Cobot’larla Robotik Otomasyona Kolay Geçişe Hazır mısınız?
Küçük işletmelere otomasyona kolayca başlama imkânı sunan Cobot’lar, farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor. Üretim ve lojistik dünyasında KOBİ’ler için çok fazla değer yaratarak rekabet gücü, esneklik, kalite, sürdürülebilir üretim ve maliyet kontrolü imkânı sunan Cobot teknolojisini ve elbette Cobot’lar hakkında yanlış bilinenleri Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök ile konuştuk. Kendisine değerli vakitlerini ayırdığı için teşekkürlerimizi sunuyorum.
Otomasyon hangi sektörleri dönüştürüyor?
Otomasyon sadece endüstriyel fabrikalarla sınırlı bir dönüşüm değil. Tam da bu noktada cobot’ların otomasyona geçiş için en kolay, en uygun maliyetli ve sürdürülebilir ileri robot teknolojisi olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca konvansiyonel robot teknolojisini kullanan firmalara da farklı bakış açıları ve yenilikçi çözümler sunarak daha yalın, esnek ve verimli şekilde robot otomasyonunu üretim tesislerine entegre edebilmelerine olanak sağlıyoruz. Cobot teknolojisi, otomotivden metal ve talaşlı imalata, havacılık ve savunmadan plastik ve polimere, medikalden elektrik ve teknolojiye, gıda ve tarımdan ilaç ve kimya sanayiye kadar neredeyse her sektörde yer almaktadır. Çağın gerisinde kalmamak için KOBİ’lerimizle, eğitim sistemimizle temelden bu sürece entegre olabilmeliyiz. İnsanlarla yan yana çalışabilen işbirlikçi cobot’lar hızlı kurulumu, kolay programlaması, esnek ve güvenli kullanımıyla dijital dönüşüm yolunda bize katkı sağlayabilecek insana en yakın ve en ileri robot teknolojisi. Cobot’lar sadece üretimde yer almakla kalmıyor; gelecekte hizmet, eğitim, eğlence gibi farklı alanlarda karşımıza daha çok çıkması ve günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesi öngörülüyor. Bir başka deyişle, kolaboratif robot kullanabilen doktorlar, sağlık mühendisleri, robotik tarım operatörleri gibi yeni multidisipliner meslekler daha fazla ön plana çıkmaya başlayacak. Bu yeni gelişmeler, insana özgü iş yapma şekillerini daha nitelikli kılacak. Çevreye, eğitim dünyasına, işletmelere ve çalışanlara yani bütün insanlığa değer katarak, iş birlikleri oluşturma kültürü yaratarak çalışmalarımıza devam edeceğiz.
‘Otomasyonu herkes için erişilebilir kılma’ misyonunuzdan bahsedebilir misiniz?
Cobot’ların hızlı kurulum, esnek konumlandırma (Farklı iş istasyonlarına ihtiyaç halinde kolayca taşıma imkânı) güvenli kullanım ve iş birliğine dayalı yapısı sayesinde herkes tarafından kolay programlanabilmesi Universal Robots teknolojisinin temel avantajları arasında yer alıyor. Söz konusu avantajlarla küçük işletmelerden en büyük işletmelere varana kadar önemli kazanımlar sunan cobot’lar, çok büyük ağırlık ve boyutlarda olan ve bu sebeple de yere sabitlenerek sürekli aynı yerde sabit konumda kullanılan konvansiyonel endüstriyel robotlara göre daha kompakt, hafif ve esnek. Ayrıca UR Akademi ile iş birliğine dayalı robot kavramını öğrenmek isteyenler için ücretsiz bir platform sunuyor. Bu platformla 87 dakikada robot programcısı olmak artık çok kolay. Bunun yanında cobot ile uygulamalarınızı olabildiğince kolay bir şekilde çalıştırabilmeniz için “Tak-çalıştır üretimine başla!” konseptinde 400’den fazla şirketle iş birliği yapıyoruz. Bunu UR+ ekosistemindeki, sertifikalı otomasyon çevre ekipmanları ve uygulama kitlerine, özel yazılımlara erişim imkânı sağlayarak gerçekleştiriyoruz. Bu sistem, yalnızca cobot endüstrisinin en büyük ekosistemi olmakla kalmıyor aynı anda cobot’ları hızlı ve kolay bir şekilde kullanmanıza uygulamalarınızı otomatikleştirmenize de yardımcı oluyor.
Tüm bu yeni nesil iş anlayışımızla cobot sistemini paketleme-paletleme, plastik enjeksiyon, makine besleme, alma-bırakma, çapak alma-polisaj, montaj-cıvatalama, kalite kontrol, yapıştırma-dağıtma ve kaynak gibi birçok uygulamaya hızlıca entegre edilebiliyoruz. “Tak, çalıştır ve üretime başla!” konseptiyle UR+ Ekosistemi’nden temin edilen ekipmanlar, yazılım ve uygulama kitleri cobot’un, firmanın ihtiyaçlarına en uygun şekilde özelleştirilebilmesine imkân veriyor. Universal Robots olarak ‘otomasyonu herkes için erişilebilir kılma’ misyonuyla oldukça hızlı şekilde gelişmeye devam ediyoruz. Dijitalleşen dünyada UR+ ekosisteminde yer alan ekipmanlar ve uygulama kitlerinde önemli bir artış oldu. Cobot uygulamalarını her üreticinin kendi ihtiyacına en uygun şekilde özelleştirmesi için UR+ Ekosistemi’mizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bu ekosistemde sunulan bütün uygulama kitleri ve ekipmanlar Universal Robots tarafından sertifikalı olup ürünler ilgili tedarikçiden temin ediliyor. Her üretici kurulumu ve kullanımı çok kolay olan UR+ ürünlerinden ve uygulama kitlerinden istediğini tercih edebiliyor. Tüm bu süreçler teknolojinin ve otomasyonun daha hızlı bir şekilde ilerlemesine de olanak sağlıyor. Benzersiz özellikleriyle cobot’lar; üretimde kalite artışı, hammadde kaynaklarında tasarruf, yeni pazarlara açılmada ve rekabette avantaj sağlıyor. Birim zamanda artan üretim, aynı miktar hammadde ile daha fazla üretim ve yükselen kârlılık sayesinde hızlı bir yatırım geri dönüşüne de fırsat tanıyor.
