“Reklam yasakları, cari açığı artırabilir”
Sosyal medya kuruluşlarıyla yaşanan kriz, reklamverenleri tedirgin etmeye devam ediyor. Uzun vadede reklam planlamalarını askıya alan markaları, yeni çözümler üretme telaşı sardı. Tiktok, Youtube ve Google’ın temsilci atama kararının ardından gözler Instagram ve Facebook’a çevrildi. Gayrimenkul, turizm, sağlık turizmi gibi sektörlerin bu mecralara reklam vererek ülkemize döviz getirdiğini belirten CRM Group Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, “Olası bir yasak gelme durumunda, Türkiye’ye reklam vererek yapılan satışlardan gelecek dövizin azalması cari açığa önemli etki edecektir” dedi.
Yeni sosyal medya düzenlemesi kapsamında Türkiye’ye temsilci atamaları istendiği halde halen temsilci atamayan Facebook, Twitter ve Instagram gibi şirketler için reklam yasağı sürecine girildi. Şimdiye kadar 30’ar milyon TL ceza kesilen ağlardan henüz temsilci için bir açıklama gelmedi. Olası reklam yasakları, hukukçular, dijital reklamcılar tarafından son dönemin en çok tartışılan konularından biri haline geldi. CRM Group Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, “Dijital reklamcılık Türkiye’de ciddi bir hacime sahip. Bu bütçenin yaklaşık yüzde 40’ı da vergi olarak devlete ödeniyor. Bu karar devletin de vergi gelirinden feragat etmesi anlamına geliyor. Bu dönemde olası yasaklar ticaret hacmine ciddi bir darbe vuracaktır diye düşünüyorum” dedi. Diğer yandan döviz getirisinin azalmasının cari açığa da direkt etki edeceğine vurgu yaptı.
“Bugüne dek temsilci atamadılarsa, atayacaklarını düşünmüyorum”
Tiktok, Youtube, DailyMotion Türkiye’ye temsilci atayacağını açıkladı. Instagram, Twitter ve Facebook ise ticaret hacminin en çok döndüğü ve en önemli satış kanalları arasında bulunuyor. Kesilen cezalara rağmen temsilci atamadıklarını hatırlatan Becer, “Bu üç mecra bugüne kadar dönüş yapmadı. Özellikle Facebook’un temsilci atamasını beklemiyorum” dedi. Olası yasakların başka formüller ve metodlar ürettireceğine dikkat çeken Becer, “ Markalar sosyal medya üzeriden istedikleri ülkelere, yaş grupların, cinsiyetlerine ve hatta demografik yapılarına dek hedefleme yaparak satış yapıyorlar. Türkiye’den reklam verildiğinde vergi ödüyorlar. Yasak geldiğinde yurtdışındaki firmalar üzerinden reklamlarını verecekler, başka bir takım metodlar geliştirecekler. Bu sefer de devletin vergi geliri kesilecek. Durum çok karışık” diye konuştu.
“Başka alternatif mecra yok”
Özellikle yurtdışına markalarını tanıtmak isteyen, oradan müşteri getirmek isteyen markalar için başka alternatif bulunmadığını kaydeden Becer, “Bu sosyal ağlar tüm dünyada kullanılıyor. Doğru hedefleme yapılabildiği için de son 10 yılın en büyük reklam mecraları. Ufak bütçelerle, doğru hedefleme yapıldığında milyonlarca kişiye ulaşılabiliyor. Alternatifi yok. Kapatılırsa, nasıl olacak kimse bilmiyor” dedi.
“Yasak gelirse toplumsal patlama yaşanır”
Pandemi döneminde ekonomik daralmanın yaşandığına vurgu yapan Becer, “Pandemi en çok ekonomik yönden toplumumuzu sarstı. İnsanlar evinden ürettiği ürünleri bile bu mecralardan küçük reklamlarla satışını yapıp, hayatını idame ettiriyor. Bu sayı azımsanmayacak kadar fazla. Bu gelir modelinin kaybedilmesi toplumsal bir patlama yaşanmasına sebep olabilir. Bunun için uygun bir zaman değil” dedi.