Sosyal Medya

Donanım

HPE Aruba Networking: 2025’te İzlenmesi Gereken Ağ Trendleri

HPE Aruba Networking, güvenlik ve yönetimden ağ planlamasının hem öznesi hem de nesnesi haline dönüşen yapay zekaya kadar, 2025 yılı boyunca kurumsal ağların kurgulanma ve yönetilme şeklini etkileyecek trendler hakkındaki görüşlerini paylaştı.

HPE Aruba Networking: 2025’te İzlenmesi Gereken Ağ Trendleri

 

HPE Aruba Networking, güvenlik ve yönetimden ağ planlamasının hem öznesi hem de nesnesi haline dönüşen yapay zekaya kadar, 2025 yılı boyunca kurumsal ağların kurgulanma ve yönetilme şeklini etkileyecek trendler hakkındaki görüşlerini paylaştı.

 

1. SD-WAN ve SASE’nin önemi giderek artacak.

SD-WAN pazarı sürekli gelişiyor ve 2025 yılında daha da fazla büyüme vaat ediyor. Şirketler, operasyonel maliyetleri kontrol ederken ağ esnekliğini artırmanın yollarını arıyor. Bu ihtiyaçlar esnek, güvenli ve ölçeklenebilir bağlantı olanakları sunan SD-WAN ile karşılanabilir. Ayrıca LTE/5G ve geniş bant teknolojilerinden yararlanarak, eski Multiprotocol Label Switching (MPLS) teknolojisine olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltabilir.

SASE, aynı zamanda ağ ve güvenliği birleşik, buluta özgü bir mimariye entegre ederek hızla modern ağların önemli bir bileşeni haline geliyor. SASE, konumlarından bağımsız olarak uygulamalar, kullanıcılar ve cihazlar için tutarlı güvenlik politikaları sağlayarak ağ yönetimini basitleştiriyor. Sağladığı kolaylaştırılmış BT altyapısı ve güvenlik, özellikle hibrit çalışma ortamlarında gelişmiş bir kullanıcı deneyimiyle tamamlanıyor.

2. Gelişmiş güvenlik ve uyumluluk için mikro segmentasyon.

Ağlara ve veri merkezlerine yönelik yeni tehditlerin sayısı giderek artıyor. Mikro segmentasyon, ağı daha küçük ve izole segmentlere bölerek saldırganların BT altyapısı içinde hareket etmesini daha zor hale getiriyor. Bu durum, ayrıntılı erişim kontrolü ve segmentler arasında sıkı trafik kontrolü eşliğinde güvenliği artırıyor.

Kuruluşlar mikro segmentasyon yoluyla daha ayrıntılı güvenlik politikaları uygulayabilirler ve segmentler arasında yalnızca yetkili trafiğe izin verilmesini sağlayabilirler. Bu, 2023 yılında yürürlüğe giren NIS2 AB direktifi gibi uluslararası siber güvenlik düzenlemelerinin gerektirdiği sağlam ağ güvenliği ve erişim kontrolü önlemlerine yapılan vurguyla da uyumludur.

3. Ağın kendisi bir güvenlik çözümüdür.

Yakın zaman öncesine kadar temel kural, ağ ve güvenlik gibi altyapının belirli alanlarının ayrı ayrı yönetilmesiydi. Günümüzde bu unsurların birleştirilmesi ve birlikte yönetilmesi, altyapı içindeki farklı kaynaklardan gelen bilgilerin daha verimli kullanılmasını sağlayarak ortamın daha tutarlı ve uyumlu bir şekilde yönetilmesine yol açıyor. Sağlayıcıdan bağımsız olarak birden fazla cihazı hem ağ hem de güvenlik unsurlarıyla izleyerek, altyapınızın durumunun tam bir görünümünü ortaya koyabilir ve bu verilere dayanarak uygun önlemleri planlayabilirsiniz.

4. Ağ oluştururken daha fazla yapay zeka.

Kurumsal ağlara bağlı cihaz sayısının katlanarak artması, bu cihazlardan veya bu cihazlar aracılığıyla akan veri miktarının da aynı oranda artmasına yol açıyor. Çeşitli altyapılara yönelik saldırıların artması nedeniyle, insanların bu tür ortamlarda gerçekleşen her şeyi izlemesi giderek imkansız hale geliyor. Hem veri hacminin hem ilgili olayların sayısının çok fazla oluşu, sürekli genişleyen bir BT departmanına sahip olmayı gerektiriyor.

Aynı zamanda BT’nin rolü de değişiyor. BT üretimi; stratejiyi, bir hizmetin veya malın pazara sunulma hızını önemli ölçüde etkileyen bir departman haline geliyor. Bu da onu iş operasyonları için çok önemli kılıyor. Olayların ve verilerin hacmiyle başa çıkmak ve kaynakları daha stratejik görevler için serbest bırakmak için yapay zeka hayatımızda yer almaya devam edecek. Yapay zeka, çevremizdeki büyük miktarda veriyi incelemede, sorunları tespit etmede ve hızlı tepki vermemizi sağlamada çok daha değerli olacak. Aynı zamanda uzmanların daha stratejik konulara odaklanabilmesi için BT ekibini rahatlatacak.

5. Yapay zekada daha fazla ağ oluşturma.

Yapay zekanın talep ettiği kaynaklar arasında büyük miktardaki yüksek kaliteli verilerden önemli miktarda enerji ve bilgi işlem gücüne kadar uzanan kapsamlı bir tartışma ortamı mevcut. Ancak uygun ağ kurgulanması bu alanda daha az ilgi görüyor.

Dell’Oro Group’a göre, yapay zeka iş yüklerine özgü ağ trafiğinin her iki yılda bir on kat artması bekleniyor. Yapay zeka modellerini oluşturmak ve çalıştırmak için gereken muazzam veri hacimlerinin hızlı ve verimli bir şekilde iletilmesi gerekiyor. Bu da 100, 400 ve son zamanlarda 800 Gb bant genişliğine sahip cihazların yaygınlaşmasının yolunu açacak.