NIKE YENİ ANNE – HAMİLE KOLEKSİYONU İLE ANNELİK VE SPOR ARASINDAKİ BAĞIN GÜCÜNÜ ÖNE ÇIKARTIYOR!
Nike kadınlara hayatlarının her anında desteğini sürdürerek yeni bir Anne – Hamile Koleksiyonuna imza attı!
Nike’ın ilk Anne – Hamile Koleksiyonu, kadınlara hamileliğin her evresinde ve sonrasında ihtiyaç duydukları desteği sağlıyor.
Nike’ın evrensel tasarım felsefesinin farklı bir adımı olan Nike Anne – Hamile Koleksiyonu, hamile olmayan kadınlar ve hamile kadınlardan elde edilen 150.000’den fazla analiz ile hazırlandı. Ayrıca, Nike tasarımcıları, tasarım sürecinde hamile ve doğum sonrası sürecindeki 30 kadın sporcudan kalıp, kumaşın yarattığı his ve işlev konusunda ayrıntılı geri bildirimler topladı. Nike Giyim İnovasyon Kıdemli Tasarım Direktörü Carmen Zolman koleksiyon ile ilgili şunları söyledi:
“Bebek bekleyen ve doğum süreci sonrasındaki annelere kulak verdikçe daha çok bilgi edindik, ürünler üzerinde tekrar çalıştık ve kapsayıcı tasarım konusunda inovasyonlar gerçekleştirdik. Yaşamlarının bu denli dönüşüm içeren bir evresinde kadınların sporla bağlantısını destekleyen bir koleksiyonu hayata geçirmek üzere pek çok anneyle uyumlu bir şekilde çalışmak hayatımızın projesiydi.”
Nike Anne – Hamile koleksiyonunu hazırlarken profesyonel sporcu annelerin kapsayıcı temaları, farklı geçmişlerden gelen tüm geçmiş değerlerini de göz önünde bulundurarak, onların yorumları ve geri bildirimleri ile koleksiyonu oluşturdu.
ABD ulusal kadınlar futbol takımının üyesi ve Orlando Pride’ın forveti Alex Morgan, ilk kızı Charlie büyürken kendine sürekli olarak her zaman ne olursa olsun sağlıklı ol, kendine güven, aktif ol, hepsinden de önemlisi daima kendine karşı nazik ol gibi mesajları kendine hatırlatmak zorunda kaldığını ve her ne kadar hamileliği süresince aktif kalmışsa da Morgan yürüyüş temposunun yavaşladığını ve grup bisiklet sınıflarında daha düşük verim aldığını, vücudunun sınırlarını daima hamilelik öncesi durumuna ulaşmak için zorlayan profesyonel bir sporcu olarak Olimpiyat altın madalyası sahibi Morgan, hamileyken geri çekilip antrenman sürecinden vazgeçmenin öneminden söz ediyor:
“Sadece fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda zihinsel bir değişim yaşadım ve bu sorun değildi. Bir sporcu olarak fayda sağlamak istiyorsunuz. İlerleme kaydetmeye devam etmek istiyorsunuz. Hamileliğim boyunca yürüyüş tempom kötüleşiyor veya daha kolay yoruluyorum şeklinde düşüncelerimi değiştirip, bir bebek büyütüyorum; bu yüzden kendimi ve vücudumu bağışlamam ve gerçekten bu sürecin keyfini çıkarmam gerek diye düşünmeye odaklandım.” diyor.
Dünya rekorları kırmaktan yaraların iyileşmesine ve hayat vermeye ve yeni hayatı sürdürmeye kadar her evrede insan vücudu,inanılmaz bir yapıya sahip. 36 haftalık hamileyken ve ilk çocuğunu dünyaya getirmeye hazırlanırken yaralarının iyileşmesini yarış günündeki düşünceleriyle karşılaştıran emekli atletizm sporcusu Perri Edwards ise şunları söylüyor:
“Acı geçici bir şey ve sanırım doğum yaparken bu düşünceyi benimseyeceğim. Çekeceğim acı oğlumla buluşmama beni bir adım daha yaklaştırmış olacak ve nefes alırken kendime bu olumlamayı tekrar edeceğim. Spordaki rehabilitasyon sürecinde de acıyla aynı şekilde başa çıkmıştım. Kendime, olmak istediğim yere gelmeye yani tekrar piste çıkmaya bir adım daha yaklaştım diyordum.”
Aynı şey 19 Haziran 2020’de kızı Makenna’yı kucağına alan golf oyuncusu Michelle Wie West için de geçerliydi. ABD Kadınlar Açık Golf Turnuvası Şampiyonu, kariyeri boyunca yaşamış olduğu yaralanmaların (ameliyatla düzeltilen sağ el, boyun, sırt, kalça, diz ve bilek yaralanmaları dahil) hamilelikte yaşadığı sancıları ve doğumu daha kolay hale getirdiğini düşünüyor ve şunları söylüyor:
“Eşim ile çocuk sahibi olmaya çalışırken aklımda hiç şüphesiz vücudum gerçekten bunu yapabilir mi? Vücudum hamileliğe dayanabilir mi?” soruları vardı. O kadar çok yaralanma yaşamıştım, o kadar çok şey ters gitmişti ki gerçekten vücudumun toparlanarak sağlıklı bir hamilelik ve doğum yaşamasını umuyordum. Sonrasında kendimi çok büyük bir başarıya ulaşmış hissettim. Artık kesinlikle vücudumu daha çok takdir ediyor ve daha iyi anlıyorum”.
Annelik bir kadının vücuduyla ve sporla bağlantısında yeni bir sayfa demek ve genellikle hamile ve doğum yapmış anneler için spora kavuşmak için ihtiyaçları olan desteği bulmak zor oluyor.Tam bu noktada, Nike Sweatshirt, Nike Swoosh Sutyen, Nike Atlet ve Nike One Tayttan oluşan dört parçalık temel ürün ile koleksiyonunu piyasaya süren Nike, annelerin vücutları ve sporla ilişkileri eş zamanlı olarak değişirken onlara yardımcı olma şeklinde bir evrensel tasarım felsefesi benimsiyor.
Edwards konuya dair şunları söylüyor:
“Nike Spor Sütyeni, emzirmek istediğimde kolay erişim sağladığı için mükemmel bir ürün. Tayt, karnınızın üzerine giyme veya karnınızı gösterme şansı verirken hamile tişörtü, taşıdığım ekstra yük için ekstra özellikli bir malzemeden yapılmış. Çok şık, çok rahat ve çok modern görünüyor. Tüm bunlar ile birlikte güçlü bir sporcu anne olmayı hem kendime hem de kadın sporculara borçlu olduğumu düşünüyorum. Aramızda Olimpiyat madalyaları kazanmış olan ve kendi spor alanlarında en üst aşamaya ulaşmış olan sporcu anneler bulunuyor ve ben de bunu devam ettirmek istiyorum” diyor.
Nike sporun ve hayatın her alanında kadınlara olan desteğini arttırarak, yeni koleksiyonu ile kadınların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlıyor!