İş liderleri, insan kaynaklarındaki ileri teknolojileri SAP HR Connect etkinliğinde konuştu
SAP, insan kaynakları süreçlerindeki yeni trendleri ve yapay zekanın iş dünyasına etkilerini değerlendirmek için İK yöneticileri, İK uzmanları, sektör profesyonelleri ve iş ortaklarıyla HR Connect etkinliğinde bir araya geldi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, çalışan deneyimini ve yetkinliklerini yapay zeka ve ileri teknolojiyle birlikte iyileştirmenin ve geliştirmenin yolları değerlendirildi.
Yapay zeka ve ileri teknolojiler, iş dünyasının birçok alanına nüfuz ederken çalışma biçimlerini değiştiriyor. Operasyonel süreçleri iyileştirmekten, çalışan deneyimi ve yetkinliklerini güçlendirmeye kadar birçok alanda kullanılıyor. İnsan kaynaklarının potansiyelinin etkili bir şekilde açığa çıkarılmasını sağlarken, çalışma modellerini ve müşterileriyle etkileşim kurma şeklini dönüştürüyor. 130’u aşkın ülkede faaliyet gösteren kurumsal uygulamalar ve iş odaklı yapay zeka çözümleri alanında lider SAP, Türkiye’deki iş ortaklarıyla insan kaynakları süreçlerini yapay zekayla entegre ederek iyileştirmenin yollarını değerlendirmek için 28 Mayıs’ta HR Connect İstanbul etkinliğinde bir araya geldi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, farklı sektörlerden iş liderlerinin konuk olduğu 6 panel düzenlendi.
“2024’te İK’nın gündeminde 10 ana madde var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SAP EMEA Danışmanlık Hizmetleri Bölge ve Güney Avrupa İK Direktörü Hande Genç,
“Geçen yıl HR Connect etkinliğinde; dijital dönüşüm, hibrit çalışma, yetenek açıkları, liderlik ve iş-özel hayat dengesi gibi konuları ele aldık. 2021’den beri her yıl tekrarlanan SAP İnsan Kaynakları Meta Trend araştırmasına göre 2024’ün en önemli trendi ise yapay zeka. Yapay Zeka üretkenliği artırmak, risk yönetimi ve başta işe alım olmak üzere çalışan deneyiminde rol oynuyor. Bu yıl yetkinliklerin ve becerilerin geliştirilmesi de gündemde, işgücü planlamasından kariyer gelişimine kadar İK’nın tüm süreçlerinde yetkinlik odaklı yaklaşım var. 2024 yılında çalışanlar tekrar ofislere çağırılıyor, şirket kültürleri çalışanlarla birlikte yeniden tasarlanıyor. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konuları odaklanılan bir başka alan, sosyal bir sorumluluk olmanın dışında şirketlerde yaratıcılığı ve inovasyonu sağlaması açılarından önemli. 2024’te zihinsel sağlık, özellikle burnout ve değişim yorgunluğunun sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Sosyo-ekonomik koşullar, çalışma hayatında artık yeni normal haline gelen değişim çalışanların üzerinde baskı oluşturuyor, şirket yönetimi ve liderlerine güvenli ortamı sağlanması İK ajandasında üst sıralarda yer alıyor. Ekonomik dalgalanma ve yeni kanunlar ücretlendirmede eşitlik odaklı çalışmaları hızlandırıyor. Sürdürülebilirlik ise bir strateji olarak hem şirket hem de İK politikalarına entegre ediliyor. Son olarak İK departmanları kendi yetkinlik dönüşümü, veri okur yazarlığı gibi konuları önceliklendiriyorlar.” dedi.
