonuçlar oldu.
Google hesaplamalı fotoğrafçılığı ortaya koyduğunda “Hesaplamalı fotoğrafçılık” çok güzel özellik olarak tanımladık.
Apple etkinliğini izleyen bir çok teknoloji düşkünü gibi bizde her açıklanan özellikte bir dejavu etkisi yaşadık. Apple’ın hemen hemen yaptığı herşeyin, bir başka şirket tarafından daha önce denendiğini, yada test edildiği hissine kapılmamak mümkün değil.
Apple elbette başkalarının yaptıklarını kendisi de yapıyor olabilir, hatta başkalarının yaptığını daha iyi hale getiriyor da olabilir. Ancak şirket fotoğrafçılık söz konusu olduğunda parlamaya alışkın olduğu bir alanda dahi risk alma işini başkalarına devretmiş gibi görünüyor.
Deep Fusion
Phil Schiller’in Harika Yol-Yöntem olarak belirttiği yeni Deep Fusion hesaplamalı fotoğrafçılık özelliğini kullanıyor. A13 Bionic naural engine sayesinde makine öğrenimini en üst seviyede kullanan bu görüntü işleme sistemi Apple’a göre;
“fotoğrafların piksel piksel işleme, fotoğrafın her yerinde doku, ayrıntı ve gürültü için en iyi duruma getirme” işlemi yapıyor.
Deep Fusion özelliğini bir anlamda tam olarak nasıl sonuçlar verdiğini söylemek için henüz erken, ancak tanıtımda Apple özellikle düşük ışıkta fotoğrafçılığı iyileştirecek “GECE MODU” aracının özelliklerinden de bahsetti. Sonuçlar bunu daha önce yapanlara göre daha etkileyiciydi.
Bu ikinci özellik Apple2ın rakiplerini geride bırakma girişiminin en belirgin örneği olarak gösterilebilir. Ancak burada önemli olan, Google’ın Gece Modu‘nu geçtiğimiz Kasım ayında kullanıma sunduğunu ve tamamen karanlıkta nispeten net fotoğraflar ortaya koyabildiğini görmüştük. Kaldı ki Google bunu ilk deneyen bile değil. Sadece en son etkileyici sonuçlar ortaya koymayı başaran denebilir.
Huawei, LG ve Samsung bir önceki amiral gemisi akıllı telefonlarında farklı başarı seviyelerinde olsa bile hemen hemen aynı şeyi yapmayı vaat etmişlerdi.
Apple’ın gece moduda hemen hemen aynı şeyi yapıyor fakat belki daha iyi yapıyor.
Apple her zaman bu şekilde değildi.
Megapiksel yarışının ortasında, akıllı telefonların kameralarında pikseller havada uşuşurken, Apple diğerlerinden farklı bir şey yaptı. 12MP kamera seviyesinde durdu ve daha iyi kaliteli piksel için, piksel boyutunu arttırmaya, otomatik netlemeye ve düşük ışık performansını arttırmaya odaklandı. iPhone 5S ve iPhone 6’da bu gelişmeler sayesinde en iyi telefon kameraları arasında yer almayı başardı. Portre Modu ile Apple bu oyunun önünde bile yer aldı.
iPhone 7 Plus ile çift kamera seti kullanmaya başladığında ise o zamanki rakiplerinden daha zorlu bir şeyi yapmayı seçti. Huawei P9 veya LG G5’teki geniş açılı seçenek gibi detaylar için monochrome bir kamera yerine ikincil bir kamera olarak telefoto lens kullandı. Apple’ın bu yaklaşımı kısa sürede sektörde en popüler kamera eşleşmesi haline geldi.
Ancak tüm bunlardan sonra iPhone 11 etkilinden sonra görüyoruz ki Apple sektör eğilimlerinin belirlerken; Samsung, Huawei ve hatta LG’nin şu anda gerisinde kalıyor.
Donanım cephesinde ise Apple bu yıl UltraWide geniş açı trendine yeni yeni giriyor. Her üç iPhone modelinde de 120 derecelik görüş alanına sahip kameralar kullandı. LG 2016 yılında G5 modeli işe super geniş açılı bir lens kullandığını düşünürsen, sektörün öncülerinden birisi oldu.
Söz konusu özellik ilk başlarda garip görünse de, akıllı telefon fotoğrafçılığına getirdiği çok yönlülüğü gören rakipleri LG ile aynı şeyi yapmaya başladı. Şimdi gerek Galaxy S10, S10+ hatta yeni Note 10 ile Huawei P30 Pro modellerinin hepsinde mükemmel sonuçlar elde ediliyor.
Sonuçta Apple bu gemiye binen en son yolcu modunda. Bu arada Google fotoğraf işleme konusunda aldığı tüm övgülere rağmen yine de ultra geniş açılı lenslere henüz sahip olmadığını belirtmekte fayda var.
Şimdi Apple’ın ana kamera ile çekim yaparken kullanıcının geniş açılı görünümü görmesini sağlayan güncellenmiş kamera arayüzü kesinlikle benzersiz bir özellik. Ancak basitçe üçüncü, ultra ince bir sensör eklerken, Apple diğer telefonların yapmadığı bir şeyi yapmış gibi görünmüyor.
Sadece Akıllı Telefonlarında Değil!
Apple rakiplerinin fikirlerini ödünç aldığı sektör sadece akıllı telefonlar da değil. Apple Watch 5 serisi şirketin ilk “Her zaman açık ekran” özellikli giyilebilir cihazı. Renkli dokunmatik ekran bir çok rakibi tarafından yapılan bir şey aslında. Apple’ın kadın sağlığı izleme özellikleri de Fitbit ve Garmin tarafından daha önce yapılan özellikler. Samsung ve Google henüz bu özellikleri cihazlarına entegre etmedi Bu yüzden Apple bu konuda öncü oldu ama kesinlikle biz bunu nasıl düşünemedik dedirten bir şey değil.
Sonuçta inovasyon bir risk ölçüsü ile birlikte gelir ve bugünlerde Apple Trendleri Belirleme Rölünü Rakiplerine Kaptırmış Görünüyor. Şirket bir şekilde bekle gör tavrına büründü. Bir çok rakibiyle karşılaştırıldığında artık risk almaktan kaçınıyor.
Şöyle bir düşünün en son hangi Apple özelliğinde “Wowww” dedik. “Vay, bunu neden daha önce kimse düşünmedi?” dedik. iPhone’un bu sektörde trend belirleyen bir cihaz olduğunu artık yavaş yavaş unutuyoruz.