Sosyal Medya

Güvenlik/Koruma

Metaverse dijital tehlikeler oluşturabilir mi?

Metaverse denilen evrende arsa satın almadan oyunlara kadar pek çok farklı seçenek bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun oyun bağımlılığıyla ilgili yeni riskler barındırdığına dikkat çekti.

Metaverse, dijital tehlikeler oluşturabilir mi?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Dijital neslin mutlaka anlaşılması gerekiyor”

Son günlerin en çok konuşulan ve merak edilen alanlarından biri olan metaverse’nin sanal konserlerden dijital oyunlara kadar çok geniş bir yelpazede seçenekler sunduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu alanda hazırlık yapmanın ve olası risklere karşı önlem almanın önemine işaret ediyor. Dijital oyunlar ve sanal alışveriş için çok geniş seçeneklerin olacağı “evren ötesi” dünyada, özellikle gençleri bağımlılık, yalnızlık ve obezite gibi risklerin beklediğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şimdiden önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Dijital neslin mutlaka anlaşılması gerektiğini de belirten Tarhan, “Geleneksel yöntemlerimiz ve itaat kültürünün kötü sonuçlarını görmeye başladık. Gençlerde intihar salgınını görmeye başladık.” uyarısında bulundu. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son günlerde gündemde olan metaverse ve gençlerin bu alana olan ilgilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

Metaverse kavramının bugünlerde gündemde olduğunu ve Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in çıkışından sonra Facebook’un isminin Meta’ya çevrildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Meta öte demek, verse de evren demek. Metaverse ise ‘Evren ötesi’ demek. Burada çok fazla söylenmeyen bir şey var. İşin psikolojik boyutuyla çok yakından ilgili olduğu için bu Metaverse’yi ‘Tanrısal evren’ olarak da sunmaya çalışıyorlar. Yani şu an Yeni Tanrı olarak kabul ediliyor çünkü buranın sahibi her şeyi kontrol edebilecek.” dedi.

Sanal bir evren oluşturuluyor

Metaverse’nin şu anda çok cazip hale geldiğini, herkesin son dönemde oradan arsa almaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sanal bir evren oluşturuluyor. Evren ötesi anlamında kullanılması şuradan kaynaklanıyor: Şu an fiziksel gerçeklik yani fiziksel dünya, yaşadığımız dünya var. Şimdi de bir sanal gerçeklik oluşturuldu. Üçüncüsü, bilim kurgu. Bilim kurgu oyunlar var. Bu oyunların şu anda 350 milyon oynayıcısı var. Bu oyunlar o üç teknolojiyi birleştiriyor ve bir şekilde sanal bir cennet sunuyor. Herkes kendi cennetine bilim kurgu çevresinde yazabilecek, oluşturabilecek, kendi holografik avatarını 3D olarak oluşturacak ve bu avatarın içerisinde avatar arkadaşıyla o evrene girecek, orada sokaklarda dolaşacak, oyunlara girecek. Oradan çıktıktan sonra avatar arkadaşıyla restorana gidecek, yemek yiyecek. Tabii bunların hepsi tamamen sanal gerçeklik içerisinde olacak.” diye konuştu.

Dünya ötekileştiriliyor mu?

Facebook’un bu alanda 10 milyar dolarlık yatırım yaptığını açıkladığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

“Bu yatırım işin ciddiyetini de gösteriyor. 10 bin kişiyi işe alacak fakat ilginç olan sadece Avrupa Birliği üyelerinden işe alacak. Yani dünyada yeni bir hakimiyet alanı doğdu. Sadece Avrupa Birliği’nden çalışan alınması, dünyayı ötekileştiren bir şey olduğunu da ortaya koyuyor. Elitist ve oryantalist zihniyetin aynen burada yansıdığını görüyoruz. Sanal dünyada bile hemen bir ayrımcılıkla başladılar.” dedi.

Oysa Silikon Vadisi’nin üçte ikisinin yabancı, çoğunluğun da Hindistan ve Asyalı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu durum, şu anda dünyada yeni bir kutuplaşmanın işaretidir. Yani böyle sanal bir dünyada, ticari bir ortamda dünyadan müşteri bulacak ama mülkiyet sahibi beyaz Amerikalılar olacak. Burada beyaz ırkçılığını görüyoruz.” dedi.

