Tezmaksan, 42 yıldır Savunma Sanayine Nitelikli Eleman Yetiştiriyor!
- Savunma Sanayine Nitelikli Eleman Yetiştirirken Makinelere de Verimlilik Katıyorlar
- 42 Yıldır Savunma Sanayine İmalat, Satış ve Eğitim Desteği Veriyorlar
Sadece ülkemizde değil tüm dünyada sanayi sektöründe mavi yakalı ara eleman açığı artıyor. Bu durum, birçok sektöre olduğu gibi savunma sanayine de olumsuz yansıyor. Sektör eğitimini veren meslek liselerinden, meslek yüksekokullarından ve üniversitelerden mezun olan gençlerin büyük bir kısmı sanayide, üretim alanında çalışmak istemiyor. Dolayısıyla üretimde istihdam açığı büyüyor ve bu da çok büyük bir verim kaybına yol açıyor.
Bu durum için bir çözüm yolu arayan Tezmaksan’ın Kurumsal Müşteri İlişkileri Direktörü Yalçın Paslı, firma olarak ülkemizdeki yerlileştirme çalışmalarına üretim alanında verdikleri katkıların yanında üniversite ve liselerle “Akademi” çatısı altında iş birlikleri yaparak hazırladıkları eğitim programlarıyla da “mavi yakalı” açığını kapatmayı hedeflediklerini söylüyor. 42 yıldır savunma sanayine birçok askeri üretim envanteri geliştiren firma, Türkiye’de üretilmeyen takım tezgahları teknolojisini ülkemize getirerek ihracat pazarlarında rekabet eden sanayicilerimize, ihtiyacımız olan birçok birçok ürünü millileştiren savunma sanayimize hem teknik hem de teknolojik anlamda destek vermeye devam ediyor. Paslı, savunma sanayi sektörünün gelişimi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
“Üreticilerin kâr oranları yüzde 40-60 arası yükseldi”
Nitelikli çalışan sorununun teknoloji gelişmesine rağmen devam ettiğini çünkü sürecin içinde makinelerde birilerinin çalışması gerektiğini ancak son yıllarda bu işin eğitimini veren kurumlardan mezun olan gençlerin büyük bir kısmının sanayide çalışmak istemediğini belirten Yalçın Paslı,
“Biz de özellikle talaşlı imalatla ilgili tekrarlanabilir işlerde insan faktörü yerine oraya kolaylıkla robotları entegre edebileceğimizi gördük. Dünyada da bunun benzer örnekleri var. Üretim firmalarının çok kolay şekilde kendi programlarını yapabileceği bir yazılım geliştirdik ve bunu otomasyon sistemine entegre ettik. Dolayısıyla tekrarlanabilir işleri müşteriler artık insan yerine robotlarla yapıyor. Bu gelişme, öncelikle 24 saat kesintisiz olarak üretim yapabilmelerini sağladı. Devamında yapılan üretimin sıfır hata olmasını sağladı çünkü programa doğru verileri girdiğiniz zaman hata yapma olasılığı yoktur. Buna karanlık fabrika adı verilmektedir. Yani ışıklar kapalı ortamda bile robotlar sabaha kadar çalışabilmekteler. Dolayısıyla mevcut kaynakların çok daha verimli kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Tabi bu sadece tek bir ürün için değil, üretim envanterine yönelik kişiye özel alternatiflerle bu sürece başladık. Geri dönüşler oldukça iyi, memnun kalan firmalar yatırımlarına devam etmektedir. Aynı ürünü üretse dahi her bir firmanın kendine has özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle kâr oranları ile ilgili aldığımız dönüşler yüzde 40-60’larda olarak gözükmektedir. Bu firmalar enerji anlamında yüksek tasarruflar sağlamaktadır çünkü birçok firma çalışan bulamama sorunu nedeniyle gece vardiyalarını açmıyorlardı ancak bu çözümle birlikte artık gece vardiyalarında da üretim yapabilmektedir. Dolayısıyla üretim kapasitelerini 3/1 gibi oranlarda artırmayı başardılar” şeklinde konuştu.
19 ülkeye ihracat yapıyor
Ülkemizin daha fazla ihracata ihtiyacı bulunduğunun altını çizen Paslı,
“Yurt dışı pazarlarına yöneldik, başlangıcı Avrupa ile yaptık. Avrupa bu alanda bir vitrin, orada fuarlara katıldık. Dünyanın birçok yerinden sanayiciler geldi ve onlara ürünlerimizi tanıttık. Avrupa’da ürünün karşılığı olunca devamını Amerika ve Kanada’yla getirdik. Daha sonra da esas dünyadaki üretimin yoğunlaştığı Hindistan, Tayland, Vietnam, Kamboçya gibi Uzak Doğu pazarlarına giriş yaptık çünkü buralarda ciddi anlamda üretim var. Bu bölgelerde çalışmalarımız devam etmektedir. 20’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz ve ihraç ettiğimiz ülke sayısı her geçen gün artıyor. Diğer ülkelerde de aynı sistemler var fakat bizi farklılaştıran şey; yazılımımızdır. Neticede bunu kullanacak olan firmaların operatörleridir. En büyük avantajımız programımızı bir operatörün kendi başına kullanabileceği seviyede yapmamızdır. Daha kolay kullanılabilir ve bizim herhangi bir müdahalemiz olmadan kendileri yeni ürünü tasarlayıp üretim süreçlerine devam edebilirler. Yazılımın daha gelişmiş olduğu Avrupa’da, Amerika’da bile biz bu ürünleri satabiliyorsak demek ki bir artımız vardır” diye konuştu.
“Lise ve üniversite öğrencilerine eğitimler veriyoruz”
Sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdikleri ve 2015’ten beri ücretsiz eğitim veren “Akademi” ile binlerce lise – üniversite öğrencisine eğitimler sunduklarını ve sunmaya devam ettiklerini dile getiren Paslı, “Daha sonra nitelikli eleman konusunda çok büyük bir açık olduğunu gördük. Yetkili mercilerle görüşerek teknik lise ve üniversitelerdeki altyapıyı geliştirme anlamında bilgi birikim ve tecrübelerimizi genç nesillere aktaracak programlar düzenlemek amacıyla eğitim alan öğrencilere teorik ve pratik bilgiyi aktarabilecek programlar hazırladık” dedi.
Aynı zamanda SAHA İstanbul üyesi olan Tezmaksan’ın Kurumsal Müşteri İlişkileri Direktörü Yalçın Paslı’nın, “Torna ile Şekillenen Hayatlar”, “Torna ile Şekillenen Hayatlar II” ve “Kadın Sanayici Olmaz mı Dediniz? adlı kitabı bulunmaktadır.