Sabancı Holding, WBCSD’de sürdürülebilir inovasyon ve kapsayıcılık uygulamalarını anlattı
5-7 Nisan’da İsviçre’nin Montrö şehrinde düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) 2022 Delegasyon Toplantısı’nın bu seneki gündemi; iklim acil durumu, biyoçeşitlilik ve doğa kaybı ile artan eşitsizlikler oldu. Dünyanın en inovatif şirketlerinin sürdürülebilirlik liderlerini bir araya getiren toplantıda, bu üç büyük soruna ortak çözüm önerileri arandı.
Sabancı Holding 3 gün süren toplantılara üst düzey katılım sağlayarak çeşitli temaslarda bulundu. Toplantılarda Sabancı Topluluğu ve diğer özel sektör temsilcilerinin ürün, hizmet ve yatırımlarıyla bu sorunlara nasıl çözüm bulabileceği tartışıldı. Sürdürülebilirliğin enerji ve gıda krizinin de etkisiyle sosyal boyutunun öneminin arttığı ele alındı. Sabancı Topluluğu WBCSD ile yürütme kurulu ve genel müdür seviyesinde sürdürülebilirlik gündemini daha yakından takip etmek için bir gelişim programı oluşturulması konusunda da işbirliği yapıyor.
Ana oturum panelinde konuşan Sabancı Holding İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Hakan Timur, “Accelerating action – tackling inequality” (Eylemi hızlandırmak – Eşitsizlikle mücadele etmek) isimli bu panelde, Sabancı Topluluğu’nun sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında attığı adımları paylaştı. Aynı zamanda Holding’te Chief DE&I Officer (Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Lideri) görevini üstlenen Hakan Timur’un konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle oldu:
Fırsat eşitliği anlayışımız yapay zeka uygulamalarımıza dahi sirayet ediyor
“Sabancı Holding olarak faaliyet gösterdiğimiz sektörler ve etki alanımız itibarıyla eşitlik konusunda yoğun bir gündemimiz var. Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne üye olan bir şirket olarak, kadın yönetici oranımız yüzde 37 ile AB ortalamasının da üzerinde. Bununla birlikte bu orana neden eşitliği yakalamayalım diye bakıyoruz. Holding düzeyinde en geç 2030’a kadar bu oranı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için üst yönetim aday havuzlarında kadın oranını artırmak üzere performans hedefleri koyuyoruz. Grubumuzdaki yetenek gelişim programlarından yararlanan çalışanlarımızda da kadın ve erkek oranının eşit olmasını gözetiyoruz. Hatta liderlik programlarımızda şehir dışı eğitimlere katılan ve uzakta oldukları süre zarfında çocuk bakımı konusunda destek alamayan çalışanlarımızın çocuklarıyla birlikte gelmelerini destekliyoruz. Tüm çalışanlarımız için eşit işe eşit ücret uygulamak en önemli hassasiyetlerimizden. Ön yargılar, cinsel taciz, şiddet ve cinsiyetçi dil konularında çalışanlarımıza eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerimizin bazılarını çalışanlarımızın ailelerinin katılımına açıyoruz. Çalışan ve insan hakları konusundaki standartlarımızı tedarikçilerimizden de bekliyoruz. Yapay zeka temelli yeni yetenek yönetimi programımız Talent-In’de çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerimiz doğrultusunda yaş ve cinsiyet gibi parametreleri analizlere dahil etmeyerek insana dair tüm süreçlerde önyargıların önüne geçmeyi amaçlıyoruz.
Gençler karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmiyor
“Bir diğer önceliğimiz, gençlerin stratejik karar süreçlerine katılımı. Onların geleceği için karar veriyoruz ama ne yazık ki iş dünyasında gençler karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmiyor. Geçtiğimiz dönemde Topluluğumuz bünyesinde 27 yaş altında 29 çalışanımız 5 yıllık stratejik iş planını incelediler ve 84 farklı öneride bulundular. Bu önerilerin 14’ünü iş planımıza dahil ettik. Onlara “X-Challengers” adını veriyoruz; çünkü stratejimize bir anlamda meydan okuyorlar ve vizyonumuzu bir adım ileri taşımamızı sağlıyorlar.”
Üst yönetim performans hedeflerinde sürdürülebilir ürün ve hizmetleri çeşitlendirmek yer alıyor
Sabancı Holding Sürdürülebilirlik Direktörü Derya Özet Yalgı da Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) 2022 Delegasyon Toplantısı kapsamında düzenlenen “How to tackle avoided emissions from products and services” (Ürün ve hizmetler kaynaklı önlenmiş emisyonlar nasıl ele alınmalıdır) paneline konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasında bu alanın Topluluk stratejisi ile bağlantısına değinen Yalgı:
“Ürün, hizmet ve yatırımlarımızla düşük karbon ekonomisine geçiş arasındaki ilişkiye iki farklı açıdan bakıyoruz. Bunlardan ilki, mevcut işlerimizi dönüştürerek SKH’lere katkıda bulunan veya emisyonları önleyen ürün ve hizmetlerimizi çeşitlendirmekle ilgili. Bu odağımızı güçlendirmek için kullandığımız araçlardan biri üst yönetim performans hedeflerine sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin sayısındaki artışı eklemek. Bununla beraber sürdürülebilir iş modelleri adı verilen tematik görev gücümüz aracılığıyla Ar-Ge, ürün geliştirme ve satış gibi kilit ekiplerde bu anlayışı yerleştirmek üzere tüm Topluluk şirketlerimizle birlikte çalışmalar yürütüyoruz.
İkinci boyutu ise, bu konuyu büyüme stratejimizin bir parçası haline getirmiş olmamız. Büyüme platformlarımızı ileri malzeme teknolojileri, yeni elektrik kaynakları, sürdürülebilir yapı malzemeleri, elektrifikasyon, dağıtık yenilenebilir üretim ve yeni enerji araçları gibi alanlarda tanımladık. Strateji ekiplerimiz, yeni yatırımların yalnızca doğaya ve topluma etkilerini en aza indirmeye değil, aynı zamanda bu yatırımların ekosistemdeki değişimi nasıl hızlandıracağını da ele alıyor” dedi.