“Evren ötesi” yeni dünya ışınlamaya imkân sağlayacak

İstanbul Boğazı’ndaki bütün arsaların NFT’ler ile satıldığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

“Bütün dijital varlıklarla satılıyor. Aslında fikir güzel. İnsanların hayatını ışınlama yapacak bu fikir. Yani aynı anda bir iş için ışınlanabileceksiniz. Nasıl biz video üzerinden 30 kişi aynı anda bir toplantı yapıyoruz sanal gözlüğü taktığın zaman bulunduğun yerde konuşmak istediğin kişi ile konferans salonunda konuşur gibi görüşme yapmak mümkün olacak. Holografik olduğu için 3D avatarlarla konferansa girebileceksin. Mesela Tarkan avatarıyla konser verecek, hemen sen de avatarınla oraya gideceksin. Örneğin Amerikalı rapçi Travis Scott,  12 milyon kişiye konser vermiş ve 12 milyon kişi seyretmiş. Konsere 12 milyon kişi geliyor ve sanatçının avatarı konuşuyor. Çok cazip, son derece etkili, ama son derece tehlikeli boyutlar içeriyor ve ona dikkat etmek gerekiyor.” diye konuştu.

Rızaya dayalı bir emperyalizm var

Metaverse gibi yeni alanlara karşı çıkmak yerine bu dünyanın daha adil olabilmesi için kafa yorulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda gönüllü bir emperyalizm var. Yani buna rızaya dayalı emperyalizm deniliyor. İnsanların rızasını alıyorlar ve gönüllü olarak sömürülüyor. Buna dikkat etmek gerekiyor.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sanal bir gerçeklik içerisinde insanlara sahte bir cennet de sunulmuş olabileceğini belirterek dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Tarihçi ve yazar Harari haklı çıktı

2018 yılında Davos Zirvesi’nde insanlığa yakın gelecekte yaşanacak veri merkezli distopyaya dikkat çekerek dijital diktatörlüğe gidildiği uyarısında bulunan tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari’nin çok haklı olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda internetin zirve noktasındayız. İnternetin, dijital gerçekliğin kullanıldığı bir ortam güzel bir şey. Bu aynı zamanda bilimsel ve kaçınılmaz bir şey. Onun için şu anda böyle bir durumda dünyanın geri kalanı muhakkak birleşmesi lazım. Sadece 10 bin kişi alınacak ve onlar da Avrupa Birliği üyesi. Ne demek bu, ciddi bir şekilde dünyada kutuplaşma başlıyor demektir.” dedi.

Metaverse ile ilgili AR-GE çalışılması lazım

Bu kutuplaşma tehlikesine karşı önlem alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

“Burada bizim bu teknolojiyle ilgili hızla AR-GE’ye yönelmemiz lazım. Savunmaya yatırım yapalım elbette ama bundan daha büyük güvenlik sorunu olmaz. Savunma sanayisinde çalışan gençler yurt dışına gidiyorlar, kaçıyorlar. Bunun için böyle bir platforma ve bunun alternatifine de yatırım yapmak gerekiyor.  Türkiye’nin gerekiyorsa bunlar ile ilgili dünyadaki süper güçler ile birleşerek böyle bir platform yapılması lazım. Aslında bu hiç de zor değil, zaten çalışan süper gençler var, onları burada tutabilsek birçok şeyi başarmış oluruz.” dedi.

Sanal evrendeki kötülüklere karşı da önlem alınmalı

Sanal evrende kötülüklerin de yer bulabileceğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanda hırs oldukça, aç gözlülük oldukça, doyumsuzluk oldukça kötülük bitmez. İnsanda kötü bir parça var, bu kötü parça orada da kendini gösterecektir. Ama böyle durumda biz gerçeklerden kopmayalım. Batı medeniyetinin bir hastalığı var, zevkçilik hastalığı, hedonizm. Bu hedonizmi yaşam amacı olarak görüyorlar. Bu hedonizmin yeni bir versiyonu. Gençler özellikle birçok şeyi kolay elde ettikleri için büyük risk grubundalar.” uyarısında bulundu.