“SuccessFactors ile daha verimli şirketler ve iş süreçleri oluşturuyoruz”
SAP Güney Avrupa SuccessFactors Lideri José Luis Velázquez Martín ise “Türkiye İK uygulamalarında çıkardığı başarılı projelerle her zaman takip ettiğimiz bir ülke. Son yıllarda SuccessFactors ürün ve çözümlerimize şirketlerin gösterdiği ilgi bizi memnun ediyor. Dünyada kurumsal iş uygulamaları alanında öncü bir şirket olarak SAP insan kaynakları alanında da yetenek yönetimi, İK analitikleri, iş gücü planlaması ve çalışan deneyimi yönetimini destekleyen bulut tabanlı çözümümüz SuccessFactors ile şirketlerin yanındayız. Özellikle Covid süreci önemli bir eşik oldu. Covid öncesine kıyasla günümüzde İK’nın her şirketin en değerli varlığı olduğu ve iş süreçlerinde inovasyonun önemi anlaşıldı. Biz de SAP olarak bu süreçte yapay zeka dahil olmak üzere çözümlerimizi zenginleştirmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
SAP EMEA Bölgesi SuccessFactors Müşteri Danışmanlığı Başkanı Olga Belovolova, “Son dönemde yapay zeka İK süreçleri için de bir dönüm noktası haline geldi. SAP olarak, SuccessFactors ürününe yapay zeka iş uygulamalarını dahil ederek birkaç noktada öne çıktık. Öncelikle yapay zeka bir kaldıraç olarak İK alanına entegre ediliyor. Çalışanlara destek olacak asistanlar geliştirerek süreçlerin yönetimini destekliyoruz. Örneğin etik kurallar, şirket içi kural ve düzenlemelere çalışanlar anında ulaşıp doğru prompt ile istedikleri bilgiye hızlıca ulaşabiliyor. SuccessFactors, işe alım sürecini daha akıllı hale getirmek için yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinden faydalanarak adayların CV’lerini analiz ederek, iş deneyimlerini ve becerilerini daha etkili bir şekilde değerlendirebilecek. Bunun yanı sıra, adayların başarı potansiyellerini tahmin edebilecek ve bu da işe alım kararlarını daha iyi bir şekilde destekleyecek. İşletmelerin çalışanlarına daha iyi hizmet sunmalarına ve onların memnuniyetini artırmalarına yardımcı olacak birçok özellik sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
SAP Türkiye Bulut ve İş Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Bülent Karal, moderatörlüğünü üstlendiği ve yapay zeka kullanımının İK alanındaki etkilerinin tartışıldığı “Yapay Zeka İK Evrimi: İzlerden Eylemlere” başlıklı panelde SAP’nin Success Factor çözümü ile insan kaynakları alanında yapay zeka (AI) teknolojilerinin gücünü kullanarak dinamik, kapsayıcı ve geleceğe hazır bir iş gücü oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Veri odaklı, çalışan merkezli yaklaşımlar ile işletmeler, çalışanlarının yeteneklerini ve kariyerlerini geliştirmede büyük bir avantaj elde edeceklerini vurguladı. SAP Türkiye, yenilikçi AI çözümleri ile insan kaynakları süreçlerini dönüştürerek, işletmelerin daha etkin ve verimli çalışmasına katkı sağlamaya devam ediyor’ şeklinde konuştu.
Rönesans Holding Veri Analitiği ve İK Sistemler Direktörü Ali Mahir Parlakay, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “30 yıllık varoluş hikayemiz var. Dünyanın En Büyük Uluslararası Müteahhitleri ENR endeksine göre Avrupa’nın dokuzuncu, Türkiye’nin en büyük mühendislik ve yatırım şirketiyiz. Toplam 30 bin kişilik ekibimiz var. 2015’ten bu yana SuccessFactors kullanıyor, bu çözümün nimetlerinden faydalanıyoruz. Sadece İK yönetimi için değil, veri analitiği için de kullanıyoruz. Sonraki seviyeye geçiş için kurumsal süreçlerimize yapay zekayı dahil etme çalışmalarına başladık, ilk olarak altyapıyı revize ediyoruz. Tüm projelendirme süreçlerimizi SAP uzmanlarıyla yönetiyoruz. Ayrıca, SAP’nin cloud ürünleriyle esneklik kazanıyoruz. SAP yatırımlarımızı büyütmeye devam edeceğiz.”
