Genç ve Kadın İşsizliği Çözümsüz değil!
Resmi Veriler Kadınların İş Gücünde Erkeklerden Daha Az Yer Aldığını Doğruluyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, 2021 yılında istihdam edilenlerin yüzde 32,8’i kadın, yüzde 70,3’ü ise erkek oldu.
Türkiye’de kadınların istihdama katılımı, Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinin de altında seyrediyor. OECD ülkelerinde kadın ve erkeklerin istihdama katılım oranı arasındaki açık yüzde 14,5, AB üyesi ülkelerde yüzde 10 iken aynı oran Türkiye’de 39,1 şeklindedir.
TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 23 olan dar tanımlı genç kadın işsizliği, 2021 yılında 27,2’ye yükseldi. Kadınlar arasında geniş tanımlı yani mevsimlik işsizler ile iş aramaktan vazgeçenlerin de eklenmesiyle ortaya çıkan işsizlik oranı ise 2014 yılında yüzde 35,8 iken 2021 yılında 42,7 oldu.
Kadın istihdam oranı gelişmiş ülkelerin ortalamasının altında olan Türkiye’de pandemi süreci de kadınların iş gücüne katılımını olumsuz yönde etkiledi. Covid-19 salgını sürecinde birçok fabrika ve işyerinin kapanması en çok kadın istihdamını etkiledi ve 2018 yılından itibaren kadın istihdamı düşüş göstermeye başladı.
İstihdam Teşvikleri Çözüm Olabilir
Türkiye’de işsizliğin azaltılması ve istihdamın arttırılması için 2008 yılında çıkarılan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la; kadınların ve 18-29 yaş arası gençlerin istihdamını teşvik amacıyla, mevcut istihdama ilave olarak işe alınmaları halinde beş yıl boyunca kademeli prim indirimi sağlanmıştır. Türkiye’de ilk defa kadınların istihdamını teşvik etmesi bakımından hazırlanan bu kanun büyük önem taşımaktadır.
İstihdam teşviklerinden faydalanan işverenler, ödemek zorunda oldukları sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması, işverenlerin maliyetlerinin biraz olsun düşmesine yardımcı olacaktır. Bir diğer grup kadınların kendisidir. Teşvikler sayesinde kapılarını açan işverenler kadınları istihdam ederek onları “işsiz” gruptan çıkartarak işgücü piyasalarına çekecektir. Üçüncü grup ise devlettir. Teşvikler sayesinde artan kadın istihdam oranları makro anlamda ülkenin ekonomik büyüme ve kalkınmasında etkili olacaktır.
Olumlu Sonuçlar
İşsizliğin azaltılması için uygulanmaya başlayan istihdam teşvikleri, yıllar içerisinde göstergelere olumlu sonuçlar da yansıttı. Özellikle 2011 yılından itibaren yürürlükte olan 6111 sayılı kanunla uygulanan kadın ve genç istihdamını artırmaya yönelik olan devlet desteği kadınların işgücünekatılmasını olumlu yönde etkiledi.
Uzun yıllardır İnsan Kaynakları hizmetleri alanında danışmanlık hizmeti veren ve alanında uzman olan Artı365 Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, işsizliği önleyici devlet politikalarının başında istihdam teşviklerinin yer aldığını ve hizmet verdikleri yüzlerce yüksek istihdam sağlayan firmalardan edindikleri istatistiklere göre orta ve uzun vadede ülke ekonomisine doğrudan pozitif etkiler sağladığını belirtti.
Kadın ve genç istihdamının sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişimi için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Berat Süphandağ, 2011 yılından itibaren Türkiye’de kadınların “işsizlik, istihdam ve işgücüne katılım” rakamlarını hazırladıkları bir grafikle paylaştı.
Grafikte de görüldüğü gibi 6111 sayılı kanunla gelen istihdam teşviklerinin bir sonucu olarak 2011 yılından itibaren kadın işsizliğinde ciddi bir azalma olurken pandemi istisnası dışında yıllara göre istihdam ve işgücüne katılımda istikrarlı bir yükselme görünmektedir.
Firmalara ve İnsan Kaynakları Departmanlarına Düşenler
Türkiye’de işsizliği azaltmaya yönelik birçok istihdam teşvikinin yürürlükte olduğunu belirten Berat Süphandağ, firmaların bu süreçte devlet desteklerinden verimli ve kayıpsız bir şekilde faydalanması gerektiğini vurguladı. Bu noktada danışmanlık hizmeti veren firmaların işverenlerin hem mesai yükünü hem de maliyetlerini azalttığını belirtti. Özellikle dijitalleşmeyle birlikte karmaşık gibi görünen bu hesaplamaların artık uzman ellerde, etkili yazılım programlarıyla kolaylıkla gerçekleştirilebileceğini söyleyen Süphandağ, İnsan Kaynakları departmanlarının da “bütçe yaratan” bir konuma gelebilmeleri için doğru danışmanlık hizmeti alarak hem firmalarının maliyetini düşürmeleri hem de ülkemizin istihdam politikalarına katkı sağlamaları gerektiğini belirtti.