Sosyal Medya

Sağlık

Ekran Bağımlılığı Cildi Yaşlandırıyor

Dijital dünyanın vazgeçilmez bir parçası haline gelen ekranlar, hayatımıza kolaylık sağlarken aynı zamanda bazı sağlık sorunları için de bir tehdit oluşturuyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarların yaydığı mavi ışık, cilt yaşlanmasını hızlandıran önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Ekran Bağımlılığı Cildi Yaşlandırıyor

 

Dijital dünyanın vazgeçilmez bir parçası haline gelen ekranlar, hayatımıza kolaylık sağlarken aynı zamanda bazı sağlık sorunları için de bir tehdit oluşturuyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarların yaydığı mavi ışık, cilt yaşlanmasını hızlandıran önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Dijital cihazların ekranlarından yayılan yüksek enerjili bir ışık türü olan mavi ışığın cilt için zararlı olduğunu belirten Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, “Bu ışık, ciltteki kolajen üretimini azaltarak kırışıklıkların oluşumunu hızlandırıyor ve pigmentasyon sorunlarına yol açabiliyor. Ayrıca, serbest radikallerin oluşumunu tetikleyerek hücre hasarına neden oluyor” dedi.

Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar hayatımızın vazgeçilmez parçaları haline gelirken, günün büyük bir kısmını bu ekranlara bakarak geçiyor. Öyle ki son yapılan araştırmalara göre ortalama bir kişinin günde 7 saatini ekranlara bakarak geçirdiğini ortaya koyuyor. Hal böyle olunca teknolojinin sağladığı fayda kadar zararları da kaçınılmaz oluyor. Bu durum özellikle cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olan mavi ışık sorununu da ortaya çıkarıyor.

“Mavi Işık, Ciltteki Kolajen Üretimini Azaltıyor”

Dijital dünyanın sunduğu kolaylıklardan vazgeçmek mümkün olmasa da mavi ışığın cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı etmemek gerektiğini belirten Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, “Mavi ışık, güneş ışığında doğal olarak bulunan ve aynı zamanda dijital cihazların ekranlarından yayılan yüksek enerjili bir ışık türü. Bu ışık, ciltteki kolajen ve elastin liflerini bozarak kırışıklıkların artmasına, cilt tonunda eşitsizlikler oluşmasına ve koyu lekelerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Ayrıca, serbest radikallerin üretimini artırarak hücre hasarına sebep oluyor” dedi.

“Cilt de Beslenmeye İhtiyaç Duyuyor”

Nasıl ki vücudumuz için gerekli vitamin takviyeleri alıyorsak cildimiz de ihtiyacı olan besinleri vermemiz gerektiğini altını çizen Dr. İskenderoğlu Bahat, sözlerine şöyle devam etti: “ Bu kapsamda Mezoterapi ile cildin ihtiyacı olan besinleri doğrudan hedefleniyor. Estetik mezoterapi ile cilde özel karışımlar, mikroenjeksiyon tekniği ile cilde kazandırılır. Cilt hücrelerini canlandıran ve yenileyen bir tedavi yöntemidir. Yaşla beraber ciltte eksilenleri yerine koyarak, azalan kollojen ve elastin üretimini arttırır.

Sonuç olarak, cilt daha nemli, dolgun, parlak ve genç bir görünüme kavuşur. İnce çizgiler ve lekeler azalırken, cilt tonu eşitlenir. Bu tedavi, hem yaşlanan ciltleri yenilemek hem de genç ciltleri koruyarak daha uzun süre genç kalmasını sağlamak için idealdir. İnce iğneler sayesinde uygulanan bu yöntem, ciltte minimum düzeyde rahatsızlık yaratır ve tüm cilt tiplerine uygundur.”