“SuccessFactors ile çalışanlarımızın ihtiyaçlarına cevap veriyoruz”
SOCAR Türkiye Kurumsal İnsan Kaynakları Grup Direktörü Güneş Nalbantoğlu da “SOCAR 2008’de Türkiye’ye Petkim’e yaptığımız yatırım ile geldik. Entegre holding yapımızı 2019’da tamamladık. 5 binden fazla çalışanımız var. Dijital dönüşümdeki stratejik ortaklığımızda SAP SuccessFactors tercih ettik. İşe alım, onboarding gibi birçok süreci dijitalleştirdik. SOCAR için dijital dönüşüm öncelikli stratejimiz oldu. Verimlilik üzerinden değer yaratmaya odaklandık. Bu kapsamda çalışanlarımız için daha konforlu yaşam alanı yaratıyoruz. Şu an toplam 120’ye yakın süreci devreye alırken İK açısından özellikle raporlama aşamalarını SuccessFactors otomasyonu ile takip ediyoruz. Yapay zeka tarafında dijital asistanımız var. İK süreçlerinde çalışanlarımızın sorularına yanıt veriyor. İşe alım alanında da kullanmaya çalışıyoruz. Öte yandan İK alanının ihtiyaç hissettiği konu, insanların teknolojiyi kullanma yeteneğini kazanması. Bu yüzden çalışanlarımızın yeni çağın yetkinliklerini projelerimizle edinmelerini sağlıyoruz. Yapay zeka ile çalışanlarımıza değer yaratıyoruz. SuccessFactors ile çalışanlarımızın ihtiyaçlarına cevap veriyoruz” dedi.
“Çalışanların %80’i yapay zekanın iş süreçlerinde kullanımının, kendilerini olumlu anlamda etkileyeceğini düşünüyor”
“SuccessFactors ve Yapay Zeka” isimli panele katılan SAP Türkiye ve Ortadoğu HCM Services Solution Danışmanı Volkan Aysel, SAP SuccessFactors’un çözümlerinin, SAP’nin yapay zeka destekli dijital asistanı Joule ve diğer yapay zeka uygulamaları ile İK süreçlerinin nasıl daha verimli hale getirilebileceğine dair şu bilgileri paylaştı: “Globalde yaklaşık 1.500 çalışanla yapılan araştırmaya göre çalışanların %80’i yapay zekanın iş süreçlerinde kendilerini destekleyeceğini düşünüyor. Yani genel kanının aksine, çalışanlar arasında iyimser bir hava mevcut. Bunu değerlendirme noktasında İK’ya büyük sorumluluk düşüyor. SAP olarak, Joule ve yapay zeka uygulamaları ile sadece İK süreçlerini iyileştirmek ile kalmayıp, çalışanların tüm dijital deneyimi geliştirmeye odaklanıyoruz. Üç ana konuyu önceliklendiriyoruz. Bunlar yapay zekanın şirkete özgü bir deneyim sunması, güvenilebilir olması ve sorumlu çalışması şeklinde sıralanıyor. SAP olarak yapay zekanın insanların yaşamlarına, müşterilerimizin iş süreçlerine ve SAP’nin topluma ve ekonomiye etkisini çok önemsiyoruz. İnsan dokunuşunu sıfıra indirmeden, insanları ötekileştirmeden tüm yapay zeka gelişimi süreci şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. İK tarafında ise yapay zeka destekli 4 temel odak noktamız bulunuyor: Çalışan deneyimini iyileştirmek, iş gücünü geleceğe hazırlamak, İK departmanlarına esneklik ve uyum konusunda destek olmak ve İK verisinin tüm şirket süreçlerinde kullanılabilmesine olanak sağlamak. Yapay zekayı bu noktada 3 ana uygulama alanında kullanıyoruz; Deep Learning Al, Generative Al ve Joule (Conversational AI). Bunlarla insan kaynakları, yöneticiler ve çalışanlara en iyi deneyimi sunmak adına tüm süreçlerde otomasyon sağlamayı hedefliyoruz. Sabit senaryolar yerine alternatif yaklaşımlar sunuyoruz. Çalışanların ve yöneticilerin sorularına konuşarak yanıt bulmasını sağlıyoruz. 2023 yılı Kasım ayında ivme kazanan yapay zeka uygulamalarımız, Mayıs 2024’te yayınlanan güncellemelerle çok daha geniş bir uygulama yelpazesine erişti ve önümüzdeki dönemde de bu konuda çok daha fazla efor sarf ederek sistemimizi sürekli geliştirmeye ve müşterilerimiz için en iyi deneyimi sunmaya devam edeceğiz.”