Kriz durumlarda cobot’ların ne gibi etkilerinin olacağını anlatabilir misiniz?
Dünyada üretim süreçleri hızla dijitalleşirken, robotik dönüşüm de her geçen gün yaygınlaşıyor. Artan enerji maliyetini düşürmek ve olası hataları minimuma indirerek yüksek kaliteye ulaşmak için robotların üretim süreçlerine uyumlanması işletmeler için gereklilik haline geliyor. İşletmelerin güvenlik riski nedeniyle robotlara karşı çekinceleri cobot’lar yardımıyla aşılıyor. Konvansiyonel robotlar işletme personeli ile herhangi bir güvenlik bariyeri olmadan( risk değerlendirmelerine bağlı olarak), üretim hattına entegre edilebiliyor. Böylelikle tekrarlayan, zor ve ergonomik olmayan işleri devralarak çalışanlara uzmanlık ve becerilerini daha katma değerli işlerde kullanmaları için imkân sunuluyor. Yakın bir zamanda karşılaştığımız küresel salgın döneminde, özellikle sağlık ve gıda gibi temel ihtiyaçların üretiminde cobot’ların sağladığı esnek ve kesintisiz üretimin avantajlarını yaşadık. İş gücü sıkıntısının yaşandığı en kritik zamanlarda dahi hayatın normal akışında devam etmesi cobot’larla sağlandı. Yine, hastane ve klinik gibi riskli alanların dezenfeksiyonunda görev aldılar. Tıbbi örnek alımı uygulamalarında da görev alan cobot’lar, tıbbi ve koruyucu ekipman ürettiler.
Otomasyon geleceği nasıl şekillendirecek? Beklenti ve öngörüleriniz nelerdir?
Robotik otomasyonun faydaları ile insanın eleştirel düşünme gibi alanlardaki benzersiz bilişsel yeteneklerinin birleştiği yeni bir süreç doğuyor. İnsanlar ve kolaboratif robotların bu kombinasyonuna “Endüstri 5.0” diyoruz. İnsanın robot gibi çalışmayıp, robotlar ile birlikte çalışabileceği bir süreç bizleri bekliyor. Günün ihtiyaçları, gelişen teknoloji, değişen yaşam tarzlarıyla birlikte değişim kaçınılmaz olduğuna göre, geleceğe ayak uydurabilmek için öğrencilerden öğretmenlere, eğitim sisteminden üretim politikalarına kadar tüm süreç gelecek kurgusuna hazırlanmalı. Dünya Ekonomik Forumu 2025 yılında mevcut işlerin yarısından fazlasının otomatikleşeceğini ve Endüstri 4.0 dönüşümü ile 58 milyon yeni işin ortaya çıkacağını söylüyor. Türkiye’nin bu inanılmaz hızda ilerleyen değişime üreticilerini ve eğitim sistemini şimdiden hazırlaması gerekiyor. Böylece geleceği kaçırmadan; üretime, sanayiye ve teknolojiye yön veren ülkeler arasına girebiliriz. Bu öngörüyle, kolaboratif robotların bakımından üretimine, yazılımından kurulumuna kadar tüm süreçlerde yer alabilecek nitelikli çalışanların yetişmesi ve özellikle de KOBİ’lerin Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine aktif bir şekilde katılması gerekiyor.
Cobot’lar hakkında yanlış bilinen efsanelerle ilgili ne söylemek istersiniz?
Maalesef bazı kişiler hâlâ robotların insanların işini alacağını düşünüyor. Vizyonumuz, insanların robotlar gibi değil, robotlarla birlikte çalışacağı bir dünya. Otomasyonda, şirket için daha değerli olan ve kişisel olarak işçiler için daha tatmin edici olan işleri üstlenebilme özgürlüğü tanıyor ve işçilerin sıkıcı, kirli ve tehlikeli işlerden kaçınmasına olanak sağlıyoruz. Ayrıca, daha fazla ve daha büyük sipariş alabilmelerinden ötürü otomasyonun şirketlerin büyümesi ve daha öncesine nazaran daha fazla çalışanı işe almasındaki kilit unsur olduğu örnekler de giderek çoğalıyor. Bu yüzden de, geleceğin işgücünü eğitebilecek ve şirketlerinin otomasyonda uzmanlaşmasını sağlayacak; mevcut olanın da becerisini geliştirebilecek birinci sınıf robot eğitimi verme konusuna kendimizi adamış durumdayız. Bunu da dünyanın dört bir yanındaki eğitim merkezlerimizde süratle gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte dünya çapında 189 binden fazla kayıtlı kullanıcıya sahip UR Akademimizde online eğitimler sunuyoruz.