Oyun bağımlılığında yeni bir alan

Metaverse denilen evrende arsa satın almadan oyunlara kadar pek çok farklı seçenek bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun oyun bağımlılığıyla ilgili yeni riskler barındırdığına dikkat çekti. Tarhan,

“Böyle bir dünyaya doğru gidiyoruz. Bu işin içerisinde büyük oyun şirketleri var. Gençlerin oyun bağımlılığından biz çok çekiyoruz, gençlerde okul reddi gibi sorunlar var. Böyle bir durumda oyun bağımlılığının yeni bir alanı ortaya çıkıyor. Bu sanal dünyada alışverişler kripto paralar ve bitcoinlerle olacak.” dedi.

Metaverse insanlık yararına nasıl kullanılabilir?

Oluşan bu yeni evrenle ilgili mutlaka önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

“Bu sanal dünyada eğlenirken aynı zamanda bir ayağımızla gerçeklikte olacağız. Hayal dünyasının ve bilim kurgunun güzel bir versiyonu ama bunu insanlık yararına nasıl kullanmamız gerekiyor? Bunu düşünmek lazım. Bu hayata sadece eğlence için gelinmemiş. Hayatın amacı sadece yaşamak, yemek, içmek, üremek değil ki. O zaman ilkel canlılarla aynı oluyoruz biz. İnsanı ayıran; amaç, ölümü, ölümden sonra gerçekliği, hayatı düşünmek. Sadece dünyasal düşünmek insanı mutlu edemez. Metaverse insanın mutluluğuna hizmet edemez.” dedi.

Gençlerin amaç, anlam ihtiyacı giderilmeli…

Evren ötesi dünyada en çok gençlerin risk altında olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençler burada risk grubunda çünkü gençlik, ciddi bir şekilde dijital bir nesil. Dijital nesil olduğu için onu anlayamıyoruz. Dijital nesil özgürlük düşkünü, özgürlük istiyor. Geleneksel yöntemlerimiz ve itaat kültürünün kötü sonuçlarını görmeye başladık. Gençlerde intihar salgınını görmeye başladık. Bizdeki intihar salgını, Kuzey Avrupa’dan farklı. Bizde itaat kültürünün alışkanlıklarıyla çocuğumuz emredersin desin, sormasın düşünmesin itaat etsin istiyoruz. Halbuki gençlik sorup, düşünüp, ikna olursa itaat ediyor. Gençleri ikna etmeden iyiyi, doğruyu, güzeli öğretemeyiz. Onlara gerekçeleriyle anlatmamız lazım. Gençlerin en büyük sorunu şu anda amaç eksikliği zaten. Hayatta emek verilecek, yorulacak, çile çekecek amaçları olmadığı için gençler, kendilerine ne gösterilirse onun arkasından gitmeye yatkınlar. Gençlerin amaç, anlam ihtiyacını gidermedikçe hakikati bulması ve planlayabilmesi zor.” dedi.

İnsanlığı yalnızlık ve obezite bekliyor

Metaversenin iyi amaçlarla kullanılırsa hayatı kolaylaştırabileceğini, iş ve ekonomi hayatını hızlandıracağını kaydeden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan,

“Sosyal hareketliliği arttıramaz ama dijital hareketliliği arttırabilir. İnsan daha obez olacak çünkü her şeyi hayal dünyasında halledebilir. İnsanlar daha yalnız olacak. Yalnızlık bekliyor, obezite bekliyor insanlığı. Buna bağlı olarak birçok yeni hastalık türleri ortaya çıkacak. Bütün bunları artılarıyla, eksileriyle ele almak çok önemli. Avrupa, Amerika projesine karşı uyanık olmalıyız. Sanal gerçeklik şu anda tedavilerde kullanılıyor. Teknoloji iyi amaçlarla kullanılırsa iyiye, kötü amaçla kullanılırsa kötüye hizmet eder. Teknolojiye karşı olmak yerine onu ideallerimize uygun nasıl kullanırız diye düşünmek gerekiyor.” dedi.