Belirsizlik dolu dünyada kazanmanın yolu akıllı olmaktan geçiyor
Yazan: VMware EMEA Bulut Başkan Yardımcısı Hervé Renault
Faaliyet gösterdiğimiz sektör veya şirketimizin büyüklüğü ne olursa olsun, hepimiz bir yarışın içindeyiz. Bu yarışta da müşteri deneyiminin öncüsü olmak, kazanan şirket olmak ve mümkün olan en verimli şekilde faaliyet göstermek çok önemli. Tüm bunları başarmak ise özellikle belirsizliklerin olduğu dönemde çok daha zor.
Herkes dijital dönüşüm ve veri ile bu yarışı kazanmak için hazırlık yapıyor. Multi-Cloud Maturity Index çalışmamıza göre 2024’e kadar EMEA’daki şirketlerin yüzde 95’i verilerinin gelirlerine güç vereceğini, yüzde 46’sı önemli bir gelir kaynağı olacağını düşünüyor. Daha önce bu oran yüzde 29’du.
Kazananı ve kaybedenleri uygulamalar belirleyecek
Şirketlerin stratejik hedefleri doğrultusunda yeni uygulamaları pazara hızlı, güvenli ve karlı bir şekilde sunma hızı veya mevcut uygulamaları yeniden yazabilme imkanları, verilerden gelir elde etme yarışında belirleyici faktör haline geliyor. Eskiden sadece veri merkezlerinde çalışan bu uygulamalar zamanla buluta taşındı ve zaman içinde gelişen yeni bulutlar da yeni imkanlar sunmaya başladı.
Çoklu bulut, pek çok kapıyı açacak
Özel bulutlar tamamen şirket içinde barındırılıyor, genel bulutlar bulut sağlayıcıları tarafından ulaştırılıyor ve hibrit bulut da bu iki bulut türünün faydalarını bir araya getiriyor. Birkaç yıl önce uçtaki dağıtık alanlarda yerel bulutların kullanılmaya başlandığını da gördük ve yakın zamanda yeni veri koruma düzenlemeleriyle birlikte otonom bulutlar ortaya çıktı. Çoklu bulut ise şirketlerin en değerli varlıklarının, yani uygulamalarının, çalışanlarının ve altyapılarının sadece fiziksel bir binada buluşmadığı ve her yerde olabildiği bir dünyada standart haline geldi.
Daha fazla gelir getirecek ve işleri büyütecek net bir yöntem
Çoklu bulutun pek çok faydası var ve bu faydalar ispatlanmış durumda. Neredeyse herkes (yüzde 95), çoklu bulut mimarilerinin artık şirketlerin başarısında kritik bir rol oynadığını kabul ediyor. Yüzde 48’i de çoklu bulutu kullanmayan şirketlerin başarısız olma ihtimali olduğunu düşünüyor. Çalışmamıza katılanların neredeyse yarısı (yüzde 46) ise çoklu bulutun gelirlerde çok iyi bir etki yarattığını, yine yüzde 46’lık başka bir kesim de kârlılık üzerinde fazlasıyla pozitif bir etki oluşturduğunu belirtiyor. Çoklu bulutun şirketin başarısında önemli bir role sahip olmadığını savunanlar ise katılımcıların yüzde 4’ünü oluşturuyor.
Artan karmaşıklık
Bu değerden faydalanabilmeleri için şirketlerin çoklu bulutu çalıştırırken oluşan ve pek çok şirketin de karşılaştığı artan karmaşıklığı ortadan kaldırması gerekiyor. Konuştuğumuz üst düzey liderler, verilerinden daha fazla değer elde etmek isterken güvenlik, beceri, farklı bulut ortamlarını bir araya getirmenin zorluğu ve veriye silolanmış erişim gibi konularda önemli sorunlar yaşadıklarını söylüyor. Şirketlerin mutlaka operasyonel ve bulut harcamaları üzerindeki kontrolünü artırması gerekiyor. Çünkü eğer veri gerçekten de kurumsal değer yaratmaya güç verecekse bu da bir sorun olacak.
Herkesin karşılaştığı engeller
Her bulutun farklı bir modeli var. Bu yüzden birden fazla model de karmaşıklığı ve bununla birlikte riski ve maliyetleri artırıyor. Uygulamaları buluta, devamında da başka bir buluta taşımak zor, zaman alan ve maliyetli bir süreç. Çünkü her taşıma sonrasında uygulamaları yönetmek için özellikle BT pazar alanına yönelik mevcut beceriler yeterli değilse ekipleri yeniden ve yeniden eğitmek gerekiyor. Tüm bu maliyetli karmaşıklıklar, kolaylaştırılmak için adeta bağırıyor.
Kolaylaştır, koru ve ölçeklendir
Bulutu akıllı kullanan şirketler çoklu bulut için bütün uygulamalarını bulutların tamamında tutarlı ve ölçeklenebilir bir şekilde oluşturmak, çalıştırmak, yönetmek ve korumak için tek bir platformu seçiyor. Mesela McLaren Racing ekibi araç dinamiklerini ve araç bileşenlerini iyileştirmek, yarışla ilgili kararları gerçek zamanlı ve verilerle destekleyerek almak için pek çok önemli uygulamalar kullanıyor. Önemli uygulamaları için pit alanını, kendi veri merkezleri ve genel bulut ortamlarını bir araya getiren McLaren, yarışları kazanmalarına yardımcı olması için çoklu buluttan edindikleri değeri en üst düzeye çıkartıyor.
Akıllı çoklu bulut platformunu kullanan McLaren gibi şirketler, belirli uygulamaları için en iyi ortamı gerekli görünürlük, verimlilik ve kontrol imkanlarıyla, daha az riskle ve daha hızlı değer elde etmelerini sağlayacak şekilde seçebiliyor.
Bu platform aynı zamanda performans için gecikme süresinin çok önemli olduğu cihazın veya merkezin yakınında olması gereken bilgiler gibi doğru veriler için doğru ortamın seçilebilmesini sağlıyor. Tüm ortamlarda aynı platform, araçlar ve yönetim özellikleri kullanıldığı için başka araçlar kullanmak veya ekipleri yeniden eğitmek gibi süreçlere gerek kalmıyor. Bu yıl tüm dünyada beklenen ekonomik zorluklardan ötürü harcamaların da azalacağını düşününce, maliyetleri azaltmak için yatırımı geri plana atmak çok kolay olabilir. Ancak geçmişte yaşananlar, bizlere önem kazanacak ve gelişecek alanlara akıllı yatırımlar yapmaya devam etmemiz gerektiğini sayısız kere gösterdi. Akıllı çoklu bulut da her türde ve boyuttaki şirketin kendisi ve paydaşları için olumlu sonuçlar elde etmesini sağlıyor. Artık belirsizlikler varken durmanın değil, akıllı olmanın ve yarışı kazanmanın zamanı.