“Yapay zeka, gelişimin doğal bir parçası”
Moderatörlüğünü PwC Şirket Ortağı, İşgücü ve Organizasyon Danışmanı Ülker Day’ın yaptığı “Yapay Zeka Çağında Yetkinlik Odaklı Organizasyon Dönüşümü” adlı panele katılan Şişecam İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Şengül Arslan, “Yaklaşık 30 yıldır insan, kültür, organizasyon ve teknoloji kombinasyonu ile şirketleri güçlendirmek için çalışıyorum. Şişecam olarak 14 ülkede 45 üretim tesisimiz başta olmak üzere 21 ülkede tüm fonksiyonlarımızda görev yapan 25 bin çalışanımız var. Yapay zeka çağında dönüşüm dediğimizde Şişecam olarak şirketimizi geleceğe hazırlayacak kurumsal kabiliyetleri -süreç, teknoloji, organizasyonel yapı ve yetenek- tanımlayarak ve bu doğrultuda yatırımlarımızı önceliklendirerek devam ettiğimiz yolculuğumuzda dijital kabiliyetlerin dönüşümü için 2018’den beri SAP ile tüm operasyonel ve kurumsal süreçlerimizi kapsayan çok ciddi bir teknoloji yatırımı yapıyoruz. Şirketimizi geleceğe hazırlayacak insan kaynağı anlamındaki adımlara baktığımızda, yetenek, yetkinlik ve beceri üçlüsü ekseninde bir gelişim yolculuğu tasarlamak, yeteneği bu ihtiyaçlara uygun işe almak, geliştirmek, kariyerlerini yönetmek ve motive etmek yani bütünü yönetebilmek çok önemli. Bu nedenle uçtan uca ve entegre şekilde kurguladığımız global yetenek süreçlerimizin bize yetkinlik ve beceri ihtiyaçlarına en uygun kaynağın nerede olduğunu söylemesi çok kritik. Bu yanıtları almak için elimizde her türlü verimiz var. Çünkü 2017’de dijital ve global insan kaynakları dönüşüm yolculuğumuza başladık ve veriyi de süreçleri de izleyip uçtan uca yönetebilecek bir altyapı kurduk. Şimdi bu sorularımıza yapay zekanın getirdiği kabiliyetlerle daha hızlı ve daha doğru yanıt alma zamanı.”
“Yapay zekanın yeteneği ve işleri nasıl etkileyeceği ve buna nasıl hazırlanmamız gerektiği sorusuna gelince, tüm işlerin, süreçlerin ve teknolojinin geldiğimiz bir noktası var. Otomasyon hayatımıza girdiğinden beri İK profesyonelleri olarak işlerin anlamlı şekilde bölümlenerek daha verimli hale gelmesi için çalışıyoruz. Önce insan – makine etkileşimine odaklandık, hangi işi insanın ya da makinenin yapabileceğini analiz edip karar verdik. Sonra operasyonları uzmanlık işlerinden ayırdık, merkezileştirdik, standartlaştırdık, teknolojilerle destekleyip ortak hizmet merkezleri kurduk, robotik süreç otomasyonları yaptık. Şu an ise uzmanlık işlerini ve operasyonel işleri yapay zeka ile nasıl destekler, nasıl verimli ve daha hızlı hale getiririz diye bakıyoruz. Yani yapay zeka, gelişimin doğal bir parçası. Biz de işe alım ya da çalışan deneyimi ve talep yönetimi gibi birçok süreçte bu teknolojiden faydalanıyoruz. Örneğin 11 dildeki iş mevzuatlarımıza dair tüm soruların yanıtlamasında, eğitim materyalleri gibi içeriklerin oluşturulmasında AI destek çözümlerden faydalanıyoruz. Çalışanlarımız ve adaylarımız için kurduğumuz iletişim ve çözüm kanallarımızın birbiri ile entegre ve tutarlı yanıtlar üretilmesini AI ile sağlıyoruz. Çalışanların sağlık geçmişini analiz ederek içgörü oluşturmak gibi kişiye doğrudan dokunan, esenlik çözümleri öneren uygulamaları hayata geçiriyoruz.”
