Evden çalışmada baskı azaldı, maliyeti arttı!
Epson’un Pazar Araştırması’na göre…
Pandemide uzaktan çalışma süreci kurumların baskı maliyetlerini artırdı. Salgın sürecinde ofisler kapalı olduğu için baskı maliyetleri düşmesi gerekirken kurumlara daha pahalıya patladı. Epson’un Pazar Araştırması Raporu’na göre son 12-18 ayda şirketlerin yüzde 45’inin baskı hacmi düşerken yüzde 89’unun baskı maliyeti arttı…
Global teknoloji lideri Epson’un araştırması, pandemi döneminde baskı hacmi düşmesine rağmen şirketlerin maliyetlerinin arttığını ortaya koydu. Epson, Pazar Araştırması Raporu’yla esnek ve hibrit çalışma ortamları nedeniyle artan baskı maliyetlerinin IT yöneticileri ve sürdürülebilirlik adına önemli bir sorun olduğunu gösterdi. Epson tarafından şirketlerin IT yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen pazar araştırmasına göre, IT karar vericilerin yüzde 89’u, baskı maliyetleri son 12-18 ay içinde yükseldiğini belirtti. Buna karşın neredeyse yarısı (Yüzde 45) baskı hacimlerinde düşüş olduğunu söyledi. Yani salgın sürecinde ofise gidilmediği için azalması gereken baskı maliyeti aksine daha da arttı.
Sarf malzemesi harcaması da arttı
Araştırmaya katılan IT yöneticilerinin yüzde 53’üne göre şirket çalışanları uzaktan çalışmayı desteklemek için kendi kaynaklarından yararlanmayı göze aldı. Sonuç olarak, şirketlere tanıtılan farklı yazıcı markalarının hacmini yönetme ihtiyacı, artık IT liderlerinin yüzde 37’si tarafından önemli bir zorluk olarak görülüyor. Diğer katılımcılar, ev kullanımı için tasarlanmış ‘kullanıma hazır’ yazıcıları satın aldıklarını (%70) ve maliyetleri işveren tarafından karşılanan (%71) iş ve kişisel baskılar arasında ayrım yapamadıkları için çalışanların kartuşlara önemli miktarda para harcadıklarını belirtiyor.
Fazla mesai yaptırıyor
Ofise gelirken ertelenmiş baskılar alındığı için çalışanların yüzde 64’ü yoğun zamanlarda yazıcılarda donma ve arızalar yaşanması nedeniyle fazla mesai yaptıklarını anlatıyor.
Pandemi sonrası yaşanan iş akışı sürecinde IT yöneticilerinin bu deneyimleri gösteriyor ki, araştırmaya katılanların neredeyse üçte ikisi (%63), gelecekte baskının nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda önemli değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Yarısından fazlası (%52) yazıcı bakım ihtiyaçlarını azaltma ihtiyacından bahsediyor ve yüzde 39’u çevresel hedeflere ulaşmaya odaklanırken maliyetleri düşürme ihtiyacının arttığını düşünüyor.
Yüzde 43’ü ısısız teknolojiyi düşünüyor
Katılımcıların ortaya çıkardığı en önemli problem, hibrit çalışma ortamlarına ani geçişin neden olduğu sürdürülebilirlik konusu. Katılımcıların yüzde 73’ü yazıcılara yatırım yaparken aynı anda sürdürülebilirlik konularına odaklandıklarını iddia ederken, birçoğu inkjet (mürekkep baskı) teknolojisinin lazere göre daha sürdürülebilir bir çözüm sunduğunun farkında değil. Buna karşılık yüzde 57’si teknolojilerini değiştirerek CO2 emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini kabul ediyor. Kullanılan yazıcıların türüne göre yalnızca yüzde 43’ü ısısız çözümleri düşünüyor.
Baskı filosunda kontrolü kaybettiler
Katılımcıların yüzde 75’i, uzaktan çalışma sırasında yazıcı donanımının kontrolünü sağlıklı bir şekilde sağlayamamanın önemli bir sorun olduğundan bahsediyor. Yüzde 63’ü ise bilgi işlem departmanının, baskı filosunun kontrolünü kaybettiğini kabul ediyor.
Epson nasıl avantaj sağlıyor?
Epson, ısısız teknolojisiyle birlikte ofis yazıcılarında hem enerji hem de sarf malzemesi konusunda avantaj sağlıyor. Mürekkep kullanımında donma, tıkanma gibi sorunlar yaşanmadığı için işler kesintiye uğramıyor. Yazıcı uzun süre kullanılmadığında, baskı kafasını çöpe atıp yenisini almak gerekmediği için ek maliyet de çıkmıyor. Epson’un yazılımlarıyla yazıcı filoları da uzaktan yönetilebiliyor. Ofis dışında yani uzaktan çalışanların evlerindeki ofis tipi yazıcıları da filoya entegre edilerek tek merkezden kontrol ediliyor. Bu durum da maliyet kontrolüne yardımcı oluyor.