İlk HP iş ilişkileri endeksi dünya çapında insanların çoğunun işle sağlıksız bir ilişki içinde olduğunu gösteriyor
Emre Alaman HP Türkiye Genel Müdürü: Hibrit çalışma ortamlarının günlük profesyonel hayata başarılı bir şekilde entegre edilmesi gerekiyor.
Orta ölçekli her on şirketten neredeyse dokuzu artık şirket ofisleri dışında esnek çalışmayı mümkün kılıyor. Ancak hibrit bir çalışma ortamında çalışanlar arasında üretken, güvenli ve verimli bir işbirliği sağlamak için temel kültürel ve teknolojik değişiklikler gerekiyor. HP ise bu değişim sürecine yıllar önce başladı.
COVID-19 pandemisinden bu yana, sadece satış veya müşteri hizmetlerinde değil, çoğu şirkette yolda veya evde mobil çalışma yeni normal haline geldi. Belirlenmiş ofis günleri ve çalışma saatlerinde, örneğin evden veya müşteriye giderken yoldan çalışırken iş yaparken akıllı, hibrit çalışma biçimlerinin olduğunu her yerde görüyoruz. Aynı zamanda birçok şirket, özellikle yurtdışında olmak üzere yeni lokasyonlardaki çalışanları şirketin iş süreçlerine nasıl entegre edeceklerini düşünüyor.
Esnek çalışma cazibesini koruyor
Bu gelişmenin itici güçleri arasında, iş süreçlerinin verimliliği ve bütünlüğüne ek olarak, artan uluslararasılaşma ve kalifiye eleman sıkıntısı yer alıyor. Konumdan bağımsız ve esnek çalışma, özellikle çok aranan uzmanlar ve iyi eğitimli genç personel için çekici ve bu nedenle yetenek savaşında giderek daha fazla karar verici bir faktör haline geliyor. Hatta durum daha da vahim bir hal alıyor: IDC’deki pazar araştırmacılarına göre, dünya çapındaki şirketlerin yaklaşık yüzde 90’ı 2025 yılına kadar BT uzmanı sıkıntısı çekecek. Bununla birlikte, sadece yerinde ziyaretler, telefon veya e-posta yoluyla değil, aynı zamanda geçici video konferanslar veya paylaşılan BT uygulamaları aracılığıyla projeleri şeffaf ve esnek bir şekilde yürüten, hızlı hareket eden ve güvenilir iş ortakları bekleyenler sadece şirketin kendi çalışanları değil.
Peki bu yeni çalışma dünyasında işbirliği mümkün olduğunca verimli, etkin ve güvenli bir şekilde nasıl organize edilebilir?
Hibrit çalışma ortamlarının günlük profesyonel hayata başarılı bir şekilde entegre edilmesinin temel ön koşulları, kurum kültürünün bir parçası haline geliyor. Burada güven ve yönetim tarafından belirlenen örnek belirleyici bir rol oynuyor. Yöneticiler bu durumda özellikle zorlanıyor: Zira artık, kontrole dayanmayan yeni çalışan yönetimi biçimlerini kullanmaları gerekiyor. Bilinen iş süreçlerini değiştirmeleri ve doğru teknolojik çerçeveyi sağlamaları bekleniyor.
HP bu değişim sürecine yıllar önce başladı. Hedef odaklı liderlik ve güvene dayalı çalışma saatlerine dayalı bir çalışma modeli uygulanıyor ve bu model son derece iyi çalışıyor. Model, sadece pandemi sırasında değil, her zaman işe yaradığını kanıtladı. Ayrıca, çalışanlara başarılı olmak için ihtiyaç duydukları esnekliği sağlıyor. İşler, kendilerini organize eden ve hangi hibrit çalışma modelinin kendilerine uygun olduğuna ihtiyaca göre karar veren çevik ekipler halinde yapılıyor. Örneğin, Al tabanlı video ve ses HP çözümleri aracılığıyla sanal katılımcıların da hibrit konferanslarda eşit şekilde görülmesini ve duyulmasını sağlamak önemli bir adımdı.
Önemli olan sadece ağ güvenliği değil
Bu yeni işbirliği dalgasında güvenlik , özellikle belirleyici bir rol oynuyor. Birçok KOBİ hala öncelikle ağlarını düşünüyor. Sıfır güven konseptinin bir parçası olarak, baskı sistemleri de dahil olmak üzere tüm cihaz filosunun üretim sırasında entegre edilen güvenlik işlevleriyle donatılmış olması gerekiyor. Sonuçta, hibrit çalışma ortamlarındaki cihazların büyük bir kısmı kurumsal ağın dışında kullanılıyor. Kullanıcıdan bağımsız donanım izleme, şirket güvenlik yönergelerine uyulmasını ve yeni aygıt yazılımının cihazlara korumalı bir şekilde yüklenmesini otomatik olarak sağlamak için bir zorunluluk oldu. Gerekirse, kapalı veya internet bağlantısı kesilmiş olsa bile kayıp bir bilgisayarın yerini tespit eden, kilitleyen ve silen bir güvenlik çözümü bile uygulanabiliyor.
Özellikle orta ölçekli şirketlerin, gereksinimlerini çok iyi bilen yerel bir entegrasyon ortağına büyük önem vermelerinin geçerli nedenleri var. Bu nedenle HP, Türkiye’de çok sayıda yüksek nitelikli iş ortağıyla işbirliği yapıyor. Bu sayede örneğin finansman, kiralama veya leasing modellerine dayalı özelleştirilmiş hizmetler sunulabiliyor. Bunlar yalnızca BT maliyetlerini büyük ölçüde azaltmak ve kontrolü KOBİ’ye bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda sermaye harcamalarını da azaltıyor. Bu sayede işletmelerin hareket özgürlüğü artıyor ve işletme giderleri daha eşit bir şekilde dağıtılıyor.
Buna bir örnek, baskı sistemleri, bilgisayarlar veya modern konferans sistemleri gibi genellikle çok sayıda dahili kaynak üzerinde çalışan son kullanıcı cihazlarının yönetimi. Bu durumda, örneğin, yeni donanımların sağlanması, arızalı cihazların değiştirilmesi ve sarf malzemelerinin tedariki çok kolay bir şekilde dışarıdan temin edilebiliyor. Aynı durum, donanım konfigürasyonlarının kullanıcıya özel olarak önceden seçilmesi veya cihazların doğrudan çalışana teslim edilmesi için de geçerli. Performans sınırlamaları, olası donanım arızaları veya belirli donanım sorunları gerçek zamanlı olarak tespit edilebiliyor ve çoğu durumda arka planda otomatik olarak çözülerek BT yöneticilerinin ve kullanıcıların verimliliği artırılabiliyor.
Rakamlar her şeyi anlatıyor: Örneğin IDC’nin BT yöneticileriyle yaptığı uluslararası bir anket, bilgisayar başına gerekli çalışma süresinin tüm süreç zinciri boyunca yaklaşık yüzde 41, hatta lojistik veya proje yönetimi gibi alanlarda yaklaşık yüzde 50 oranında azaltılabileceğini gösterdi. Bu da BT uzmanlarını katma değer yaratan faaliyetler için serbest bırakıyor ve KOBİ’leri zorlu zamanlarda çok daha rekabetçi hale getiriyor.