“Yapay zeka dahil teknolojik gelişmelerin hiçbirinin yetenek için tehdit oluşturduğunu düşünmüyorum. Dünyada 8 milyar insan için toplam üretilen ekonomik değeri artırmamız gerekiyor, bunu yaparken teknoloji ne kadar ulaşılır olursa, üretilen değer o kadar artacak. Bugüne kadar da gördük ki, yaratılan değer arttıkça yeni işler ve yeni ihtiyaçlar doğuyor, işler azalmıyor. Bilakis doğru yetkinliklere yatırım yapıldıkça artıyor” dedi.
“İşin geleceği için, yapay zekanın eşliğinde İK’nın geleceğini tasarlıyoruz”
Borusan İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ise şu şekilde konuştu: “Borusan olarak, şu an 14 bin çalışanımız var. 3 kıtada, 11 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Tüm İK süreç ve sistemlerini ortak olarak yürütüyoruz. SuccessFactors, bu noktada hayatımızı önemli derecede kolaylaştırdı. 2018’de başladığımız bu yolculukta, şu anda tüm İK süreçlerimiz SuccessFactors üzerinde. Çalışan verisini ve şirketlerin İK kurumsal hafızasını burada tutuyoruz. Son yıllarda tüm dünyada önemli bir dönüşüm var. İş hayatı yeni bir geleceğe hazırlanıyor. Bu gelecekte İK’nın öncü olması ve organizasyon -süreç -sistem tasarımları ile geleceğe hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Bugün yapay zeka konuşuyoruz ancak bunu konuşabilmek için tüm İK sistemlerini uçtan dijitale taşımak şart. Bu bile tek başına çok önemli bir efor ancak yeterli değil. Tüm sistemlerdeki veri olgunluğumuza da odaklanmak gerekiyor. Dijital altyapı üzerinde konumladığımız yapay zeka çözümleri İK süreçlerini optimize ederek bize verimlilik kazandırıyor. Operasyondan çıkıp stratejik insan kaynağı konularına daha fazla odaklanabiliyoruz. Örneğin, ayda ortalama 1.200 çalışanımız yapay zeka chatbot’umuz Bi’Bilen’e İK ile ilgili tüm operasyonel sorularını soruyor ve %95’i doğru cevaplar alıyor. Geçmişte bu iş için konumladığımız İK uzmanı kadrolarını ise Bi’bilen hayatımıza girdikten sonra, dijitalleşme alanındaki diğer geliştirme işlerimizde değerlendirdik. Hedefimiz yapay zeka ile çalışan ve yönetici deneyimini iyileştirmek. Operasyonel süreçlerde yarattığımız verimlilik ile, stratejik İK süreçlerine daha çok odaklanmak. İş hayatında yapay zeka kullanımının insan kaynağı açısından korkulacak bir gelişim olduğunu düşünmüyorum. İnsanın değer yaratacağı alanların güçlendirilmesini mümkün kılıyor. Organizasyonlara yeni iş modelleri geliştirmek için bir potansiyel sağlıyor. McKinsey’in 2024 yılına ait bir raporu bugün İK süreçlerinde yapay zekanın %3 oranında kullanıldığını gösteriyor. Bu çok düşük bir oran. Bu oranı hızla artırmamız gerekiyor çünkü bir şirketin dönüşmesi ve değişmesi için, önce insan kaynakları alanının dönüşmesi gerekiyor.”
