Sosyal Medya

Güncel Teknoloji

Red Hat, Stranger Things ve Oppenheimer’ın Görsel Efekt Stüdyosu DNEG’in Mimari Verimliliğini Artırıyor 

Red Hat OpenShift, DNEG'in dünyanın dört bir yanındaki sanatçı ve yazılım geliştiriciler için 100 milyondan fazla dijital varlığın kılavuz verisini (metadata) daha iyi yönetmesine ve erişmesine yardımcı oluyor. 

Red Hat, Stranger Things ve Oppenheimer’ın Görsel Efekt Stüdyosu DNEG’in Mimari Verimliliğini Artırıyor

 

Red Hat OpenShift, DNEG’in dünyanın dört bir yanındaki sanatçı ve yazılım geliştiriciler için 100 milyondan fazla dijital varlığın kılavuz verisini (metadata) daha iyi yönetmesine ve erişmesine yardımcı oluyor.

 

Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, görsel eğlence hizmetleri alanında dünya lideri bir şirket olan DNEG, rekabet avantajı kazanmak için yazılım inovasyonunu hızlandırmak ve sanatçıların verimliliğini artırmak amacıyla tutarlı küresel platformu olarak Red Hat OpenShift‘i kullanmaya başladığını duyurdu.

Inception, Interstellar ve Dune: Part One gibi filmlerle son yıllarda ‘En İyi VFX’ dalında yedi Akademi ÖdülüⓇ kazanan, uzun metrajlı film ve televizyona yönelik bir görsel efekt (VFX) ve animasyon stüdyosu olan DNEG, yazılımının dünyanın dört bir yanındaki yüzlerce mühendis tarafından geliştirilmesiyle öne çıkıyor. Mühendislerin oluşturduğu yazılımlara ulaşan sanatçılar da DNEG’in güzel işlerini ortaya çıkartıyor. Şehir manzaralarından itişip kakışan kalabalığa ve akan suya kadar her şeyi bir araya getirmek için büyük miktarda dijital varlıkları ve bu varlıkların kılavuz verilerini izleme ve yönetme yeteneği, her görsel efekt faaliyeti için çok önemli.

25 yıl önce Londra’da küçük bir şirket olarak faaliyetlerine başlayan DNEG, düzenli bir şekilde büyümeye devam etti ve geldiği noktada dünyanın farklı coğrafyalarındaki on lokasyonda 9.000’den fazla çalışanı bulunuyor. DNEG’in alanında en iyisi olması için hızlı hareket etmesi gerekiyor ancak büyük ve tek parça (monolithic) halindeki bir uygulama olan varlık yönetim sisteminin bazı alanları darboğazlar oluşturmaya başlamıştı. Sanatçı ve iş yükü sayısındaki düzenli artış, kılavuz verilerin miktarını da artırıyordu ve hepsi aynı veritabanı hizmetine erişmeye çalışıyordu. Varlık takip sisteminin genişleten küresel ekibi destekleyecek şekilde ölçeklenebilmesi için büyük bir mimari değişime girmesi gerektiği net bir şekilde görülüyordu. DNEG aynı zamanda animasyonlu 3D sahnelerde farklı öğelerin oluşturulmasına yönelik en son endüstri standardı işbirliğine dayalı Universal Scene Description (USD) çözümünün tanıtılması gibi sektör teknolojilerinin gelişimine paralel olarak bilişim alanında da artan bir taleple karşılaşıyordu.

DNEG varlık yönetim sisteminin önemli parçalarını mikroservislere dönüştürmeye ve onları Kubernetes’ten güç alan sektörün öncü hibrit bulut uygulama platformu Red Hat OpenShift’te yönetmeye karar verdi. Bu sürecin ilk ve en önemli bileşeni, yüksek hacimli kılavuz veri sorgulama API’yı Pipe Query’di. Net bir vizyonu olan DNEG, DevOps, kod olarak altyapı, API yönetimi ve diğer alanlardaki uzmanlığını iyileştirmek, ilk kavram ispatını (proof-of-concept, PoC) ve devamında da küresel altyapısını geliştirmek için Red Hat danışmanlarından ve eğitimlerinden faydalandı. Şu anda dünyanın dört bir yanındaki altı veri merkeziyle Red Hat OpenShift sanatçılar ve veritabanı arasında soyutlama (abstraction) ve orkestrasyon katmanı sağlıyor ve geliştiricilerin Pipe Query’i sanatçılara belli bir standarda sahip olan ve bulut yerlisi bir şekilde ulaştırmasına olanak tanıyor.

Red Hat OpenShift, DNEG’in geliştiricilerinin gerçekleştirdiği manuel süreçleri azaltarak uygulama yaşam döngüsünü otomatikleştiriyor ve iş yüklerinin de dinamik olarak yönetilebilmesine olanak tanıyor. DNEG, yenilikçi bir DevOps yaklaşımı benimseyerek geliştirmeden uygulama oluşturmaya, kalite kontrolden üretime kadar her aşamada Pipe Query kullanıyor. ‘Upstream’ açık kaynak Tekton projesini temel alan Red Hat OpenShift Pipelines ve Argo CD’yi kullanan Red Hat OpenShift GitOps, DNEG’in kesintisiz entegrasyon ve kesintisiz hizmete alım (CI/CD) için sektörün en iyi çalışmalarını kullanarak gelişmiş iş akışları oluşturmasına yardımcı oluyor. Bu da geliştiricilerin Pipe Query güncellemelerini daha hızlı, stabil ve esnek bir şekilde ulaştırmasını sağlıyor. Eskiden katı sürüm döngüleriyle ulaştırılan yeni özellikler artık hazır olduğu an, en az aksama ile gönderilebiliyor ve eskiden saatler süren bu süreç artık dakikalar içinde tamamlanabiliyor. Red Hat OpenShift, DNEG’e uygulamanın kullanımına dair görünürlük imkanı da sunuyor. Böylece sanatçılar için tasarımın yaratıcı süreci kolaylaşıyor ve sistemin veri getirmesini beklemek yerine daha verimli çalışabiliyor.