“Tüm modülleri 2026 sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyoruz”
Detaysoft Genel Sektör Satış Müdürü Canan Kuralay’ın yönettiği “Dijital Çağda Çalışan Deneyimini Yeniden Tasarlamak” panelinde konuşan McDonald’s Türkiye Ücretlendirme ve Yan Haklar Müdürü Tunahan Çetin, “McDonald’s Türkiye olarak, “Geleceğin Restoran Deneyimi” kapsamındaki restoranlarımızda teknolojik dönüşüm gerçekleştirdik. Restoranlarımızı misafirlerimizin aileleriyle birlikte keyifli anlar geçirebileceği bir yere taşımayı hedefledik. KİOSK cihazlarımızla masaya servis ve mobilden gelen siparişi araca teslim uygulamamızı devreye aldık. ‘dijitalİK’ projemiz kapsamında ise, SAP SuccessFactors’ü tercih ettik. Dijitalleşmede ana motivasyonumuz, veri yönetimini merkezileştirmek ve verimliliği artırmaktı. Şu an çalışan merkezi ve bordro modüllerini kullanıyoruz. Detaysoft ile yürüttüğümüz projede performans, işe alım, İK analitik, onboarding başta olmak üzere tüm modülleri 2026 sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.
“Katma değerli çözümlerle çalışanlarımızı destekliyoruz”
Petrol Ofisi İş Çözümleri ve Yapay Zeka Uygulamaları Kıdemli Müdürü Alpar Öge ise “Türkiye’nin lider akaryakıt ve madeni yağ şirketi olarak, ‘Bugünden Yarına Hazırız’ diyoruz ve insana dokunan çözümlere odaklanmaya devam ediyoruz. Dijital dönüşümü bütünsel bir kültürel dönüşüm olarak görüyoruz. Bu yönde stratejik adımlarımızı atıyoruz. İnsan kaynakları süreçlerimizi otomatize etmek, uçtan uca çevik bir yapıya evrilmek ve insan odaklı bu kültürel değişimi desteklemek adına SAP SuccessFactors’ü tercih ettik. Detaysoft ile yürüttüğümüz projede çalışan merkezinden, kariyer gelişimine, işe alımdan eğitime ve ücretlendirmeye kadar pek çok modülü devreye aldık. Kapsayıcı, geleceğe uygun, yapay zeka destekli bir çözümle verimliliği artırmak ana hedefimizdi. Petrol Ofisi Grubu olarak, bugünden yarına hazır olan katma değerli çözümlerle çalışanlarımızı destekliyor, tüm paydaşlarımız ile birlikte özveriyle çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“SuccessFactors ile İK’da ortak bir dil oluşturduk”
Vektora Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Zeynep Aykaç’ın yönettiği “Çalışan Deneyiminde Çığır Açan Dönüşüm: Dijitalleşme” başlıklı panelde kürsüye çıkan IC Holding Organizasyonel Gelişim ve İK Analitiği Müdürü Zeynep Baysal Okur, yapay zeka ile dijital dönüşüme dair şu açıklamada bulundu: “İnşaat, Enerji, Altyapı, Turizm, Sanayi ve Gayrimenkul gibi birçok alanda faaliyet gösteren IC Holding ve Grup Şirketleri olarak, SuccessFactors yolculuğumuza IC Ajanda adı altında, çalışan deneyimini kusursuzlaştırmayı amaçlayarak başladık. İlk olarak Çalışan Merkezi Modülünü devreye aldık, ardından Performans ve Hedefler Modülü ile devam ettik. Yakın zamanda da Vektora ile Yetenek Yönetimi & Kariyer Gelişim Modülümüzü canlıya aldık. İnsan kaynaklarında dijitalleşmenin, genç yetenekleri bulma, yetenek kazanımı ve elde tutulması konusunda ciddi avantajları beraberinde getirdiğini biliyorduk ve bu avantajları SuccessFactors kullanımımız ile yakalamış olduk. Buna ek olarak SuccessFactors üzerinden aldığımız raporlar sayesinde veriye dayalı kararlar almamız bizlere hem rekabet hem de verimlilik anlamında büyük avantajlar sağladı. Bu bir deneyimsel yolculuk ve biz de bu yolculuğumuza IC Ajanda’yı geliştirerek ve yeni modüller ekleyerek devam ediyoruz”
“Hedefimiz yapay zeka ile çalışanlarımıza iyi bir deneyim sağlamak”
Enda Enerji İnsan Kaynakları ve Stratejik İletişim Grup Müdürü Ece Leblebici de “İlk dönemlerde SAP’nin HR modülünü kullanıyorduk. Fakat ilerleyen süreçte, özellikle insan kaynakları alanında değişen iş modelleri çerçevesinde, teknoloji ve insanı bir araya getirerek deneyim odaklı bir yapı kurmaya karar verdik. SAP’nin SuccessFactors çözümü ile birlikte daha sürdürülebilir, bulut tabanlı ve sistem güncellemelerinin otomatik olarak atandığı, tek ekran üzerinden her detayı takip edilebildiğimiz yenilikçi bir çözüm ile buluta yolculuğumuzu başlattık. Şu anda Çalışan Merkezi, Performans Yönetimi, İşe Alım ve Eğitim Yönetimi modüllerini kullanıyoruz. İlerleyen süreçte ise hedefimiz yapay zeka desteğini de sürece dahil ederek çalışanlarımıza daha da iyi bir deneyim yolculuğu sağlamak” dedi.
Kapsamlı bir kullanıcı deneyimi 2023 yılında Türkiye’de 161 milyon Euro’dan fazla harcama sunan ve çalışan süreçlerini geliştiren SAP Concur ve SAP Fieldglass çözümlerini anlatan SAP Concur Bölge İsrail, Yunanistan ve Türkiye Lideri Antoaneta Radoslavova, şu değerlendirmeyi yaptı: “SAP’nin entegre çözümlerinden biri olan SAP Concur işletmelerin seyahat ve harcamalarını etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olan bulut tabanlı bir çözümdür. İşletmeler, uçtan uca tek bir entegre seyahat ve masraf yönetimi çözümü sağlayarak, her bir iş fonksiyonunu ayrı ayrı ele alan geleneksel yaklaşıma kıyasla maliyetleri önemli ölçüde azaltabilir, zamandan tasarruf edebilir ve süreç verimliliklerinden faydalanabilir. Süreçleri kolaylaştırdığı ve gider, seyahat, seyahat programı ve fatura yönetimine ilişkin görünürlük sağladığı için SAP Concur ile işletmeler seyahat ve masraf süreçlerini bulutta hızlı ve kolay bir şekilde konsolide edebiliyor. 2023 yılında Türkiye’de 161 milyon Euro’dan fazla harcama SAP Concur üzerinden kayıt altına alındı ve şu anda yaklaşık 600 şirket Türkiye’deki harcamalarını SAP Concur’da yönetiyor. Bunu yaparken yapay zekadan da faydalanıyoruz. Yapay zeka yeteneklerin yerine geçemeyecektir ancak süreçleri kolaylaştırmak, zor kararlar noktasında destekleyici bilgiler sunarak seyahat ve giderlerin de yönetimine destek sağlıyor.”
SAP Fieldglass Danışmanı Tony Aylward ise “Bugün müşterilerimizin işlerini yapmalarına yardımcı olmak için hiç olmadığı kadar iş gücünün ve yeteneklerin öneminden bahsediyoruz. İş gücü artık çeşitlendi, sözleşmeli çalışan danışman, freelancer, part-time, tam zamanlı, bağımsız yüklenici. SAP Fieldglass, çalışanlar için talepten faturalama ve ödemeye kadar tüm yetenek yönetimi sürecini dijitalleştiriyor. Fieldglass toplam iş gücünün görünürlüğünü sağlıyor ve diğer kurumsal SAP sistemlerinizle kolayca entegre olup, bulut tabanlı stratejik bir tedarik platformuyla hizmet satın alma ve harici yetenek yönetimini otomatize ederek müşterilerimiz toplam iş gücü yönetimi ve planlamasına ulaşabiliyor” dedi.