Red Hat OpenShift Platform Plus‘ın kullanıma alınmasıyla DNEG aşağıdaki avantajlara da sahip oluyor:

  • Red Hat OpenShift’in dahili güvenlik özellikleri, DNEG’in içerik, test ve hizmete alım alanlarındaki güvenilir kaynakları kontrol etmesine olanak tanıyarak uygulamaları saldırılara ve platformun tüm katmanlarındaki zafiyete karşı korumasını ve güvenliği standart arayüzlerin ve API’ların ötesine taşımasını sağlıyor.
  • Red Hat Advanced Cluster Management for Kubernetes ile kümeler ve uygulamalar dahili yönetim ve uyumluluk ilkeleriyle tek bir konsoldan kontrol edilebiliyor.
  • Red Hat Advanced Cluster Security for Kubernetes de büyük bulut ve hibrit bulut platformlarının tamamında bulunan konteynerleştirilmiş Kubernetes iş yüklerinin korunmasına yardımcı oluyor.
  • Bellekli yazılım tanımlı depolama ve gerekli veri hizmetleri için Red Hat OpenShift Data Foundation kullanılıyor.
  • Erişilebilir yazılımların ölçeklenebilir ve merkezi kayıt noktası olan Red Hat Quay, bu yazılımların birden fazla kümeye verimli bir şekilde ulaştırılmasına yardımcı oluyor.

DNEG, uygulamaların dağıtım ve orkestrasyonunu kolaylaştırmak ve en çok değeri oluşturan hizmetlere öncelik vermek için daha fazla uygulamasını Red Hat OpenShift’e taşımayı planlıyor. Bu uygulamalar arasında da 40 petabayt boyutunda veri taşıyan dosya transfer sistemi ve varlık tedarik sistemi yer alıyor. Sektör teknolojilerinin gelişmesiyle DNEG, iş yüklerinin öğrenen makineler (ML) teknolojisini de kullanacağını öngörüyor çünkü bu iş yüklerinin yüksek bilişim ihtiyacı var ve sanatçıların bir dijital varlıktaki animasyon ilkelerini başka bir varlığa uygulamasına yardımcı olarak saatlerce süren zahmetli manuel çalışmalardan tasarruf ettirebiliyor.

DNEG aynı zamanda yoğunluğu azaltmak için sanatçılardan gelen istekleri bir sunucudan gelen toplu isteklerle dengelemek gibi iş yüklerinin yönetimine yardımcı olması için Red Hat 3scale API Management‘ı uygulama sürecine devam ediyor. Red Hat 3Scale API Management, DNEG’in işin önemine veya teslim tarihine göre sanatçıların bilişim tüketimini önceliklendirebilmesini sağlıyor. Bu sayede sanatçılar işlerini teslim etmek için gereken kaynakları en verimli şekilde kullanmayı öğrenebiliyor ve her iş için ne kadar kaynak kullanıldığını daha iyi anlamasına olanak tanıyor. Böylece DNEG gelecekteki işler için daha doğru fiyat teklifleri verebiliyor.

Red Hat Birleşik Krallık Ülke Müdürü Jo Hodgson, konuyla ilgili şunları söylüyor: “DNEG, çok net bir vizyonla geldi ve o da mimari verimlilik alanlarını bulmak, geliştirici deneyimini iyileştirmek ve işlerin yönetiminde çeviklik kazanmaktı. Kurumsal değer sağlamaya devam eden inovasyon için bulut yerlisi bir temel oluşturmak amacıyla DNEG’in tutkulu ve kararlı ekibiyle kesintisiz işbirliği yapmaktan mutluyuz.”

DNEG Yazılım Altyapı Mimarı Ollie Harding ise “Red Hat’in çözümlerini kullanmak yaptığımız işi ölçeklendirmek ve sorunları ve riski azaltırken verimliliği artırdığı için bize mutluluk veriyor. Red Hat uzmanları testten konsept oluşturmaya, ihtiyaç duyduğumuz beceriler belirlemeden çözümün son teslimatına kadar her aşamada adeta ekibimizin bir parçası gibi yer aldı. Görsel efekt dünyasında en kreatif içeriği oluşturmak için çalışıyoruz ve çok daha fazlasını çok daha hızlı sunabilmek için teknolojik gelişmeleri ilk benimseyenler arasında olmak istiyoruz. Red Hat mimarimize güncellemeleri ve değişiklikleri en doğru zamanda yapma, ihtiyaç duyan kişilere ulaştırma ve stabil olma özgürlüğünü veriyor. Kesintisiz teslimat, geliri artıran yüksek yazılım dağıtım performansına dönüşüyor. Ayrıca Red Hat OpenShift ile sistemimizin nasıl kullanıldığına dair çok daha fazla bilgiye sahip olarak çalışma şeklimizi verimlilik açısından optimize edebiliyoruz. Red Hat teknolojileriyle çok daha fazlasını yapabileceğiz. İşbirliğimizin devamını sabırsızlıkla bekliyoruz” diyor.

Ek Kaynaklar 

 

Red Hat’e bağlanın